Başkan Sengel'den '14 Mayıs' vurgusu: Kökünden çözeceğiz!
Efes Selçuk Belediye Balkanı Filiz Ceritoğlu Sengel, Belediye-İş Sendikası ile Toplu İş Sözleşmesi (TİS)'nde anlaşmaya varılamayışına ilişkin bir açıklama yayınladı.
Efes Selçuk Belediye Balkanı Filiz Ceritoğlu Sengel, Belediye-İş Sendikası ile TİS masasında anlaşmaya varılmamasına ilişkin bir açıklama yaptı.
Sengel, açıklmasında "İktidar 5.500 TL asgari ücreti 8.500 seviyesine uyarladı, biz 6.615 TL düzeyinde olan en düşük işçi gelirini, ince ince hesap yaparak, 15.155 TL seviyesine çıkardık ama bu seviyelerde uzlaşmakta zorlanıyoruz. Belediyemizdeki işçi arkadaşlarımıza, iktidarın iyileştirmesinin çok ötesinde bir oranda, yüzde 130 seviyesinde zam yaptık ama işçi arkadaşlarımıza yetmiyor. Kendileri 20.000 TL’yi aşkın bir talepte bulunuyor" cümleleri ile işçilerin taleplerini dile getirdi.
Sengel, 14 Mayıs seçimlerini de hatırlatarak, ülkenin 20 yıllık AK Parti iktidarında ekonomik krizle boğuştuğunu, Efes Selçuk Belediyesi'nin de bu krizden etkilendiğinin altını çizdi.
Başkan Sengel'in konuya ilişkin açıklamasının tam metni şöyle:
Merhaba,
Ülkemizin belki de en önemli seçimlerine sayılı günler kalmışken, ben de 4 yıldır belediye başkanlığı görevini sürdürdüğüm Efes Selçuk’tan gördüğüm manzarayı kamuoyu ile paylaşmak istedim.
4 yıldır pek çok olağanüstü durum yaşarken, Efes Selçuk’ta bir yandan yatırımlarla iş üretmeye çalışırken diğer yandan da halkımızın dertlerine derman olmaya çalıştık, dayanışmayı her alanda büyüttük.
Ama dayanışmanın da bir sınırı var elbette; işsizlik, hayat pahalılığı, ücretlerin düşüklüğü gibi sorunlar dayanışmayla hafifletilebilir ancak, bu sorunları ortadan kaldırmak halkçı politikaların iktidar tarafından merkezi devlet olanaklarıyla yaşama geçirilmesiyle mümkündür.
Kısacası, halk dayanışmayla güçlenecek, halkçılar iktidara gelip sorunlarını çözecek. İşte 14 Mayıs bu yüzden halkın dertlerinin çözülüp çözülemeyeceğinin oylandığı bir seçim olacak.
Efes Selçuk Belediye Başkanı olarak açık yüreklilikle söyleyebilirim ki, 4 yıldır hizmet üretmek, çalışma arkadaşlarımızın sofrasını büyütmek ve dayanışmayı güçlendirmek için attığımız her adımda siyasi ve ekonomik engellerle karşılaştık. Belediyemizin giderleri hep arttı, gelirlerimiz hep geride kaldı. Ve giderek daha da zorlanıyoruz…
Milyonlarca turistin harcamaları kentimizde kalmadığı için, esnafımız ayakta kalma mücadelesi verdiği için, çiftçimiz çok çalışıp az kazandığı, maliyetleri hep arttığı için, gençlerimiz nitelikli ve kazandıran işlerde istihdam edilemediği için, Ailelerimiz çocuklarına nitelikli ve sağlıklı gıda temin edemediği için, Ve işçilerimiz, iktidarın verdiği zam daha ceplerine girmeden enflasyon karşısında eridikçe yoksullaşıyor, bu yüzden zorlanıyoruz…
Hatta tam da bu günlerde, belediyedeki çalışma arkadaşlarımızın emeklerinin karşılığını mümkün olduğunca alabilsin diye sürdürdüğümüz toplu iş sözleşmelerinde henüz sonuç alamadık. İktidarın işçi sınıfına uygun gördüğü zam oranının çok üstünde bir ücret seviyesini, hesabını kitabını ince ince yaparak önerdiğimiz halde anlaşmakta zorlanıyoruz.
Çünkü yetmiyor; ne belediyemizin ekonomik gücü ne de dayanışmanın en güzel örneklerini gösteren Efes Selçuk halkının soluğu, 20 yıllık iktidarın biriktirdiği ekonomik kriz, işsizlik, enflasyon ve gelir adaletsizliği gibi sorunları çözmeye yetmiyor.
İktidar 5.500 TL asgari ücreti 8.500 seviyesine uyarladı, biz 6.615 TL düzeyinde olan en düşük işçi gelirini, ince ince hesap yaparak, 15.155 TL seviyesine çıkardık ama bu seviyelerde uzlaşmakta zorlanıyoruz. Belediyemizdeki işçi arkadaşlarımıza, iktidarın iyileştirmesinin çok ötesinde bir oranda, yüzde 130 seviyesinde zam yaptık ama işçi arkadaşlarımıza yetmiyor. Kendileri 20.000 TL’yi aşkın bir talepte bulunuyor.
Eğer bu koşullarda popülist sözlerle işçileri siyaset malzemesi haline getirmeyeceksek, başka bir yolu tercih etmemiz gerekiyordu.
Ücretleri mümkün olduğunca artırmanın yoluna bakacaktık, ama geçmiş dönemlerle kentimizde yaşandığı gibi ödeyemeyeceğimiz vaatlerle samimiyetsiz şovlara da girişmeyecektik; biz de öyle de yaptık. Bizce, daha büyük belediyelerin de üstünde ve kabul edilebilir seviyelerde bir ücret ve gelir artışını önerdik.
Şimdi geldiğimiz noktada, iktidarın halkımızdan ve belediyelerimizden esirgediği merkezi devlet olanaklarının yokluğunda hem hizmet üretmeye, hem çalışma arkadaşlarımızın sofralarını büyütmenin yollarını aramaya hem de dayanışmayı güçlendirmeye devam edeceğiz.
Ve 14 Mayıs’tan sonra halkın zenginliğinin halk için, herkes için harcandığı iktidarımızda, ülkemizin sorunlarını tek tek çözebilecek, kentlerimizi kalkındıracak, refahı sağlayacak ve işçinin hakkını ziyadesiyle işçiye teslim edebilecek bir ülkeyi kuracak; sorunlarımızı kökünden çözeceğiz.
O zamana kadar hem Efes Selçuk Belediye Başkanı olarak hem de bir Efes Selçuklu olarak zorlansak da direnmeye, dayanışmaya ve 14 Mayıs’a umutla, kararlılıkla, kol kola yürümeye devam etmemiz gerektiğini düşünüyorum.
Sevgi ve dostlukla…