Basın kartları yönetmeliği yeniden değişti
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir Milletvekili Atila Sertel, değiştirilen yönetmelikte ucu açık, keyfiyete müsait yorum ve yaptırımlara yer verilmesini eleştirdi.
Sertel, “Basın kart yönetmenliğinde yapılan değişiklik ile iktidarı eleştiren, yazı yazan, tweet atan, herkesin basın kartı iptal edilebilir. Yoruma bağlı maddeler getirilmiş, kesin hükme de gerek yok, basın kartını almak, iptal etmek, her şey tek kişinin keyfine, ruh haline bırakılmış. Bu zamana kadar çok sayıda gazetecinin kart başvurusunu sebepsiz bekleten, yılların gazetecilerin kartını gerekçe göstermeksizin iptal eden İletişim Başkanlığı, çaldığı minareye kılıf uydurmuştur. Oldu olacak ‘Biat eden, iktidarı öven gazetecilere kart var, eleştiren, Türkiye gerçeklerini yazan gazetecilere kart yok’ deyin olsun bitsin” dedi.
Daha önce değiştirilen ve eleştirilen yönetmelikteki eksikliklerin giderilmesi beklenirken, eskiyi dahi aratır değişikliklerin yapılmasının tek adam keyfi yönetiminin yansımaları olduğunu belirten CHP İzmir Milletvekili Atila Sertel, daha önce yapılan Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’nın bu düzenleme ile niyet okuyuculuğunu da başladığını söyledi.
“GAZETECİLİK BASIN KARTINA SIĞMAZ”
İktidarın muhalif gördüğü isimleri sindirmek için türlü türlü antidemokratik yöntemlere başvurduğunu ifade eden Atila Sertel, şunları söyledi:
“Şartları taşımasına rağmen çok sayıda gazetecinin basın kartı başvurusu gerekçe gösterilmeksizin bekletiliyor, yaşamı boyunca gazetecilik yapmış, sürekli basın kartını almış ve yıllarca taşımış gazetecilerin kartları iptal ediliyor, muhalif görülen gazete ve gazetecilere olmadık eziyetler ediliyordu. Bu son değişiklikle ‘minareyi çalan iktidarın kılıfını da hazırladığını’ görüyoruz. Örneğin yapılan değişiklikle, ‘Taşıdığı sıfatın saygınlığına gölge düşürebilecek yöntem ve tutumlar sergilemek suretiyle basın meslek onurunu zedeleyecek şekilde faaliyette bulunması’ deniliyor. Buna benzer ucu açık düzenlemeler var. Gazetecilerin saygınlığını ölçmek İletişim Başkanı ve Basın Kartı Komisyonu’na mı kaldı? Onurlu, namuslu gazeteciler kalemini kırar yine de satmaz. Onların yaptığı gazetecilik de basın kartına sığmaz. Saygınlık ölçecekseniz yandaş basına bakın, iktidar ile mafya arasında arabuluculuk yapan ve kendine gazeteci diyen gazetecilere bakın. Bu tür antidemokratik düzenlemelerle AKP iktidarı basın ve ifade özgürlüğü konusunda bir arpa boyu dahi yol alamayacağını bir kez daha göstermiştir.”