EGİAD'dan İstanbul Sözleşmesi Görüşü
EGİAD Ege Genç İş İnsanları Derneği Başkanı Alp Avni Yelkenbiçer ve EGİAD Yönetim Kurulu Türkiye'nin Cumhurbaşkanı kararnamesi ile İstanbul Sözleşmesi'nden çekilmesine yönelik açıklamada bulundu.
İşte o açıklama;
"EGİAD’ın 30 yıllık geçmişinde cinsiyet eşitliği her zaman temel hassasiyetlerden birisi olmuştur. Tüzüğümüzde de açıkça yazdığı üzere toplumsal rekabet gücünü arttırmanın; kadın ve erkeğe eşit fırsat verilmesinin toplumsal cinsiyet eşitliğinin en temel tanımı olduğuna inanıyoruz. Benimsediğimiz prensipler temelinde çağımızın ve zamanın ruhuna göre dinamik değişiklikler yapmak gerektiğinde de EGİAD önemli adımları çekinmeden atmıştır. 2019 yılında derneğimizin isminde yer alan “İş Adamları” ibaresi değiştirilmiş ve yerine “İş İnsanları” ifadesi gelmiştir. EGİAD, kadın üye sayımızın artırılmasını da stratejik hedefleri arasına koymuştur ve çeşitli projelerinde kadınların güçlendirilmesi konusunda yalnızca nicelik değil nitelik olarak etkin adımlar atmayı kendine hedef edinmiştir. Geleneklerimizde kadının yeri ve önemi tartışılmazdır. Ninemizin sözü en az dedemizinki kadar değerlidir! Bizim için, çocuklarımız için, ailemiz için kadınımızın “doğru” dediği, en az erkeğin dediği kadar doğrudur. Bizim kız ya da erkek çocuğumuz yoktur, çocuklarımız vardır.
11 Mayıs 2011'de İstanbul'da imzaya açıldığı için 'İstanbul Sözleşmesi' ismiyle anılan Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi'ni imzalayan ve onaylayan ilk ülke olmamızı önemli ve değerli bulduğumuzu daha önce de ifade etmiştik. İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmenin kadın-erkek eşitliği konusundaki çalışmalar bakımından cesareti kıracağından endişe ediyoruz. Erkeğin kadın üzerindeki tahakkümü şeklinde tezahür eden, ne yazık ki aile hayatının içinde başlayıp, sosyal çevrede devam eden, iş hayatının her aşamasında ve her gün görülen, kanunlarımıza kadar yansıyan olguyu tersine çevirmek öncelikli amacımızdır. Konu özellikle Türkiye’yle ilgili değildir, tüm dünyada bu tahakküm geçerlidir.
Tek vücut olarak temel hak ve özgürlüklerin savunulmasını benimsemeyi ve ülkemizin refah ve geleceği için toplum olarak işbirliği içinde çalışmayı umut ediyoruz."