AK Partili Bursalı'dan 'Körfez' çıkışı: 'Çocuktum kokuyordu...'
Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) İzmir 1'inci bölge 3'üncü sıra milletvekili adayı Şebnem Bursalı, Konak Movenpick Otel'de basın yayın kuruluşlarının temsilcileriyle biraraya geldi.
Milletvekili Adayı Şebnem Bursalı İzmir’in yerel yönetimlerini eleştirerek, “Sahadaki eleştirilerin yüzde 99’u yerel yönetimlerle ilgili. Ben çocuktum bu körfez kokuyordu. Hizmet siyaseti dışında algı siyaseti daha çok yapıyorlar. Tekrar bugün hepimizin yaşadığı aynı süreç dejavu gibi geriye döndüğünü görüyorum” dedi.
Cumhurbaşkanlığı ve 28. Dönem milletvekili seçimlerine 18 gün kaldı. Siyasi partiler seçim çalışmalarını hızlandırdı. Milletvekili Adayı Şebnem Bursalı, İzmir’de yapacaklarını ve milletvekili hedeflerini açıkladı.
ELEŞTİRİLERİN YÜZDE 99’U YEREL YÖNETİMLERLE İLGİLİ
Sahada vatandaşların eleştirilerine değinen Bursalı, “Sahada bugüne kadar karşılaştığım eleştiriler İzmir’e dair yerel yönetimle ilgiliydi. Ben geçmişte de burada yaşadığım için bu şikayetleri zaten biliyorum. 6 yıl oldu ayrılalı, bırakın bu sorunların çözülmesini daha da fazla arttığına tanıklık ediyorum. Sahadaki İzmirlilerin bize yaptığı eleştirilerin yüzde 99.9’u yerel yönetimlerle ilgili. En fazlası ise ulaşım. Alternatif yolların olmaması en büyük sorun. Körfezin kokusu bir sorun. Ben çocuktum bu körfez kokuyordu. Tekrar bugün hepimizin yaşadığı aynı süreç dejavu gibi geriye döndüğünü görüyorum” dedi.
HİZMET SİYASETİ DIŞINDA ALGI SİYASETİ DAHA ÇOK
Yerel yönetimin algı siyaseti yaptığını belirten Bursalı, “Bisikletli tramvaylı şeyler yani makyaj güzel de iş makyaj değil. Bu kente asıl olan diğer hizmetleri alabilmek. Kavga etmeye gelmedik çözüm üretmeye geldik diyorum. Bu noktada İzmirlilerin çeyrek asırdır tercihi CHP’li belediyeler. Hizmet siyaseti dışında bir algı siyaseti daha çok yapıyorlar. Kendi yapmadıklarını bir algı üzerinden Türkiye genelinde de yaptıkları gibi devam ediyorlar ve lokal anlamda bunu daha çok görüyoruz. Duyduğum şikayetler sahada tamamen yerel iktidarın yapmadıkları ya da yapamadıklarına dair” ifadelerini kullandı.
BU SEÇİM VARLIK YOKLUK SEÇİMİ
Bu seçimin bir varlık yokluk seçimi olarak gördüğünü söyleyen Bursalı, “Millet İttifakı Bir önceki seçim hep beka seçimi diye adlandırılmıştı. İnanın bu seçim varlık yokluk seçimi olarak görüyorum. Bir yandan Cumhur bir yandan Millet İttifakı. Söylemleri ve eylemleri birlikte omuz omuza durdukları yapılara ve onları destekleyenlere baktığımızda yapılacak olan seçim bundan sonraki yüz yıl için Türkiye’nin nerede konumlandıracağı çok hayati bir konu diye düşünüyorum. Sandıktan çıkacak sonucun çok güçlü bir şekilde Türkiye yüz yılına yakışır bir sonuç olacağını inancım tam” şeklinde konuştu.
