Aylardan Eylül
Artun Sucuoğlu yazdı...
Eylül ayı benim en sevdiğim aydır. Doğduğum şehrin Aydın'ın kurtuluş günü ve yaşadığım güzel İzmir'in kurtuluş günleri olduğu için.
Eylül biraz da hüzün barındırır. Eylül'de kendimi bazen yalnız kalmış gibi hisseder hüzünlenirim ve kendimi sonsuz hayallere kaptırırım.
Bazıları; ‘sağlık ve mutluluk ortamı’ dese de gerçekte yalnızlık yaşam karanlığı gibidir. Kimi durumların, kimi çalışmaların gerektirdiği doğal ya da zorunlu yalnızlık başka. Bunlar yaşamın akışına ve koşullarına uygun yürütülmelidir. Ancak yalnızlık olağan yaşam içinde katlanılması güç bir boşluktur. Kimilerinin yalnızlığı sevmesi de kişiye özel bir anlayış ve yaşam biçimidir. ‘Allah kimseyi yalnız bırakmasın’ sözü genel bir yaşam durumu için açıklanan bir istektir. ‘Yalnızlık Allah'a mahsustur’ sözü de konum ve durum özelliği ile gücün özgürlüğünü vurgular.
Anlayış, hoşgörü, dayanışma, özverinin önemi, yakınlığın tadı ve yararı asla göz ardı edilemez, yadsınamaz. Yalnızlık, düşünme, araştırma, çalışma ve dinlenme durumudur. Ama bir anlamda da yaşam karanlığıdır. Sevdiğini, yakınlarını yitirenlerin yalnızlığa katlanması güç, hatta katlanılmaz bir boşluktur.
İnsanın zaman zaman kendini dinlemesi gibi yalnız kalma eğilimi, anlayış isteyen bir yaşam biçimidir.
Yalnızlık insan yaşamının çelişkisidir. Kendini dinlemek, düşünmek, dinlenmek ve güç toplamak için yalnız kalma durumları dışındaki yalnızlık toplum dışında kalmaktır.
Halk dilinde ‘inzivaya çekilmek’ olarak yaygın kullanılan bir deyimdir. Dinlenmek, düşünmek ve daha iyi duruma gelmek için bir köşeye çekilmek kimi zaman ilaç gibi gelen bir alışkanlıktır. Gerçekte insanlar için yalnızlık, katlanıp çekilebilen bir yaşam biçimi değildir.
Toplumda kavgalardan, çekişme ve tartışmalardan kaçınmak için yalnızlığı seçmek kendini koruma altına alma içgüdüsünden kaynaklanmaktadır.
Burada yazıma usta Şair Cahit Sıtkı Tarancı’nın yalnızlıkla ilgili şiirlerinden örnek vermek istiyorum;
Neden sonra farkına varıyorsun
Etrafındaki korkunç ıssızlığın,
Yar olsun, dost olsun, ne arıyorsun
Adresi belli mi vefasızlığın?
Aşk, dostluk!... Hepsi dökülür yapraklar!
Çıplak bir ağaç durgun suda aksın.
Yalnızlık dediğin hayatta başlar;
Kabir boyunca devam etmek için.
Öyle eksildik ki yaşarken,
Bize dokunan her şeyi eksiltiyoruz.
Yalnızlığımla çoğalıp,
Kalabalıklığımızla eksiliyoruz.
Ve öylesine kalabalık ki yalnızlığımız
Ne yana dönsek kendimize çarpıyoruz
Geniş, siyah gölgesi hayatımı kaplayan,
Tepemde kanat germiş bir kartaldır yalnızlık
Kalp çarpıntılarıyla günleri hesaplayan
Bir benim, benim olan bir masaldır yalnızlık
Gördüm yapraklarımın bir bir döküldüğünü,
Baharda yaşamanın bilmedim nedir tadı
Gemi yüzü görmeyen bir limanının hüznünü
Kimsesiz gönlüm kadar hiçbir gönül duymadı
Bir ayna parçasından başka beni kim anlar
Bir mum gibi erirken bu bitmeyen düğünde?
Bir kardeş tesellisi verir bana aynalar;
Aynalar da olmazsa işim ne yeryüzünde?
7 Eylül Aydın'ın ve 9 Eylül güzel İzmir'imin 100 . Yılı kutlu olsun.
Herkese iyi hafta sonları..