Bakan Soylu'dan son 5 yılın trafik kazası raporu
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 'Türkiye, son 5 yılda trafik kazalarında gerek kaza yeri gerekse kaza sonrası can kayıplarını yüzde 35 oranında azaltabilmiştir' açıklamasında bulundu.
Bakan Soylu, Ankara’da bir otelde düzenlenen 2021-2030 Karayolu Trafik Güvenliği Stratejisi Eşgüdüm Kurulu İzleme ve Yürütme Kurulu ile Trafik Güvenli İhtisas Grupları Toplantısı’na katıldı. Bakan Soylu, yaptığı konuşmada 2018 yılından bugüne kadar toplam 7 binin üzerinde trafik polisinin doğrudan atamasını yaptıklarını dile getirerek, maket trafik aracının bulunduğu 3 kilometre yarıçapındaki alanda trafik kazalarında yüzde 30’a yakın, bu kazalardaki ölüm oranlarında ise yüzde 23.8’lik bir azalış söz konusu olduğunu vurguladı.
Daha önceki toplantılarda da trafik güvenliği meselesinin küresel bir sağlık sorunu olduğuna değindiğini hatırlatan Bakan Soylu, “Dünyada 100 bin nüfus başına trafikteki can kaybı ortalaması 18’dir. Avrupa Birliği ortalaması 2019 yılında 5’di, birazda salgın koşulları sebebiyle 2020 itibarıyla 4.2 oldu. Bu kötü bir şey değil. İyi bir şey. Bizim ülkemizde ise 2015’te 9.6’ydı, 2020 yılsonu itibarıyla 100 binde 5.8’e düştü. Hatta ülkemizdeki yabancı nüfusunu dahil edersek teknik açıdan dahil etmemiz gerekir. Bu sayı 2020 yılı itibarıyla 100 binde 5’e tekabül etmektedir. Sayısal olarak bakarsak da 2015 yılında kaza yeri ve kaza sonrası ölümleri ile ilgili 7 bin 530’dan 2020 sonu itibarıyla yıllık 4 bin 866’ya gerilemiştir. Yani 2 bin 664 kişi daha az can kaybı yaşamışız. Çok genel çerçeveyle böyle bir fotoğrafın içindeyiz. Ancak bir değerlendirme ortaya koyarken dünyada yaşanan değişimleri de göz ardı etmemek lazım. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, 2011-2020 arasında trafik kazalarındaki can kaybını yüzde 50 azaltma hedefini koyduğundan bugüne kadar dünya nüfusu yüzde 12 arttı” ifadelerini kullandı.
“Türkiye, Birleşmiş Milletler’in ‘Can kayıplarındaki yüzde 50 azalış’ hedefini tutturabilen iki ülkeden biri olmuştur”
Soylu, “15 Temmuz sonrasında terör, uyuşturucu ve diğer bölgesel sorunlarla verdiğimiz mücadele ve karşı karşıya kaldığımız yüksek güvenlik maliyetleri de göz önünde bulundurulduğu zaman bizim trafik kazaları konusunda elde ettiğimiz başarı bana sorarsanız daha anlamlı ve önemli hale gelmektedir. Türkiye, tüm bu şartlar altında Birleşmiş Milletler’in ‘Can kayıplarındaki yüzde 50 azalış’ hedefini tutturabilen iki ülkeden biri olmuştur. Diğer ülkeler bundan vazgeçmiş ve sürelerini 2030 yılına uzatmışlardır. Biz bundan vazgeçmedik. Süremizi 2020 yılı sonu itibarıyla tamamladık ve bu başarıyı tüm Türkiye olarak elde ettik” şeklinde konuştu.
