Dışişleri Bakanlığından Avrupa Parlamentosuna sert tepki
Dışişleri Bakanlığı, Avrupa Parlamentosu'nun 2019-2020 Türkiye Raporu hakkında yazılı bir açıklama yaptı.
Dışişleri Bakanlığı, “Türkiye ile AB arasındaki ilişkilerin, AB’ye üyelik perspektifi temelinde olumlu bir gündem çerçevesinde yeniden canlandırılmasına yönelik çaba harcandığı bir dönemde, tek taraflı ve nesnellikten uzak olan söz konusu tavsiye kararının kabul edilmesi mümkün değildir” açıklamasında bulundu.
Açıklamada, Avrupa Parlamentosu'nun (AP) tavsiye kararı niteliğinde olan 2019-2020 Yılı Türkiye Raporu, 19 Mayıs 2021 tarihinde AP Genel Kurulu'nda kabul edildiği belirtildi. Raporun tek taraflı ve nesnellikten uzak olan söz konusu tavsiye kararının kabul edilmesi mümkün olmadığı vurgulanan açıklamada, “Türkiye ile AB arasındaki ilişkilerin, AB'ye üyelik perspektifi temelinde olumlu bir gündem çerçevesinde yeniden canlandırılmasına yönelik çaba harcandığı bir dönemde, tek taraflı ve nesnellikten uzak olan söz konusu tavsiye kararının kabul edilmesi mümkün değildir.
İnsan hakları, demokrasi, hukukun üstünlüğü, yönetim yapımıza ve siyasi partilere ilişkin gerçek dışı iddialar içeren, ülkemizin etkin, çözüm odaklı, insani ve girişimci dış politikasını tehdit olarak gören, Ege, Doğu Akdeniz ve Kıbrıs konularında tamamen haksız, yanlı Yunan ve Rum tezlerini yansıtan ve 1915 olaylarına ilişkin tek taraflı tutarsız Ermeni anlatılarına dayanan önyargılı bu yazımı reddediyoruz” denildi.
Raporda Türkiye'nin katılım müzakereleri sürecinin geleceğini tartışmaya açmaya yönelik ifadeleri vizyonsuzluk ve ahde vefa ilkesinden sapma çabası olarak görüldüğü belirtilen açıklamada, “Ülkemizin katılım müzakereleri sürecinde yaşanan duraksamanın, Türkiye'nin reform iradesinin eksikliğinden veya AB müktesebatını üstlenme yetersizliğinden değil, bazı çevrelerin en başından bu yana, üyelik sürecini Türkiye aleyhinde siyasi istismar vesilesi olarak kullanmış olmasından kaynaklandığını en iyi AB kurumları ve AP üyeleri bilmektedir” ifadelerine yer verildi.
AB üyeliği, Türkiye için stratejik bir hedef olduğu ve tüm Avrupa ve ötesi için bir kazanç olacağı, Türkiye'nin bu hedef doğrultusunda çalışmalarını kararlılıkla sürdüreceği bildirildi.
AB tarafı, taahhütlerini yerine getirdiği 18 Mart Türkiye-AB Mutabakatı kapsamında, özellikle göç konusunda çabalarının söylemde takdir edildiği aktarılan açıklamada, “Katılım sürecinden göç işbirliğine kadar 18 Mart Mutabakatındaki kendi taahhütlerini yerine getirme konusunda somut bir adım atamama kısır döngüsünden çıkmalıdır” ifadeleri kullanıldı.
Açıklamada, Türkiye'nin AB'ye aday ülke olarak, AP'den beklentinin aleyhindeki temelsiz iddiaların ve körü körüne suçlamaların zemin bulduğu platform olmak yerine, ilişkilerin nasıl geliştirilebileceği ile AB'yle bütünleşme sürecine ne şekilde katkı sağlanabileceğine yönelik yapıcı çalışmalar yürütmesi olduğu vurgulandı.