İSTER SOĞAN İSTER SARIMSAK NE OLURSA OLSUN DİYORLAR
Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun yayınladığı “Soğan” başlıklı videosuna değinen Bursalı, “Sahada soğanı bir kere duydum. Soğan ucuzlayacak mı diye sordular. Başka bir ifade olmadı. Sosyal medyada köpürtülen şey. Biz Kordon’da, Alsancak’ta, Narlıdere’de geziyoruz. CHP’nin oylarının yüksek görüldüğü yerlerde her yere de giriyoruz. En zor olan neresi ise bizi oraya götürün diyorum. Bize oy veren yerlere bizi götürmeyin diye özel ricamız var. İnanın TOGG arabamız ile ilgili inanılmaz bir ilgi var. Sadece İzmir’de değil Türkiye genelinde ilgi olduğunu biliyorum. TCG Anadolu gemimizle ilgili de çok sorular soruluyor. Üzerimizde yaşanacak bir vatanımız olmazsa ister soğan ister sarımsak ne olursa olsun diyorlar.
KENDİ BÖLGEMİZDE SEKİZ VEKİL ÇIKARIYORUZ
İzmir’de rekor oy alacaklarını söyleyen Bursalı, “Kendi bölgemizde sekizi çıkarıyoruz. Hiçbir sıkıntımız yok. Sahada yüz yüze geldiğinizde gerçekten anketler tartışmalı. O anketleri x kurumu yaptırdı, tartışmalı. En iyi anket seçmenle yüz yüze olduğunuzda sana söylenenlerdir. Neticede “en çıplak hali ile karşısına çıkıyorsun”. Ben şebnem AK Parti adayıyım dediğinde diliyle söylemesiyle gözüyle hissettirir. İzmir en zor alanlardan biri diye algı yaratılıyor ama en zor alanda bile biz böyleysek biz İzmir’de rekor bir oyu bekliyoruz” diyerek Türkiye genelinde de bir sorun olacağını düşünmediğini ifade etti.
LİSTELERİMİZDE İZMİR’İN DOKUSUNU GÖRÜYORUZ
Cumhuriyet Halk Partisinin vekil listesine tepki gösteren Bursalı, “Bizim listelere baktığımızda İzmir’in dokusunu görüyorsunuz. İzmir neticede bir üniversiteler kenti. 16 binin üzerinde üniversite öğrencisinin yaşadığı bir yer. Gençlere verilen önemi birkaç mesajla sayın Cumhurbaşkanımız gösterdiği adaylarla bir kez daha ortaya koydu. Gençlik ve Spor Bakanımızın birinci sıradan aday gösterilmesini bu anlamda önemsiyorum. Roman adayımız var. CHP’nin tüm renkleri kucaklıyoruz dediği bir ortamda İzmir’in en büyük temsil gruplarından roman adayı koymaması bu dönem önemli bir gösterge diye düşünüyorum.
Eyüp Kadir kardeşimiz de gençlik kolları genel başkanı ve çok da başarılı. İzmir’de liste başında 30 yaşında bir gencin aday gösterilmesi çok büyük bir sorumluluk ve Cumhurbaşkanımızın gençlere verdiği önem ve güvenin çok önemli göstergesi” dedi.
SEBEBİ KAVGADAN KAÇMAK DEĞİL
CHP İl Başkanının kendisine yönelik söylemlerine neden cevap vermediğini söyleyen Bursalı, “Ne tartışmadan ne polemikten kaçarım. Ben kavga etmeye gelmedim. Kavga etmek tarzım değil. Kırmızı çizgilere dokunulma söz konusu olduğunda orada efeleniriz. Bir tarafım efe, bir tarafım Arnavut. Hiç kavgadan korkmadım, korkmam. Yeri geldiğinde kavga ederim ama kavgadan beslenen bir üslubum yok. CHP İl Başkanın cevap vermeme sebebim kavgadan kaçmak değil. Bir kelime daha fazla bir şey söylemeye gerek yok” ifadelerini kullandı.
ÖMÜR ŞANLI: MEVCUT VEKİLLER BİLE YOKTU
Milletvekili Adayı Şebnem Bursalı’nın ardından söz alan AK Parti 1’nci bölge 8’nci sıra milletvekili adayı Ömür Şanlı, 23 Nisan gösterisinde yaşanan protokol gündemi ile ilgili CHP İl Başkanına tepki gösterdi.