“Anlaşılıyor ki Covid sürecindeki kısıtlamalar çeşitli sebeplerle sürücülerin sürüş alışkanlıklarını değiştirmiştir”
İçişleri Bakanı Soylu, “İşin bir başka boyutu da şudur; malum, tüm dünya ile birlikte bir virüs salgını süreci yaşadık. Sokağa çıkma kısıtlamaları oldu. Bugün trafikle ilgili uluslararası raporlarda buna dair yeni ve ilginç bulgular görüyoruz. 2019 ve 2020 yıllarının nisan aylarında Avustralya’da trafik yoğunluğu yüzde 43 azalırken, can kayıplarındaki azalış yüzde 23’te kalmıştır. Fransa’da trafik yoğunluğunun yüzde 75, buna karşın can kayıplarının yüzde 56 azaldığı görülmüştür. Almanya’da da trafik yoğunluğu yüzde 48 azalırken, can kayıpları ise sadece yüzde 1 azalmıştır. Anlaşılıyor ki Covid sürecindeki kısıtlamalar, çeşitli sebeplerle sürücülerin sürüş alışkanlıklarını değiştirmiştir” dedi.
“Türkiye, son 5 yılda trafik kazalarında can kayıplarını yüzde 35 oranında azaltabilmiştir”
Yapılan toplantılar ve stratejik yaklaşımlar sayesinde Türkiye’de trafik kazalarında ölüm oranlarının azalmasının bir başarı olduğunu vurgulayan Soylu, “Değişimleri kavrayabilen, hataları örtebilen, insanlara trafikte hata yapacak fırsat bırakmayan bir trafik ekosistemi oluşturmak durumundayız. Bunun için de mutlaka strateji sahibi olmak, konu ile ilgili tüm kurumların işbirliğini sağlamak durumundayız. İşte bu kurul, bu toplantılar bunun için değerlidir ve bu stratejik yaklaşım sayesinde Türkiye, son 5 yılda trafik kazalarında gerek kaza yeri gerekse kaza sonrası can kayıplarını yüzde 35 oranında azaltabilmiştir. Yol kenarlarındaki denetimler, aldığımız diğer tedbirler, bu başarının sadece bir ayağıdır. Bu, topyekün bir Türkiye başarısıdır. Bu neticeye katkı koyan herkese, aziz milletimizin her ferdine buradan şükranlarımı sunuyorum. Şimdi ise geldiğimiz bu noktadan yeni bir sisteme, yeni bir anlayışa everilmenin zamanıdır. İşte bu kurullarda Sayın Cumhurbaşkanımızın liderlik ettiği ‘2021-2030 Karayolu Trafik Güvenliği Strateji Belgesi’ ile, ‘Güvenli Sistem Ve Vizyon Sıfır Yaklaşımı’ olarak ifade ettiğimiz anlayışla trafik güvenliğindeki bu yeni geleceğe doğru adim atmış, hatta deyim yerindeyse hedefe kilitlenmiş bulunuyoruz” diye konuştu.
“2018 yılından bugüne kadar toplam 7 binin üzerinde trafik polisimizin doğrudan atamasını yaptık”
2017 yılında “Trafik Güvenliği Uygulama Politika Belgesi”ni oluşturduklarını belirten Bakan Soylu, “Bu belge çerçevesinde hem yeni strateji ve tedbirler oluşturduk hem de ciddi bir kapasite artışı yaptık. Şehirler arası yollarda daha önce ortalama 20 kilometreye bir trafik ekibi düşüyordu. Yaptığımız personel takviyesiyle bunu 14 kilometreye indirdik. Emniyet trafik birimlerimize geçtiğimiz günlerde verdiğimiz bin personelle birlikte 2018 yılından bugüne kadar toplam 7 binin üzerinde trafik polisimizin doğrudan atamasını yaptık. Geçtiğimiz günlerde polis akademimizin yaptığı bir saha araştırmasına göre katılımcıların yüzde 63’ü, genç trafik polislerinin trafik güvenliğinin sağlanmasına pozitif katkı yaptığını düşünüyor. Yine katılımcıların yüzde 60’ının da polislerimizin denetim sırasındaki davranışlarından çok memnun olduklarını ifade etmişler. Yani memnun olanlar var ama çok memnun olduklarını ifade eden yüzde 60. Ayrıca yine bir ilginç bulgu, denetimlerin trafik güvenliğine katkı sağladığını düşünenlerin oranı yüzde 79.2, kısmen katkı sağladığını düşünenlerin oranı da yüzde 15.4’tür. Yani sahada ciddi bir desteğimiz söz konusudur” açıklamasını yaptı.
