Bakan Dönmez'den yenilenebilir enerji açıklaması!
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Yenilenebilir Enerji Araştırmaları Derneği'nin (YENADER) düzenlediği "Dünya'da Yeni Ekonomik Düzen, İklim Krizi ve Yenilenebilir Enerjinin Önemi" başlıklı zirveye katıldı.
Küresel enerji görünümünde rüzgarın, her geçen gün yenilenebilir enerjiden yana daha güçlü bir şekilde estiğini söyleyen Bakan Dönmez, “Covid-19 salgınının bile bu hızı kesemediği aşikar. Diğer enerji kaynakları bu dönemde zorluklarla boğuşurken, yenilenebilir enerji adeta salgına meydan okuyor. Pandemi sürecinde dahi elektrik üretiminde payı artmaya devam eden kaynak yenilenebilir enerji oldu. Yenilenebilir enerjiye yapılan küresel yatırımlar da bu eğilimi gösteren başka bir örnek. Son 10 yılda yaklaşık 2 trilyon doların üzerinde bir yatırım yapıldı bu alana. Önümüzdeki 5 yıl da bu rakamın 1,3 trilyon dolara ulaşması öngörülüyor. 2050 yılına geldiğimizde elektrik üretiminin dörtte üçünden fazlası yenilenebilir kaynaklı olacak” ifadelerini kullandı.
Yenilenebilir enerji maliyetlerinin gelişen teknoloji, iklim değişikliği ile mücadele ve teşviklerle daha cazip bir duruma geldiğini ifade eden Bakan Dönmez pandemi koşullarının bu sektörü de etkilediğini ancak kısa zamanda toparlanma beklediklerini söyledi.
Yenilenebilir enerji kaynaklarının hem enerji bağımsızlığına sağladığı katkı hem de küresel sorumluluklar açısından önemine değinen Dönmez, “Pandemi sonrası dönemde ekonomik gelişmenin önemli bir motor gücü olacak. Gerek kaynak yatırımları, gerek altyapı ve teknoloji yatırımları gerekse de yeni şebeke yatırımlarıyla, hem ekonomik hareketliliği canlandıracak hem de karbon emisyonunun azaltılmasında en önemli faktörlerden biri olmaya devam edecek” değerlendirmesini yaptı.
“Geriden geldiğimiz bu yarışta adeta bir maraton koşucusu gibi depar atarak bugün ulaştığımız seviyeye geldik”
Türkiye’nin kaynak ve teknoloji üretimini adeta etle tırnak gibi gördüğünün altını çizen Bakan Dönmez şunları kaydetti:
“Türkiye’nin yenilenebilir enerji yolculuğu çok kısa bir zamanda oldukça uzun mesafe aldığımız bir dönem yaşadı. Geriden geldiğimiz bu yarışta adeta bir maraton koşucusu gibi depar atarak bugün ulaştığımız seviyeye geldik. Güneş Enerjisi Potansiyel Atlası, Rüzgar ve Dalga Enerjisi Potansiyel Atlası ve Biyokütle Enerjisi Potansiyel Atlasını hazırlayarak sahip olduğumuz bilimsel verileri yatırımcılara ve ilgilenen herkese açtık. Belirli aralıklarla bu atlaslarımızı güncelliyoruz. Bütün gayretimiz yenilenebilir enerjideki çıtayı bütün imkânları kullanarak daha da yukarılara çıkarmak. Daha önce güneş enerjisinde hayata geçirdiğimiz Orta Doğu ve Avrupa’nın ilk ve tek tam entegre güneş paneli fabrikasının bir benzerini de rüzgar enerjisinde yapacağız. Tesis tamamlandı. Çok yakında üretime başlayacak. Böylece YEKA yarışmalarımızın en önemli hedeflerinden olan teknolojinin yerlileştirilmesi, yerli insan kaynağı istihdamı, enerji teknolojilerinde AR-GE ve inovasyon yapılması için de önemli bir adım daha atmış olacağız.”