Ömür Şanlı, “Bir günlük dahi olsa o çocukların mutluluğuna katılmak bizim için önemliydi. Atatürk’ün armağan ettiği çocuklar için bizim orada olmamız ayrı bir gururdu. CHP il başkanını düşünün. Aday olanlar dahi orada yoktu. Çelenk koydu ve sadece Konak Belediye Başkanı vardı. Mevcut vekiller bile yoktu. Siz Atatürk’ten konuşuyorsunuz ama o çocukların mutluluğuna dahil olmuyorsunuz” dedi.
BURSALI’YA İNŞALLAH SAHİP ÇIKACAKSINIZ
Toplantıda söz alan İzmir 1’nci bölge 8’inci sıra Milletvekili Adayı Ömür Şanlı, “İzmir’de çok emeğini var. Allah hepinizden razı olsun. Devamlı esnafımızın yanında oldunuz. Bizi yalnız bırakmadınız. Sizin içinizden biri olan Bursalı’ya inşallah sahip çıkacaksınız. Konaklı esnaflarla görüştüğümde seni 8’inci sırada da olsa seni Ankara’ya yollayacağız bir hikaye yazacağız dediler” diyerek sahada en çok CHP’ye yönelik eleştiriler aldıklarını ifade etti.
MİLLETVEKİLİ ADAYI ŞEBNEM BURSALI KONUŞMASININ SATIR BAŞLIKLARI:
- Niye siyaset yapıyorsun? Diye soruyor arkadaşlarım. 30 yılın tecrübesini burada değerlendirmek ve en doğru yerden başlayarak bu fırsatı, yolculuğa devam edeceğim. İzmir hem yaşadığım yer, hem de İzmir’i yaşadım. Gazetecilik de yaptığım için sorunları dinlemek noktasında bir görevim de oldu. Şimdi bunların çözümünde nasıl bir katkım olur diye yola çıkıyorum. İzmir benim anne memleketim.
- Ak parti İzmir teşkilatından yol arkadaşlarım ile birlikte çalışıyoruz. Çok güzel karşıladılar. 15 gündür sahadayız. İşin siyaset kısmı 30 yıldır siyaseti takip etmiş, yorumlamış, konuşmuş bir gazeteci olarak hala daha o kadar yeni bir sürü şey öğreniyorum ki masanın bu tarafı gerçekten farklıymış ama keyifli. 30 yıl siyaseti izleme tecrübemin bana çok faydası oldu. İnsanlarla doğrudan diyaloğa girmek onları dinlemek, ne istediğini dinlemek sana güvenmelerini ve senin bu isteklerini başka bir yerde çözüm noktasına ileteceği güvenini duymak gerçekten çok güzel bir şey. İnşallah bunu en iyi şekilde yaparım.
- Şanslıyım. Bize mecliste üç tane danışman hakkı var ama benim burada kaç tane fahri danışmanım olacak. Her zaman benim telefonum sizlerde olacak. Merhaba demek için bile beni arayın. Her şeyi bana iletin ve istişare edelim. Burada her zaman kardeşiniz, ablanız var.
İZMİR’DE SAHA ZOR DEDİLER
- Sermayem insandır. Saha da o enerjiyi alıyorum. İzmir’de saha zor dediler ama biz AK Parti olarak ben vekillerimle birlikte geziyoruz. Bir şey saklayacak durumda değiliz. Sahada geriye dönük ne kötü bakış gördüm ne de yaşadım. Soruları oluyor insanların ama bizim işimiz bu zaten. Kafalarındaki soru işaretlerini cevaplamak adına sahadayız. Birkaç tane bunlar oldu. İnsanlara dokunduğunuzda, bir şeyler anlatmaya çalıştığınızda zaten sizi dinliyorlar. Partiye yakın hissetmeyenler olabilir ama en azından dinliyorlar.
