: Bölgedeki krizden Türkiye'yi suhuletle çıkaracağız

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, İsrail'in son saldırılarına ilişkin, 'Kendi personellerini dahi koruyamayan Birleşmiş Milletler görüntüsü, uluslararası sistem...

LÜBNAN’I İŞGALLE YETİNMEYECEK

“İsrail’in Gazze’de durmayacağını, gözünü bölgedeki diğer ülkelere dikeceğini her fırsatta ifade ettik. Bu ikazlarımızdan dolayı bazı dostlarımızın ve ülkemiz içindeki malum kesimlerin haksız eleştirilerine maruz kaldık. Bizi niyet okuyuculuğuyla, krizi abartmakla itham edenler oldu. Ancak İsrail’in Lübnan’a yönelik başlattığı son saldırılar endişelerimizin ne kadar yerinde olduğunu bir kez daha gösterdi. İsrail’in Lübnan’daki BM Geçici Barış Gücü’ne saldıracak, tehdit edecek kadar küstahlaşması konunun ciddiyetini ispata kafidir.

BM PERSONELİNİ KORUYAMIYOR

Kendi personellerini dahi koruyamayan bir BM görüntüsü uluslararası sistem adına utanç ve kaygı vericidir. Güvenlik Konseyi’nin İsrail’i durdurmak için daha neyi beklediğini açıkçası biz de merak ediyoruz. İsrail tankları Barış Gücü askerlerine saldırıyor, bir kısmını yaralıyor, BMGK tüm bu haydutlukları sadece seyrediyor. Bunun için yıllardır ‘Dünya beşten büyüktür’ diyoruz. Gelinen noktada şu gerçeği hepimiz görmekteyiz. Siyonist emeller peşinde koşan İsrail hükümeti, Amerika ve Avrupa’nın koşulsuz desteğini aldığı müddetçe saldırılarını durdurmayacak. Dışişleri ve Savunma bakanlarımız Meclis’in kapalı oturumunda amacın, niyetin, asıl planın ne olduğunu izah etmişlerdir Bugün İsrail’in gönüllü sözcülüğünü üstlenenlerin geçmişte bölücü terör örgütünün Suriye uzantısı için aynı cümleleri kurduklarını unutmadık. Suriye’nin ve Irak’ın kuzeyine yönelik operasyonlarımıza en fazla tepki gösterenler yine bunlardı. FETÖ ihanet çetesine karşı mücadelemizi dinamitlemeye çalışanların aynı kesimden olması elbette şaşırtıcı değildir.

BAKANLARIMIZ TABLOYU NET ORTAYA KOYDU

Öyle bir hayal dünyasında yaşıyorlar ki hem Türkiye’nin gerçeklerinden kopuklar, hem de bölgemizi ve dünyayı takip etmekten acizler. Savunma ve Dışişleri bakanlarımız karşımızdaki tabloyu çok net biçimde ortaya koymuştur. Tüm bu gerçeklere rağmen ülkenin ve milletin güvenliğine dair meseleleri polemik konusu yapanları milletimizin takdirine bırakıyorum. Biz onlara itibar etmeden tedbirlerimizi alıyoruz. Tüm bölgemizi kavuran kriz kasırgasından Türkiye’yi suhuletle çıkarmakta kararlıyız. Türkiye’nin umutsuzluk girdabına sürüklenmesini bekleyenlerin gerilimi körüklemesine, 85 milyonun bin yıllık kardeşliğine gölge düşürmesine müsaade etmeyiz.

YARDIMI ENGELLİYORLAR

Refah Sınır Kapısı’nın İsrail tarafından işgaliyle birlikte Gazze’ye ulaştırılan yardım miktarında ciddi düşüş oldu. İsrail, Filistin mültecilerine yardım ajansını terörize ederek yardımı engellemeye çalışıyor. Kış gelmeden Gazze halkına yardım ulaştırmamızın gayretindeyiz.”

