Erdoğan'dan Ahlat mesajları: Eski Türkiye geride kaldı

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, terörle mücadeledeki başarıya dikkat çekerek, 'Eski Türkiye artık tamamen geride kaldı.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Ahlat Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ndeki Kabine toplantısına başkanlık etmek ve bugünkü Malazgirt Zaferi’nin 953. Yıldönümü törenlerine katılmak için dün sabah Muş Sultan Alparslan Havalimanı’na gitti. Erdoğan ilk olarak Bitlis’te, Kiler İplik Fabrikası önünde düzenlenen Kamu ve Özel Sektör Yatırımları Toplu Açılış Töreni’ne katılıp konuştu. Savunma sanayisinin, destan yazdıkları alanların en başında geldiğini belirten Erdoğan şöyle devam etti:


 

KORKUNUN YERİNE HUZUR

“Terörün karanlık gölgesi, doğu ve güneydoğu illerimizden çekildikçe şehirlerimizin yıllardır atıl kalan potansiyeli de ortaya çıkmaktadır. Turizm ve yatırımlar başta olmak üzere bölge illerimiz çok farklı bir ivme yakaladı. Korkunun yerini huzur, endişenin yerini güven aldı. Geri kalmışlık artık, bölgemizin makus talihi olmaktan çıktı, çıkıyor. Bölgemiz genelinde huzur ortamı güçlendikçe, hamdolsun yatırımlar çok daha hızlı şekilde ilerliyor. Daha düne kadar terör yuvası olan Gabar Dağı’nda bugün ülkemizin en büyük petrol rezervlerinden birini çıkarıyoruz.

YENİ PETROL KUYULARI

Türkiye’nin 110 bin varile yaklaşan günlük petrol üretiminin yarısını Gabar’daki keşfimizden elde ediyoruz. Farklı illerimizde yeni kuyular açmak için çalışmalarımız aralıksız sürüyor. Siz bize sahip çıktınız, hükümetimize sahip çıktınız, size hizmet edenlere, sizin için ter dökenlere, mücadele edenlere sahip çıktınız. Biz de Bitlis ile birlikte tüm Türkiye’yi, kardeşliğimizi bugünlere taşıdık. Şunu bugün bir kez daha açık açık söylemek istiyorum.

O GÜNLER GERİDE KALDI

Eski Türkiye artık tamamen geride kalmıştır. İnsanımızın kökeninden, inancından, dilinden dolayı ötekileştirildiği günler artık geride kalmıştır. Terör sopasıyla siyasetin dizayn edildiği, toplumun hizaya sokulduğu, ülkemize istikamet çizildiği günler geride kalmıştır. Yasakların baskıların yokluk ve yoksullukların olduğu o eski günler artık bir daha gelmemek üzere tamamen geride kalmıştır.

Zorlu mücadeleler neticesinde çok ağır bedeller ödeyerek, elde edilen kazanımları kimsenin elimizden almasına müsaade etmeyeceğiz. Belini kırdığımız, nefesini kestiğimiz, ülke sınırları içinde artık kıpırdayamaz hale getirdiğimiz terör tehdidinin tekrar hortlatılmasına izin vermeyeceğiz.


 

OYUNLARA GELMEYECEĞİZ

Hukuk ve demokrasi içinde anayasal zeminde şehirlerimize hizmet için çalışanlarla herhangi bir sorunumuz yoktur ve olamaz. Ama eski günleri özleyenlere, çatışmayı terörü, gerilimi, şiddeti, baskıyı özleyenlere, bizi eski karanlık günlere tekrar çekmek isteyenlere ise asla eyvallah etmeyiz. Kökü dışarıda olan, yularını Türkiye düşmanlarının tuttuğu provokatörlerin oyunlarına asla gelmeyeceğiz. Her zaman söylediğim gibi bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız hep birlikte Türkiye olacağız. Farklılıklarımızı zenginlik kaynağı olarak görecek, ortak bir vatanda, tek bir bayrağın altında tek bir millet olarak ortak bir geleceğe yürüyeceğiz.”

