Bakan Nebati: Biz dilenci olmadık, olmayacağız, elimizi açmayacağız
Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın bütçe görüşmelerinin ardından soruları yanıtlayan Bakan Nureddin Nebati özetle şunları söyledi:
Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, “Ben güçlü bir ülkenin sıradan bir vatandaşıydım şimdi kabinenin bir üyesiyim... Uluslararası kuruluşlarla gerçekleştirilen tüm görüşmelerde bakanlığımızın tüm çalışanları üstün gayretleriyle ülkemizin ve milletimizin yararına çalışmalarda bulunmakta. Bu meşakkatli sürece ilişkin olarak, ‘para dilenmeye gidiyorlar’ ifadesini devletimizde görev yapmış tüm milletvekillerimizin takdirine bırakıyorum. Biz dilenci olmadık, olmayacağız elimizi açmayacağız" diye konuştu.
“ENFLASYON DÜNYANIN DA ÜLKEMİZİN DE ANA GÜNDEM KONUSUDUR”
“Enflasyon dünyanın da ülkemizin de ana gündem konusudur. İçinde bulunduğumuz bu dönemde şu ana kadar görülmemiş şoklarla, bırakın gelişmemiş olan ülkeleri gelişmiş ülkeler bile çift haneli enflasyonla karşı karşıyadır. Enflasyonla mücadelede yönelik dünyada atılan sıkılaştırma adımları Almanya, İngiltere gibi birçok büyük ekonomiyi resesyon riskiyle karşı karşıya bıraktı. Biz ise Türkiye ekonomi modelimiz, parantez açayım bugüne kadar ben hiç Çin ekonomi modeli diye bir şey geçmedi, Türkiye ekonomi modelinden önce zaman zaman Kore, zaman zaman Çin modeli diye ifadelerde bulunuldu ama bizim ekonomi modelimiz Türkiye Ekonomi Modeli ve bu modele ismini veren bir modeli taşımakta da öncelik yapacak ülkelerin başında ülkemize geçmişten tevaruz eden kültürümüzle ortaya koyacağımız performansımıza güvenerek Türkiye Ekonomi Modeli’nin dünyada da önemli bir argüman geliştireceğine inananlardan birisiyim. Dünyada da özellikle birçok mahfilde konuşularak geliştirilmiş, sonra bir modele dönüştürülmüş, girdi ve çıktılarının ne olduğu açık olan, şeffaf bir model.
Üretim kapasitesini azaltmadan ve istihdam kayıplarına yol açmadan kalıcı fiyat istikrarını tesis ettik. Diğer ülkeler gibi faizleri artırsaydık, büyümemiz duracak, istihdam kayıpları yaşanacaktı. Faiz artırımlarıyla üretimi aksatmanın, yatırımları ertelemenin ve bu ülkenin potansiyelini sınırlamayı istemedik. En yüksek seviyesine çıkan enflasyonun Aralık ayından itibaren belirli bir gerileme kaydedeceğini öngörüyoruz. Son dönemde görülen enerji ve gıda fiyatlarındaki gevşeme eğilimin de ülkemizdeki gıda fiyatlarına olumlu yansıyacağına şahidiz. Hükümetlerimiz süresince her zaman önceliğimiz vatandaşlarımız olmuştur. 2002’den bu yana ücret ve maaşlarda yaptığımız artışlarla çalışan ve emeklilerimizin alım güçlerinde önemli iyileşmeler sağladık.
“TÜRKİYE VERGİ İNDİRİMLERİ YOLUYLA ENFLASYONLA MÜCADELE EDEN TEK ÜLKE TÜRKİYE DEĞİLDİR”
Türkiye vergi indirimleri yoluyla enflasyonla mücadele eden tek ülke değildir. Birçok ülke vergi indirimleri ile hem enflasyon ile mücadeleyi hem de vatandaşını korumayı amaçlamıştır. Enerji krizinin başladığı Eylül 2021’den bu yana hane halklarını enflasyona karşı korumak için Avrupa ülkeleri çok sayıda mali önlem uygulamaya koydular. Bunlar içerisinde de ülkeler açıklamalarını yapıyorlar.
“ENFLASYON TÜİK TARAFINDAN ULUSLARARASI TANIM, YÖNTEMLERLE HESAPLANMAKTADIR”
Türkiye’deki tüm kurumların her birini bir değeri vardır. Parlamentomuz değerlidir. Merkez Bankamız, SPK, BDDK’mız değerlidir ve önemlidir. TÜİK de bunlardan birisidir. Türkiye’nin istatistiğini en iyi şekilde derleyen kurumlarımızın da korunması gerektiğine inanlardanım. Elbette şeffaf olunması gerekiyor. Tüm işlem ve eylemlerinde belirli bir standartlar içerisinde olması lazım. Veri toplamak ve derlemek, kamuoyu ile paylaşmak gerçekten ciddi bir iştir. Enflasyon TÜİK tarafından tüm Türkiye’yi kapsayacak şekilde Avrupa Birliği ve dünya genelinde kullanılan uluslararası tanım, yöntemlerle hesaplanmaktadır.
