CHP Parti Üyeleri'nden sert açıklamalar!

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Parti Üyeleri yazılı açıklamada bulundu. 

Yapılan yazılı açıklamada şunlar belirtildi;

2019 Yerel seçimlerinde, İzmir’de 24 belediye, seçmenlerin takdiriyle CHP tarafından kazanıldı. Partinin gösterdiği bazı adaylar, örgüt içinde hep tartışıldı. Bunlara kimlerin referans olduğu, nasıl aday gösterildikleri akıllarda soru işareti olarak kaldı. Bugün geldiğimiz noktada; seçimlerde, CHP Bayrağını zirveye taşımak için kapı kapı dolaşan, oy kazanmak için emek veren insanların görüşü alınmak yerine, aday belirleme sürecinde, İzmir’le ilgisi, alakası bulunmayan, (eş – dost, ahbap – çavuş ilişkisi yürütmeyi kendilerine görev adletmiş) başta CHP Genel merkezinde etkin görevlerde yer alan kişilerin direktifleri ve markajları sayesinde, partiye emek vermemiş kişiler ya belediye başkanı ya da meclis üyeleri seçildiler. Bu durumu en son Menemen örneğinde de görmüş olduk.

Bizler, CHP’ye aşkla bağlı, Mustafa Kemal ATATÜRK’ün izinden yürüyüp, ilke ve inkılaplarını benimseyen partili üyeler olarak, içinde bulunduğumuz durumu üzülerek takip etmekteyiz. Kuradan hemen sonra, Tekbir sesleri ile sevinç nidaları atan AKP’liler, Devrim Şehidi Kubilay’ın kemiklerini sızlatırken bizleri de derinden yaralayarak kahretmektedir.

Devrim Şehidi Kubilay’ın ilçesi olan Menemen’i, mahkemenin vermiş olduğu karar sonucunda, valiliğin girişimi ile gerçekleştirilen kura sonucunda maalesef ki kaybettik. Peki, bu iş kura seçimine kadar nasıl geldi? Neden meclis üstünlüğünün Millet ittifakında olmasına rağmen, eşit sayı çıktı? Bakınız; Belediye Başkanının neden cezaevinde olduğu konusuna hiç değinmiyorum…

Seçimde gördük ki; ihaneti kendi içimizden yemiştik. Partimizin ideolojisini benimsememiş insanlar, belediye kaybetmemize neden olmuştu. Bu meclis üyelerini kim ya da kimler belirlemişti? Belediye Başkanına kimler kefil olmuştu? Aday belirleme sürecinde hangi kıstaslar göz önüne alınmıştı? Nasıl belirlenmişti? Hangi ankete dayanarak bu sonuçlar ortaya çıkmıştı? Her şeyden önemlisi, parti tüzüğümüzde yer alamsına rağmen ve Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun hemen hemen her platformda dile getirdiği, ‘’Ön Seçim Partimizin Olmazsa Olmazıdır’’ açıklamasına rağmen, seçime daha zaman varken, niçin ön seçim yapılmamıştı?  

Menemen’de bir seçim kaybettik. Üzgünüz. Kırgınız. Sinirliyiz. Bunların nedenlerinin araştırılıp bir an önce sorumlularının bulunup, parti içi disiplin mekanizmasının devreye girmesini istiyoruz. Kim bu kişiler? Belediye Başkanına referans olanların, Meclis Üyelerini yazdıranların, isimlerinin deşifre edilmesini talep ediyoruz.

Meclisteki ilk grup başkanvekilliği seçiminde, ‘’Meclis üyelerinin, karşı adaya oy verebileceği,’’ İl Başkanına, İl Yönetimine, Genel Başkan yardımcılarına söylenip, bir önlem alınması gerektiği çok net bir biçimde ifade edilmişken, bu sözler neden CHP İzmir İl Örgütü tarafından yok sayıldı? Meclis üyelerine mi fazla güvenmişlerdi yoksa bir güç zehirlenmesi mi yaşamışlardı? 

Şimdi soruyoruz; EY DENİZ YÜCEL NEDEN GEREKEN ÖNLEMİ ALMAYARAK, SÖYLENENLERİ UMURSAMADINIZ? Her şeyin en iyisini siz mi biliyordunuz yoksa? En iyisini siz bildiğiniz için mi, tombalayla Menemen’i, AKP’ye kaptırdık?

Bu işin sorumlusu, Kınık’ı, Gaziemir’i, Urla’yı, Menemen’i, Selçuk’u yönetmeyi beceremeyen, kendi il yönetiminden bile, ‘’ARTIK YETER’’ seslerinin daha gür biçimde yükseldiği DENİZ YÜCEL’dir. 

Tek başına aday olarak girdiği, 655 delegenin bulunduğu kongrede, 540 kişinin imzasını alıp, 253 oy alan bir İl Başkanından, herhangi bir başarı beklenemezdi zaten. Örgütün, basının, vatandaşın telefonunu açmayan, sorunlara çözüm bulamayan, seçim zamanında örgüt, hafta sonu demeden 7/24 çalışırken, arkadaşları ile evlerinde mangal partisi düzenleyen, Kınık, Menemen, Selçuk, Gaziemir ve Urla ilçelerimizdeki sorunlar karşısında pasif kalan bir İl Başkanına, daha fazla tahammülümüz kalmamıştır. Üstüne üstlük bu sorunların, kaç ilçede daha yaşanacağını bilmiyoruz. Deniz Yücel’in istifa kararı almayacağına göre, bu işi Genel Merkezimizden bekliyoruz. Yerine, örgütte saygınlığı olan, iş yaşantısını, partinin önüne geçirmeyecek, halkı ile kucaklaşıp, köy köy, mahalle mahalle, ayrım yapmaksızın, partisinin politikalarını anlatacak bir İl Başkanı atanmasını istiyoruz. 

Bu basın açıklamasını yapmak istemezdik, ancak şartlar buna sevk etti. Zira; partimizi, kamuoyunda tartışmak açmak istemiyorduk. Alınan her başarısızlıkta, nedenleri tartışıp, başarıya ulaşmak için ne zaman bazı konulara tartışmaya başlasak, hep ‘’Bunun zamanı değil. Bunun zamanı burası değil’’ gibi söylemlerde bulunarak bastırılıyorduk.  Partimizi tartışmaya açmamak için de susuyorduk. Ama, artık yeter. 

Menemen’i kaybedişimiz bizim için büyük bir sorun ve bize göre bu konuyu konuşmamızın tam da zamanı. Çünkü sustukça, çözülemeyen bir sorunu gördükçe, daha büyük hata ve sonuçlarla karşılaşabileceğimiz inancını taşıyoruz.

Bu duygu ve düşüncelerle, Urla ve Menemen belediye başkanına referans olanların, Menemen’de karşı tarafa oy kullanan 3 kişinin kim olduğunu, bu meclis üyelerini kimlerin yazdırdığını kamuoyuna açıklanarak, parti disiplini mekanizmasının devreye girmesini, bunların sorumlusu olarak gördüğümüz İzmir İl Başkanının ve Yönetiminin görevden alınmasını talep ediyoruz.

cumhuriyet halk partisi chp parti üyeleri açıklama i̇zmir siyaset menemen deniz yücel kemal kılıçdaroğlu