Ada'da depreme karşı yol haritası oluşturuluyor

Kentte alınacak önlemleri belirlemek ve bilimsel veriler doğrultusunda depreme karşı yol haritası oluşturmak amacıyla Kuşadası Belediyesi tarafından Türkiye’nin deprem alanında uzman isimlerinin katılımı ile düzenlenen “Deprem ile Kentsel Dönüşüm” başlıklı kurultay başladı.

Ada'da depreme karşı yol haritası oluşturuluyor
08 Aralık 2021 - 12:45

Geçtiğimiz yıl 30 Ekim’de Ege Denizi’nde meydana gelen 6.9’luk depremin şiddetli bir biçimde hissedildiği kenti depreme hazırlamak amacıyla Kuşadası Belediyesi bünyesinde kurulan Kentsel Dönüşüm Müdürlüğü “Deprem ile Kentsel Dönüşüm” başlıklı bir kurultay düzenlendi. Sealight Resort Hotel’de gerçekleşen kurultayın açılışına çok sayıda davetli katıldı.

“DEPREM ÖLÜMLERİNİN ANA NEDENİ YOKSULLUKTU”

Kurultay’ın açılışında konuşan deprem uzmanı İTÜ Jeofizik Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan “Öncelikle kurultayın yapılmasında emeği geçen Kuşadası Belediyesi’ne ve değerli Başkanı Ömer Günel’e teşekkür ederim. 30 Ekim 2020’de İzmir ve Kuşadası çevresinde büyük bir deprem hissedildi. Merkez üssü Sisam olmasına rağmen orada iki kişinin ölümünden ve eski yapılardaki yıkımdan başka ciddi bir şey olmadı. Deprem, kötü yapılaşmış Bornova ovasının ön kısımlarında yıkımlara neden oldu ve 118 kişi canını yitirdi. Kuşadası’nda 400 aileyi evsiz duruma düşürdü. Kuşadası'nda deprem ilk defa olmuyor. 15 milyon yıldır oluyor. Sisam'da olan deprem aynı zamanda Kuşadası'nı da etkiliyor. Son depremde Kuşadası’nda ölümcül olayın olmaması şükür edilecek bir durumdur. Türkiye birinci derecede deprem bölgesi değilken, neden bugün ‘deprem oldu, başınız sağ olsun’ sözlerini işitiyoruz. Ülkenin ekonomik ve kültürel yapısı ile doğru orantılı. Bunun ana nedeni yoksulluktur, ekonomidir. Bu ülke ekonomisini düzeltmedikçe depremlerde daha çok vatandaşımız yaşamını yitirecek. Bu sadece Kuşadası ya da İzmir'in sorunu değil, tüm ülkenin sorunudur” dedi.

“DEPREM FONLARINDAKİ PARALAR NEREDE”

Depremin bir doğa olayı olduğunu belirten Prof. Dr. Ahmet Övgün Ercan, “Depremler aslında tanrının bir nimetidir. Deprem olmazsa yer altı kaynaklarımız da olmaz. Türkiye 1. derece deprem bölgesi değildir. 8'den daha büyük bir deprem olmaz. Türkiye'nin Doğu Anadolu’da deprem eşik değeri 5, Batı Anadolu’da 6,5’dir. Neden derseniz batının ekonomik düzeyi daha yüksektir. Ekonomi ne kadar güçlüyse ölüm o kadar az olur.30 Ekim depreminde maddi imkansızlıklardan dolayı evlerini onaramayanların deprem fonlarındaki paraların nereye gittiğini sorması gerekiyor. Devletin sahibi biziz, sormasını bileceğiz. Biz bu sorgulamayı bugüne dek yapmadıysak bugünden sonra yapmaya mecburuz. Kuşadası’na yerleştim ve artık ben de sizin hemşerinizim. Elimden gelen neyse Kuşadası için yapmaya hazırım” diye konuştu.

“MASTER PLAN OLUŞTURURACAĞIZ”

Prof. Dr. Övgün Ercan’ın ardından konuşan Kuşadası Belediye Başkanı Ömer Günel ise “Geçtiğimiz yıl meydana gelen depremi yaşadıktan sonra Kentsel Dönüşüm Müdürlüğü kurmaya kara verdik. Depremlerde yaşanan olumsuzlukları tersine çevirmek burada en önemli amacımızdı. Geçtiğimiz yıl yaşadığımız depremde 118 vatandaş hayatını kaybetti, yüzlerce vatandaşımız yaralandı. 8 bine yakın bina hasar gördü ve buna bağlı olarak milyonlarca liralık maddi zarar oluştu. Geçtiğimiz yıl yaşadığımız depremin ardından bir master plan oluşturmaya karar verdik. Bu kapsamda eylem ve yerleşim stratejilerinin doğru planlamasını sağlamayı hedefliyoruz. Özellikle deniz kenarında olan kentlerin tsunami tehlikesine karşın doğru planlamalarının yapılması gerekiyor. Deprem ile birlikte kentimizde 360 ev hasar gördü. Ev sahipleri evlerini tekrar yapmak istediklerinde, deprem yönetmeliği mevzuatları ile karşılaştılar. Evlerini yapmak istediklerinde aynı emsal ile karşılaşmadıklarını gördüler. Kayıpları büyük oldu, hatta evlerini kaybetmekle karşı karşıya kaldılar. Deprem ile Kentsel Dönüşüm başlıklı kurultayda bugün yaşadığımız sorunları ele alacağız” dedi.

“DEPREMLER HİÇ BİTMEYECEK”

Kuşadası Kaymakamı Sadettin Yücel de “Akıl için yol birdir. Bana göre zamanımız artık kızma ve kınama zamanı değil. Zaman anlama zamanıdır. Anadolu’nun bir deprem bölgesi olduğu gerçeği aşikardır. Bu bölgede depremler hiç bitmemiş ve bitmeyecek. Bizim bu gerçekten hareketle vatandaşlar olarak beklentilerimizi çok net bir şekilde ortaya koymamız gerekiyor. Bana göre toplumlar tarihte yaşamazlar, tarihten ders çıkarırlar. Biz de tarihten ders çıkartmalı ve bu doğrultuda hareket etmeliyiz. Bu kurultaya emeği geçen herkese ve davete icabet eden değerli hocalarıma teşekkür ediyorum. Umarım bu kurultay bir dönüm noktası olur” diye konuştu.

YORUMLAR

  • 0 Yorum