Belki ilk kez dinlediler ama muhakkak onların gözlerinden anlıyorsunuz. Ben sahada olmayı sevdim ve çok yadırgamadım. Benim enerjim bitmez. Ben biraz görev adamıyım. Asker için derler ya yemez, içmez diye hakikaten öyle bir enerjim var. İnandığım bir davada inandığım bir sürece girdim. Neden AK Parti dediklerinde onları da tek tek cevaplamak güzel.
- Gazetecilik harici tek bir kuruş boğazımdan geçmedi. Sorunlarınızı biliyorum. Yeni dönemde çok zenginim. Kalabalık bir danışman kadrom olacak. Benimle sorunlarınızı danışın birlikte istişare edelim.
GELMEDEN ÖNCE ACABALAR VARDI...
- Cumhurbaşkanımızın birinci turda seçilmesi ile ilgili de bir sorun görmüyoruz. Mecliste de Cumhur İttifakı olarak nitelikli bir çoğunlukla ilgili bir kuşkumuz gerçekten zor. Ankara’da gelmeden önce acabalar vardı, samimiyetle söyleyeyim ama sahaya inince o acabalar gitti. Gazeteci olarak da bunu gözlem yeteneğimle ilgili söylüyorum.
- Hepimiz gazeteciyiz. Beni belirleyen cumhurbaşkanımızın yaptığı yayınlarda ben hep rol aldım. Bunu belirleyen cumhurbaşkanlığı tarafı hiç olmadı. Bunu belirleyen ben, Turkuaz medyaya bağlı gazeteciyim. Birlikte yayına çıktığınız cumhurbaşkanı, patronaj kimin soru soracağına karar veriyor. Tercih edilme sebebim iletişim başkanlığı olmadı. Bu kadarını söyleyeyim. Cumhurbaşkanlığının belirlediği bir gazeteci topluluğu olmadığını samimiyetle söyleyebilirim.
ÖNCE KADINLAR
- Önce kadınlar. İş kadınları olsun. Egeli kadın hep üreten. Aile içinde başlayan sosyal yaşamda iş yaşamında olsun hep önde, öncü. Şanslıyız. Kıymet bilen erkekler var sağ olsunlar. Siyasete de kadınlarla birlikte devam etmek istiyorum. Gençlerle ilgili eğitime dair. Dezavantajlı durumda olan engelliler, yaşlılarımızla ilgili. Hükümetimizin bu konuda 21 yıldır yaptıkları şimdi anlatmaya başlasak günlerin yetmeyeceği kadar uzun ve ortadadır. Ben bu anlamda İzmir özelinde bir köprü olacağım.
- Biz iddialarımızı sözden çok icraatlerimizle ortaya koyan bir partiyiz. Sözden ziyade 14 Mayıs akşamı sandıktan çıkacak sonuçlarla konuşmayı tercih ediyoruz. Büyük büyük laflar etmek kolay. Bizim de iddiamız bu kentte yapılanlar yapılacakların teminatı şeklinde. Sekizi garantiledik diye yazabilirsiniz.
6+1 MASA
- 6+1 masa şeklinde ifade ediyoruz. HDP’nin masanın ortağı olarak görüyorduk. Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığından sonra HDP’nin kesin bir ortağı kesinleşti. Cumhuriyeti kuran irade Atatürk’ün kurduğu partinin bugün Cumhuriyete ve 40 bin şehidimizin kanının olduğu terör örgütü PKK’ye terör örgütü diyemeyen siyasi zihniyetiyle el ele aynı masada ortak olarak oturması ve Kandil’deki temsilcileri tarafından da adaylıkların destekleniyor açıklaması gerçek CHP’lilerde yarattığı rahatsızlığın bizlere doğrudan ifadesini duyduk.
- Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak yaşadığım bir gurur daha başta savunma sanayisi olmak üzere yerli ve milli sanayimiz yüzde 70’leri buldu ve savaş gemimizi her şeyimizi yaptığımız bir süreçte her şeyi, siyaseti bırakın. Sıradan bir vatandaş olarak bunları görmemek mümkün değil.