“Ortalama hız tespit sisteminin kurulu olduğu otoyollarda 2020 yılında toplam kazada yüzde 25, can kayıplarında yüzde 33 azalma sağlandı”
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, konuşmasına şöyle devam etti:
“Maket trafik aracı uygulaması, tuzak radar uygulamasının kaldırılıp ortalama hız koridoru uygulamasına geçilmesi ki bütün dünya bunu ortalama hız koridoru meselesiyle çözmüştür. Ortalama hız koridoru bugün dünyanın kabul ettiği en önemli anlayışlardan bir tanesidir. Özellikle zannediyorum bizde 2013 yılında başlamıştı anlık hız ölçümü. Ben bu anlık hız ölçümü uygulamasının bazı yerlerde çok kısıtlı sayıda olabilmesinin kabul edilebileceğini düşünüyorum. Ama genel bir uygulama olmasının doğru olduğu kanaatinde değilim. Bizim yapmamız gereken sürücüyü ortalama bir hız alışkanlığına sevk etmektir. Kritik yerlerde özellikle kaza noktalarında bu alışkanlığa sevk ettiğimiz andan itibaren bu oranları düşürebilmemiz bizim açımızdan olasıdır. Temel problemlerimizden bir tanesi de arkadan ceza yazmaktı. Oysa biz vatandaşımız ile sürücü ile karşı karşıya kaldığımızda sadece ceza yazmak zorunda değiliz. Bizim onunla bir empati kurmamız lazım. Trafik polislerimiz, jandarma trafik görevlilerimiz sadece ceza yazıcı değildirler. Aynı zamanda eğitici ve öğretici pozisyonu kendilerine almalıdırlar. Yüz yüze denetimin arttırılması, kampanyalar, özellikle fahri trafik müfettişlerinin etkinliğinin arttırılması, tüm polis ve jandarma personeline özellikle bazı konularda trafik cezası yazma yetkisinin verilmesi gibi pek çok adım bu plan çerçevesinde oluşturuldu. Hemen her tedbirin kendine ait sonuçları oldu. Mesela ortalama hız tespit sisteminin kurulu olduğu otoyollarda 2020 yılında toplam kazada yüzde 25, can kayıplarında yüzde 33 azalma sağlandı. Halen yeni otoyollara sistemin kurulumu devam etmektedir.”
“Maket trafik aracının bulunduğu 3 kilometre yarıçapındaki alanda trafik kazalarında yüzde 30’a yakın, bu kazalardaki ölüm oranlarında ise yüzde 23.8’lik bir azalış söz konusu”
Maket trafik ekip aracı ve maket polislerin kazaları önleme konusundaki önemine değinen Bakan Soylu, “Kamuoyunda sempatik bir algısı oluşan ve hatta bazen sosyal medya paylaşımlarına konu olan maket trafik aracı uygulamasından da oldukça olumlu sonuçlar aldık. Toplamda 839 maket trafik ekip aracı, 428 adet de maket trafik polisimiz var ve bunların yerini de sürekli değişiyoruz. Bunların bulundukları yerlerin 3 kilometre yarıçapındaki alanda trafik kazalarında yüzde 30’a yakın; bu kazalardaki ölüm oranlarında ise yüzde 23.8’lik bir azalış söz konusu oldu. Yeni strateji belgemizle, denetim mantığımızı da değiştirdik. Plakaya yazılan cezayı azaltıp yüz yüze denetimi arttırma yoluna gittik. Bu konuda özellikle attığımız adımlarda cezaların yüz yüze iletişim kurularak düzenlenmesi burada hedefimizi ortaya koymaktadır. Yine benzer bir amaçla, yani yüz yüze iletişimi arttırma maksadıyla 'yaşam için kısa bir mola' sloganıyla 59 ilde 'yaşam tünelleri' adını verdiğimiz denetleme noktaları oluşturduk ve buralarda yaklaşık 300 bin sürücü ve yolcuya emniyet kemeri, hız, yaya önceliği gibi konularda bilgilendirme yaptık” diye konuştu.
