Davutoğlu'ndan 'Altılı Masa' yazısı
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Altılı Masa'nın misyonu ve 'tarihi sorumluluğu' ile ilgili bir yazı kaleme aldı.
Eski başbakan ve Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Politikyol'da yayımlanmak üzere, Altılı Masa'nın tarihi ve düşünsel arka planını kapsayan bir yazı kaleme aldı.
Geniş bir toplumsal kesimin son 20 yılda iktidar ve güçle tanıştığını, ancak güç yozlaşması şeklinde ağır bir travma yaşandığını belirten Davutoğlu, "Bu geniş kesimin travmayı kendi içinde samimi bir şekilde yorumlamadan Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılına kurucu bir aktör olarak girebilmesi de çok zor” değerlendirmesinde bulundu.
Modernleşme tecrübesinin son 200 yılının, Osmanlı'dan Türkiye'ye geçişin analizini yapan Davutoğlu, yazının ilk bölümünü İslamcılık, Türkçülük ve Osmanlıcılık kavramlarının yorumlanmasına ayırdı.
Davutoğlu, Türkiye'nin kuruluşunun devam eden modernizasyon sürecinin bir sonucu olduğunu belirtirken, 2000'li yılların başlarında AK Parti’nin muhafazakar kitleleri modern araç ve süreçlere ikna ettirdiğini ve bunun Türkiye’nin bir bütün olarak modernleşme süreçlerine de ivme kattığını ifade etti.
"Türkiye’de sosyo-ekonomik ve sosyo-politik dönüşümler geniş muhafazakar kitlelerin iknası ve dönüşümü üzerinden gerçekleşmektedir.” tespitini yapan Davutoğlu, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile ortaya çıkan ittifak yapılanmalarının otoriter-özgürlükçü ayrım çerçevesinde yorumlanması gerektiğini belirtti. Davutoğlu, "Cumhur İttifakı otoriter muhafazakarlık (Erdoğan), otoriter milliyetçilik (Bahçeli) ve otoriter modernizm/laiklik (Perinçek) anlayışının çıkar-eksenli bir koalisyonu niteliğindedir." değerlendirmesinde bulundu.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin otoriterlik ortak paydasına sahip olduğu ve bu paydanın Devlet Bahçeli ve Doğu Perinçek'i aynı hat üzerinde buluşturduğunu öne süren Davutoğlu, "AK Parti iktidarının takriben ilk 15 yılında varoluşsal bir çelişki ile birbirlerini karşı kutba yerleştiren Erdoğan ve Bahçeli birbirine benzemiştir. Bu benzeşme sürecinde Erdoğan demokratik değerleri, Bahçeli ise yolsuzlukları unutmuştur." ifadelerini kullandı.
Altılı Masa’nın salt bir seçim ittifakı olmadığını, yeni bir toplumsal uzlaşı ve sözleşme zemini olduğunu ifade eden Davutoğlu, Modernizm, Muhafazakarlık ve Milliyetçilik kavramlarıyla samimi bir yüzleşme yapılmasının toplumsal uzlaşı için şart olduğunu öne sürdü.
Davutoğlu, Altılı Masa’nın tarihi misyonunun Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile topluma giydirilen milliyetçi-muhafazakar-laik otoriterliğin karşısına milliyetçi-muhafazakar-laik demokrat özgürlükçülüğü yeni bir toplumsal sözleşme zemini olarak koymak olduğu inancında olduğunu belirterek, Altılı Masa'nın konjonktürel bir seçim ittifakı ya da anketlerin belirleyeceği bir güç paylaşımı ile sınırlı olarak bakmanın doğru olmadığı kanaatinde olduğunu ifade etti.
Bu süreci büyük gerilimlerle büyük uzlaşıları, büyük acılarla büyük başarıları birlikte bünyesinde barındıran iki yüz yıllık dinamik bir tarihi seyir içinde yeni bir toplumsal sözleşme çabası olarak gördüğünü kaleme alan Davutoğlu, "Geçmişte birbirleriyle çatışan ideolojik çerçeveleri savunan liderlerin ve toplumsal kesimlerin sabırla, basiretle, ortak akıl ve ortak vicdanla bütün bu birikimin tecrübelerinden ortak bir vizyon üretme hedefini son derece hayati buluyorum" ifadelerini kullandı.
"Bu tür süreçlerde daha elde edilmemiş gücün getireceği muhtemel kazanımları paylaşma mücadelesinden daha zararlı ve ortamı zehirleyen bir unsur olamaz." tespitinde bulunan Davutoğlu, "Tarihi yazacak olanlar bu sınamaların taktik çarklarında boğulanlar değil, Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılını ortak akılla, ortak vicdanla ve ortak demokratik duruşla şekillendirebilmek için kendi dar mahallelerini ve çıkarlarını aşanlar olacaktır." cümlesiyle yazısını sonlandırdı.
Davutoğlu'nun kaleme aldığı yazının tamamı: https://www.politikyol.com/bir-toplum-sozlesmesi-cabasi-olarak-altili-masanin-tarihi-ve-dusunsel-arkaplani/