“TÜİK’İN ÜRETTİĞİ RESMİ İSTATİSTİKLERİN ENAG TARAFINDAN GERÇEKÇİ ŞEKİLDE HESAPLANMASI MÜMKÜN DEĞİLDİR”
TÜİK’in ürettiği resmi istatistiklerin masa başında ve birkaç kişilik ekiple ENAG tarafından gerçekçi şekilde hesaplanması mümkün değildir. Böyle bir iddiası varsa ENAG gider EUROSTAT’tan ve uluslararası kuruluşlardan akredite olur. Olması mümkün değil. TÜİK gerçekten değer verdiğimiz bir kurum ve değer vermeliyiz. Uluslararası kriterler tarafından akredite edilmiş bir kuruluşu kayıt dışı olarak belirlemek, kimsenin inanmaması bunun gerçek olmadığı anlamına gelmez. 2022 itibariyle hesaplamalarını her ay Türkiye’nin 81 ilinden, 225 ilçesinden, 27 bin 261 işyeri, 4 bin 274 konuttan, kira modeliyle de 409 madde, 904 madde çeşidi için 560 bin 392 fiyatı değerlendirmektedir. Bunu TÜİK yapıyor. Bu verilerin değerlendirilmesi birkaç kişi ile değil tam 2 bin kişilik ekiple gerçekleştiriyor.
Bizler de salgın sonrası ortaya çıkan fırsatları en iyi şekilde değerlendirmek, ülkemizi küresel üretim merkezi haline getirilmek amacıyla Türkiye Ekonomi Modeli’ni devreye aldık. Toplumumuzun dinamiklerini, ülkemizin ihtiyaç ve beklentilerini dikkate alarak modelimizi oluşturduk. Kur Korumalı Mevduat Hesabıyla döviz kurlarında yüksek oynaklığı önemli derecede azalttık. Oynaklığı Kur Korumalı Mevduat tutuyor.
Net hata noksan kalemiyle ilgili eleştiriler yoğun olarak geliyor. Cari işlemler dengesiyle sermaye hesabı ve finans hesabı kalemlerinin toplamının sıfır olması gerekmektedir.Sıfır olmaması durumunda kalan tutar net hata ve noksan olarak hesaplanmaktadır.
"LONDRA'DA SIRAYA GİRDİLER"
Ben yurt dışına övünerek gidiyorum. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin Hazine ve Maliye Bakanı olarak gidiyorum. Türkiye güçlü bir ülke, saygın bir ülke. Bu toplantılardan bir tanesini de Londra’da uluslararası finans şirketlerinin üst düzey yöneticileri ve yatırımcılarıyla da gerçekleştirdik. Hazine Maliye Bakanı olarak Londra’da sadece 1 gün içerisinde portföy yönetim şirketleri, Uluslararası Kalkınma ve Yatırım Bankası ile özel sermaye ve alt yapı fonlarının kırka yakın en üst düzey yöneticisiyle görüşmeler gerçekleştirdim. Bu görüşme talepleri bizden gitmedi. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin Hazine ve Maliye Bakanı Londra’ya gittiği için oradaki fon yöneticileri ve banka yöneticileri ‘biz sizinle toplantı yapmak istiyoruz’ diyerek sıraya girdiler. Bu görüşmeler neticesinde piyasa aktörlerinin uyguladığımız ekonomi modeliyle ilgili kararlılığımızı görmesi Türkiye’nin ekonomisine olan güveni artırmıştır. Türkiye Ekonomi Modeli bir modeldir. Teorik altyapısı nettir. Anlaşılırdır ve ciddi bir şekilde de takip ediliyor.
“BİZ DİLENCİ OLMADIK, OLMAYACAĞIZ ELİMİZİ AÇMAYACAĞIZ”
Ben güçlü bir ülkenin sıradan bir vatandaşıydım şimdi kabinenin bir üyesiyim. Ben ülkeme güveniyorum, ülkemin güçlü olduğuna inanıyorum. Gerek yurt içi, gerekse yurt dışındaki görüşmeler için yoğun bir tempoda çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Uluslararası kuruluşlarla gerçekleştirilen tüm görüşmelerde bakanlığımızın tüm çalışanları üstün gayretleriyle ülkemizin ve milletimizin yararına çalışmalarda bulunmakta. Bu meşakkatli sürece ilişkin olarak, ‘para dilenmeye gidiyorlar’ ifadesini devletimizde görev yapmış tüm milletvekillerimizin takdirine bırakıyorum. Biz dilenci olmadık, olmayacağız elimizi açmayacağız."