Doğa Kendini Savunur

Ulvi Taşkın yazdı...

Depremler, tsunamiler, seller, toprak kaymaları ve çığlar - bunlar doğanın intikamını aldığı korkunç felaketlerdir. Kaç kez akıl yürütmeye ve düşünmeye çalıştım insanlığın geleceği, yeryüzündeki tüm kötülüklerden biz insanların sorumlu olduğu sonucuna vardım. Sorumsuz, açgözlü ve ahlakı düşük insanların sebep olduğu felaketlerde masum insanlar ölüyor. Ülkemiz için tehlikeli olan sektörleri yönetenler ve yöneticiler umursamaz, kendiişlerine bakıyorlar ve insanlara bakmak hayvanlardan daha kötü çünkü onlara ahlaklı ve sağduyulu insanlar bakıyor..

Doğa işini yapar, insanın yaşaması ve var olması için gerekli olan her şeye sahiptir. Doğa intikam almaz, kendini savunur. Kızgın ve üzgün. İnsanlığa olan tüm sevgisi, kuru bir çöl yazında küçük bir göl gibi buharlaşmaya başladı. Kalbi ve ruhu ağrıyor. Neler olduğunu düşündüğümüzde depremler, seller, yangınlar neden sıklaştı gibi sorulara cevap vermek hiç de zor değil. Doğa bize durmamızı söylemek istiyor. Bize sormak istiyor.

Bütün bu depremler de neden oluyor bir düşünelim mi? Çünkü dünyanın kaynakları tükeniyor ve yerlerinde çok büyük boşluklar kalıyor. Birisi sevgili, sevimli ve değerli bir şeyi elinden aldığında kalanlar gibi boşluklar. O zaman insan ruhu acıyla titrer.

İnsan türü, diğer tüm felaketlerden daha fazla ölümden sorumludur.
Çevre kirliliği - kirli havadan su kütlelerindeki tehlikeli dökülmelere kadar - her yıl dünyadaki tüm savaşlardan ve şiddetten daha fazla insanı öldürüyor.

Biz insanlar sürekli olarak doğanın güzelliğine hayret ediyoruz, ancak bir felaket meydana geldiğinde - sel, deprem veya benzeri bir şey - ona kötü davranışımızın intikamını almakla suçlar ve bizi yok edeceğinden korkarız.

Buna inanmak istiyorsanız - tamam, ama doğanın bizi sevdiği ve bunu bize göstermek için her türlü yolu aradığı fikrini tercih ediyoruz. Yoğun günlük hayatımızda homurdanırız, şikayet ederiz, sıkılırız, sinirleniriz veya uykusuz kalırız ve ruh halimizi bir anda değiştirebilen, gülümsemeye ve neşeye neden olan bu küçük işaretlere dikkat etmeyiz.

2013 senesinde kaybettiğimiz deprem dede Ahmet Mete Işıkara'nın ünlü bir sözü vardı:
"İnsanı deprem öldürmez, bina öldürür" derdi. O yaşarken de o öldükten sonra da gerçekleşen tüm depremlerde bu sözün haklılığını defalarca gördük.
Çevremize ve Doğaya iyi davranalım.