MUHALAFETİN YAPTIĞI EN GÜZEL ŞEY ALGI SİYASETİ
- Bugün itibari ile İstanbul Sözleşmesinin o günkü varlık sebebi ile bugünkü nokta arasından fersah fersah fark var. Başta anayasa olmak üzere, meclisten geçen yasalar olmak üzere İstanbul Sözleşmesine dair kadın haklarına yönelik ne varsa yasal düzenlemelerle zaten yerine getirilmiş durumda. Muhalefetin maalesef en güzel yaptığı şey algı siyaseti.
Benim kadına yönelik eksik kalan bir noktada benim sessiz kalmam mümkün mü? Algı üzerinden değil gerçekleri bildiğim için yasalar bazında hiçbir boşluk kalmadığını bildiğim için burada bir tereddüttüm yok. Yasaların uygulanması ve zihniyet konusunda yapılacaklar vardır. Sözleşme olmazsa bütün kadınlar ölecekmiş, kötü olacakmış gibi yaratılmaya çalışan algı doğru değil.
- Benim bu yıl meslekte 30’uncu yılım. Ankara’da TRT’de çalışmaya başladım ve 1994 yılı itibari ile SABAH grubuna geçtim. Türkiye’nin en genç kadın Ankara temsilcisiyim. 24 yaşında en genç siyaset yazan kişi olarak köşe yazarlığı yaptım. O zamandan bu zamana çok şey değişti. Türkiye dönüştü, değişti. Muhabir olarak girdiğim Yeni Asır’dan, genel yayın yönetmenliği dahil bütün görevlerde bulundum
- Karar verici noktasında kadınların daha fazla temsili ile ilgili sayın cumhurbaşkanımızın yaptıkları yapacaklarının öncesidir. 2002’den bu yana mecliste kadınların en fazla yer aldığı parti AK Parti’dir. Bu istisnasız. İddia ediyorum 14 Mayıs seçimleri sonrasında da oluşacak parlementoda en fazla kadın milletvekilini yine AK Parti’de göreceğiz. Seçilecek yerlerden aday gösterilen kadın milletvekili adaylarına baktığımızda bunu tekrar göreceğiz. Yeterli mi asla değil. Kadınlar hiçbir şeyden çekinmez. Siyaset dili itibari ile biraz eril bir alan.
AİLEMLE BULUŞMUŞ GİBİ HİSSEDİYORUM
- Rahmetli Demirel’in sevdiğim sözü vardır, “Barışmayı bilmiyorsan, küsmeyeceksin” diye, benim kişisel kimseyle çatışmam olmadı. Taze bir siyasetçi olarak kişisel kırgınlığım, küslüğüm olmaz. Görev aldığınız zaman üzüm yemenin peşindeyim, bağcıyı dövmekle derdim yok. Bazen mesleki anlamda haberi getirirken olur bazen de yöneticiysen verim almakla olur. Siyasette de ben açıkçası bir şey yapmak istiyorum. Bana güvenilmiş ve böyle bir fırsat verilmiş ve benim bu güveni boşa çıkarmamam lazım. Kimse kimsenin güzel kaşına, gözüne değil inandığı için bir görev verir. Bana da böyle bir yol açıldı. Ben İzmir’den evimden, böyle bir siyasete başlamış olduğumdan dolayı çok şanslı ve mutlu hissediyorum. Ailemle buluşmuş gibi hissediyorum
- Bu yolculukta en fazla sizlere güveniyorum. Bana ne siyaset yapacaksın dediklerinde ben o, şu, bu siyaseti yapmayacağım diyorum. Gazetecilikteki çizgim ne ise burada da o çizgimi koruyacağım. Devlet, vatan, millet konusunda siyaset yapacağım. Daha çok kadınlarla, gençlerle birlikte olmak istiyorum. Bugün burada bir Şebnem Bursalı varsa sizlerle beraber basın alanında da sorunların çözümü noktasında güzel şeyleri birlikte yapmak istiyorum.