UZATILAN ELİN KOPARTILMASINA İZİN VERMEYİZ

“İç cephemizi tahkim ve takviye etmemiz fevkalade önemlidir” diyen Erdoğan siyasetteki normalleşme sürecine ilişkin şunları söyledi:

“Bunun yolu da siyasette diyalog zeminini güçlendirmekten, farklı siyasi partiler ve toplum kesimleri arasındaki müşterek paydayı olabildiğince büyütmekten geçiyor. Türkiye’yi iç dinamikleri üzerinden köşeye kıstırarak denklem dışına atma girişimlerine rıza gösteremeyiz. Her kim siyasetten topluma yayılan yumuşama iklimini baltalamak için hamle yapıyorsa kesinlikle Türkiye’nin iyiliğini istemiyor demektir. Türkiye son dönemde yumuşama iklimine girdi. Siyasi aktörler arasında bilhassa milli meselelerde ortak paydada buluşma arayışları artmaya başladı. Terörün ve şiddetin Türk siyasetini esir almasının önüne geçmek için bir kapı aralandı. Ancak tüm bunlarla eş zamanlı olarak bu atmosferi henüz meyveye durmadan zehirlemeye dönük girişimler de yoğunlaştı. Partisi tarafından dışlanmış hatta istenmeyen adam ilan edilmiş kimi eski siyasetçilerin ekran ekran dolaşıp kutuplaştırıcı söylemlerle, yumuşama atmosferini provokatif ifadelerle hedef tahtasına koymasını asla iyi niyetli bulmuyoruz.

KARDEŞLİK EKSENİ

Terörle ve şiddetle arasına mesafe koyması beklenenlerin tam tersine terör diline sarılması samimiyetsizliğin işaretidir. Biz sadece milletimizin farklı kökenden fertleri arasında değil bölgemizin tamamında herkesi kucaklayan bir kardeşlik ekseni kurmaya çalışıyoruz. Birileri hemen bu kardeşlik eksenini sabote edecek hal ve hareketlere girişiyor. Uzatılan elin sıkıca tutulmak yerine kopartılmaya çalışılmasına izin vermeyiz. Buna kayıtsız da kalmayız. Bölgemizde bunca ateş varken ve bu ateş her geçen gün ülkemiz sınırlarına yaklaşırken herkes aklını başına almalıdır. Yumuşama iklimi ülkemiz ve milletimizin güvenliğinden taviz vereceğimiz, provokasyonlara göz yumacağımız anlamına gelmiyor.”

CEZASIZLIK ALGISI BİTECEK

Cumhurbaşkanı Erdoğan suçla mücadeleye ilişkin “Son dönemde milletimizde serzenişlere sebep olan cezasızlık algısının ortadan kaldırılması için gereken kanuni düzenlemeleri mutlaka hayata geçireceğiz. Kabine üyelerimize gerekli talimatları verdik. Aile Bakanlığımız da bağımlılık, dijital bağımlılık, intihar, çocuk istismarı, şiddetle etkin mücadele için sosyal risk haritaları oluşturacak. Suç ve suçlularla etkin mücadelede özellikle suçun önlenmesine yönelik çalışmalara daha fazla ağırlık vereceğiz.

İLK 4 MADDEYLE SORUNUMUZ YOK

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Anayasa tartışmalarına ilişkin de şu mesajları verdi: “1 Ekim Salı günü TBMM’de 28. dönem 3. yasama yılının açılışını yaptık. Meclis hitabımızda Türk demokrasisini darbe anayasasından bir an önce kurtararak, yeni ve sivil anayasa ile buluşturma irademizi teyit ettik. Tüm siyasi partilerin yeni anayasa çağrımıza yapıcı cevap vermelerini samimiyetle temenni ediyoruz. Anayasa’nın ilk 4 maddesiyle ilgili partimizin ve Cumhur İttifakı’nın herhangi sorununun olmadığını, ilk 4 madde üzerinden yapılan tartışmaların da sürece katkı sağlamadığını tekraren ifade etmek istiyorum.”

ACEMOĞLU’NU TEBRİK ETTİ

Cumhurbaşkanı Erdoğan Nobel ödülü kazanan Daron Acemoğlu’nu da “Alanında yaptığı çalışmalarıyla 2024 yılı Nobel Ekonomi Ödülü’ne layık görülen ekonomist Daron Acemoğlu’nu tebrik ediyoruz” sözleriyle kutladı.