ÇEVRE HAZİNESİNİ PEŞKEŞ ÇEKİYORLAR

Erdoğan konuşmasında muhalefete belediyeler üzerinden şöyle yüklendi: “Yıllarca çevre üzerinden bize ders vermeye kalktılar şimdi İstanbul’un en nadide çevre hazinesini para babalarına peşkeş çekiyorlar. Sabah akşam güya liyakat üzerinden ahlak tüccarlığı yapıyorlardı, göreve geldikleri belediyeleri üç ayda hısım akraba çiftliğine çevirdiler. Meydanlara söz verdikleri halde, binlerce belediye işçisini gelir gelmez kapı dışarı ettiler. Halkçılık maskesinin arkasından Avrupa başkentlerinde halkın paralarıyla keyif çatan, gösteriş müptelası bir elitizim çıktı. Kendi siyasi ikballeri, kendi gelecekleri kendi şahsi menfaatleri dışında hiçbir gündemleri yok. Yetkiyi milletten aldıkları halde, hizmeti hapisteki teröristlere veriyorlar. Bakınız buna geçen hafta yüce Meclisin çatısı altında bir kez daha şahit olduk. Gazi Meclisin adabına yakışmayacak şekilde provokatörlük yapan bir marjinale kimlerin kol kanat gerdiğini hep birlikte takip ettik. Milletle ve milletin değerleriyle kavgalı bir avuç marjinal ana muhalefeti ve diğer muhalefet partilerini esir almış, parmağında oynatmaktadır.

MUHALEFET HALKIN GÜNDEMİNDEN KOPUK

Muhalefet halktan, sokaktan milletin gündeminden tamamen kopuk. Milletim de bunların ne olduğunu, hangi niyetle siyaset yaptıklarını, neyin peşinde koştuklarını çok iyi görüyor. Ana muhalefetten ve yol arkadaşlarından ülkeye ve millete hayır ve fayda gelmesi mümkün değil. Türkiye’yi sıkıntılarından kurtaracak ve yeni hedeflere koşturacak olan yine AK Parti ve Cumhur İttifakı’dır.”

SENARYOLARI YIRTIP ATIYORUZ

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Malazgirt Zaferi’nin 953. yılı kutlama törenleri kapsamında Bitlis’in Ahlat ilçesinde düzenlenen etkinlikte de Ahlat’ın, Anadolu’da okun ilk düştüğü yerlerden, ocağın ve otağın kurulduğu ilk yurtlardan olduğunu belirterek özetle şunları söyledi: “Yahya Kemal’in dediği gibi Türkiye, sadece mevcut nüfusundan ibaret değildir. Türkiye’nin nüfus varlığı, sayılamayacak, ölçülemeyecek, istatistikle ifade edilemeyecek kadar büyüktür, geniştir, güçlüdür. Ahlat, Malazgirt’te birlikte muazzam bir coğrafyada fetih ve medeniyet rüzgarı estirmiştir. Toynaklarından kıvılcımlar çıkararak Batı’ya doğru koşan atlar, binlerce yıllık değerlerimizi Doğu’dan Batı’ya taşıyan rüzgar kanatlı atlardır. Ay yıldızlı bayrağımızı dalgalandıran asıl rüzgâr, o rüzgardır. Ahlat, fetihler ve Fatih’ler doğuran, başkentler doğuran, fiziki varlığından daha büyük görevler, manalar ihtiva eden şehirler anası bir şehirdir. 8 bin 200 ecdat mezarıyla Ahlat, bize kim olduğumuzu da hatırlatır.

KARDEŞLİK TOHUMLARI

Ataların Anadolu’ya ektikleri muhabbet, kardeşlik ve dayanışma tohumları öylesine kök saldı, öylesine büyüdü ki bin yıldır bu kardeşlik hukukunu bozmaya ve yok etmeye kimsenin gücü yetmedi. Etnik köken üzerinden bizi bölmeye çalıştılar, mezhep, meşrep üzerinden bizi ayırmak istediler. Siyasi görüş farklılıkları üzerinden nifak çıkarmaya kalkıştılar. Bölücü terör örgütü eliyle aramıza nefret duvarları örmeye kalktılar. Daha bunun gibi nice hain ve kalleş oyunla kardeşliğimizi dinamitlemek, bizi kolay yutulur lokma haline getirmek istediler. Allah’ın yardımı, aziz milletimizin basiretiyle hepsinin üstesinden geldik. 85 milyon olarak birbirimize her zamankinden daha sıkı kenetlendik.

EMANETÇİ DEĞİL ASIL SAHİPLERİYİZ

Bugün de aynısını yapıyoruz. Vatanımıza yönelik senaryoları yırtıp atarak yolumuza devam ediyoruz. Şunun bilinmesini isterim, bizler bu toprakların emanetçisi değil, asıl sahipleriyiz. Bu toprakların altında da üstünde de biz varız. Her karışında bir şehit yatan Anadolu, bizim öz yurdumuzdur.”