“Yaya ölümlerinde 2019-2020 arasında yüzde 23.9’luk bir azalış elde ettik”
Soylu, “Yaya önceliği demişken, son yılların trafikteki belki de en önemli adımlarından birisini, yaya öncelikli trafik sloganıyla attık. Yapılan yasal düzenlemeyle yaya önceliğinin daha etkin uygulanmasını sağladık. Buna ilişkin ciddi bir kampanya gerçekleştirdik ve yaya ölümlerinde 2019-2020 arasında yüzde 23.9’luk bir azalış elde ettik. Tabii bütün bunların yanısıra etkili kampanyalarımız oldu. Kemerin ses getirsin, hatalı sürüye kırmızı düdük, bu yolda hep birlikteyiz. Bütün bunlarla ilgili bir bayram trafiğinde veya aldığımız tedbirleri hatırlatmak amacıyla önemli kampanyalar yaptık” ifadelerini kullandı.
“Somut ve sayısal olarak 2030 yılına kadar trafikte şu anki can kaybı sayısının yüzde 50 azaltılıp, 2050’de ise sıfırlanması hedeflenmiştir”
İçişleri Bakanı Soylu, konuşmasına şöyle devam etti:
“Artık önümüzde yeni dönem hedeflerimiz var. Yeni dönemin yol haritası olarak kabul edilen 2021-2030 karayolu trafik güvenliği strateji belgesinin çıkış noktası, insanın hata yapabilecek olduğu, dolayısıyla insanları hata yapmayacak hale getirmek, aynı zamanda trafikteki olası hataları telafi edecek bir sistem geliştirilmek mantığına dayanmaktadır. Bunu yaparken de sistemi oluşturan tüm unsurların gerekli sorumlulukları yüklenerek sistemin tamamının güçlendirilmesi hedeflenmiştir. Somut ve sayısal olarak ifade etmek gerekirse 2030 yılına kadar trafikte şu anki can kaybı sayısının yüzde 50 azaltılıp, 2050’de ise sıfırlanması hedeflenmiştir. İşte bu yüzden trafikle ilgili bütün kurumların, paydaşların, sorumluluk sahiplerinin bir masa etrafında bir araya gelmesini sağlayacak bir yapı kurduk. Eşgüdüm kurulu, bu işin çatı kuruludur. Bunun altında ‘Karayolu Trafik Güvenliği Stratejisi İzleme ve Yürütme Kurulu’ olacak. Bu kurulun başında dönemsel olarak değişecek bir bakan yardımcısı arkadaşımız olacak. Bu kurulun da altında karayolu trafik güvenliği ihtisas grupları çalışacak. Bu grupların sayısını 7 olarak belirledik. Tabii Strateji Belgesi’nin bir de eylem planı mevcuttur. Bu iki belgenin nasıl uygulanacağına ilişkin 3 Şubat 2021 tarihinde bir de Cumhurbaşkanlığı genelgesi yayınlandı. Bahsettiğim kurullar, Eşgüdüm Kurulu, İzleme ve Yürütme Kurulu, İhtisas Kurulları, bunların çalışma usulleri de bu genelge ile oluşturuldu.”
Soylu, “Bu ülke, her şarta rağmen 2011-2020 plan hedeflerini tutturdu. Bu tecrübeyle, bu altyapı ve özgüvenle trafik güvenliğindeki 2021-2030 hedefini ve 2050 için belirlediğimiz sıfır can kaybı hedefini tutturabilmek için bir engel görmediğimi, aziz milletimizin ferasetine, devletimizin gücüne sonuna kadar inandığımı da ayrıca ifade etmek isterim” diyerek açıklamalarını sonlandırdı.