“Kurulu gücümüzün yüzde 52,3’lük kısmı yenilenebilir enerji kaynaklı”
Yenilenebilir enerji kaynaklarının, enerjide ki payının her yıl artarak devam ettiğine değinen Bakan Dönmez, “Toplam kurulu güçte 100 bin Megavat (MW) sınırına yaklaştık. Bugün itibariyle kurulu gücümüzün yüzde 52,3’lük kısmı yani yarısından fazlası yenilenebilir enerji kaynaklı. Yenilenebilir enerjiden elektrik üretimimiz son 3 yıldır yüzde 40 bandının üzerinde seyrediyor. Bu oran 10 yıl önce yüzde 25’ler seviyesindeydi” ifadelerini kullandı.
Yenilenebilir enerjide Türkiye Modeli olarak ortaya koyulan YEKA yarışmalarının, YEKA GES-3 ya da diğer adıyla Mini YEKA ile devam ettiğini belirten Dönmez şöyle devam etti:
“Toplam 1.000 MW’lık 74 yarışmamızın 19’unu tamamladık. 9 ilimizde toplam 260 MW’lık kapasite tahsisi gerçekleştirdik. 19 yarışmamızın sonunda ortalama fiyat, kilovatsaat başına 22,7 kuruş oldu. 29 Nisan’da başlayan kısıtlamalar nedeniyle yarışmalarımıza bir süre ara vermek zorunda kaldık. İnşallah normalleşme döneminin başlamasıyla birlikte geriye kalan yarışmalarımızı da en kısa sürede tamamlayacağız. Kara alanları için yeni YEKA RES yarışmalarımız için de hazırlık çalışmalarımız devam ediyor. Toplam 2 bin MW’lık bir yarışma olacak. Bu yıl içerisinde yarışmalarımızı yapmayı planlıyoruz. Şu an 47 şehrimiz için taslak çalışmalar devam ediyor. Burada da çalışmalarımız belirli bir olgunluğa geldikten sonra detayları kamuoyuyla paylaşacağız.”
“Türkiye, yenilenebilir enerji konusunda çok ileri düzeydedir”
Türkiye’nin yenilenebilir enerji kaynaklarına yaptığı yatırımların ve gerçekleştirdiği çalışmaların Avrupa’da yankı bulduğunu söyleyen Bakan Dönmez, “Avrupa Birliği 2020 İlerleme Raporu’nda bu husus şu ifadelerle yer aldı; ‘Türkiye, yenilenebilir enerji konusunda çok ileri düzeydedir ve yerli ve yenilenebilir kaynaklardan elektrik üretim kapasitesini artırmaya devam etmiştir’ Çalışmalarımızın uluslararası arenada bu şekilde takdir edilmesi bizleri hem mutlu etti hem de daha fazlası için motivasyon sağladı” diye konuştu.
Türkiye’nin küresel sera gazı emisyonunun azaltılması için ulusal eylem planına sadık kalarak uyguladığını ifade eden Dönmez, “Ülkemiz sanayi devriminden bu yana kümülatif emisyonların yaklaşık yüzde 0.7’sinden sorumludur. AB ve OECD ülkeleri ile kıyaslandığında Türkiye kişi başı emisyon miktarında oldukça gerilerdedir. Bu tablo ortadayken, Türkiye’nin dünyayı en fazla kirleten ve gelecek için büyük tehdit oluşturan bu tablonun gerçek sorumlularıyla aynı külfeti paylaşmasının beklenmesi asla doğru olmayacaktır” değerlendirmesinde bulundu.
Elektrik depolama ve dağıtım konusunda da konuşan Bakan Dönmez şunları şu şekilde devam etti:
“Elektrik dağıtım şirketleri, elektriği kesintisiz götüremediği bölgelerde elektriği depolamak ve oradan kullanıcılarına arz etmek suretiyle yatırım yapmalarının önü açılmış oldu. Son dönemlerde arkadaşlarımızın çalıştığı bir başka husus daha var, acaba diyoruz yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı elektrik üretimi yapan, tesis yapan şirketlere bu anlamda bir depolama imkanı verilebilir mi diye. Bu konuda da çalışmalar yapıyoruz. Bu bir yarışma konusu olsun mu olmasın mı konusu var. Önümüzde YEKA’lara devam edeceğiz. Orada ihtiyari bırakmayı düşünüyoruz Belli bir süre hem teknolojinin olgunlaşması açısından, hem de maliyetlerin belli bir seviyenin altına geldiğini görmek açısından bu noktayı yakından izlememiz gerekiyor.”