Fenerbahçe Medicana'da hedef tüm kulvarlarda şampiyonluk
Fenerbahçe Medicana'nın yıldızları Eda Erdem, Melissa Vargas, Gizem Örge, Meliha Diken, Liza Safranova, Ana Cristina, Burak Güngör ve Ahmet Samet Baltacı,...
Voleybolda yeni sezonun heyecanı yaşanırken hazırlıklarını sürdüren Fenerbahçe Medicana takımları, Perihan Özbilgin Spor Salonu’nda düzenlenen “Medya Günü”nde basın mensupları ile bir araya geldi.
Sarı lacivertli takımın oyuncuları Eda Erdem, Melissa Vargas, Gizem Örge, Meliha Diken, Liza Safranova, Ana Cristina, Burak Güngör ve Ahmet Samet Baltacı Spor Arena'ya özel açıklamalar yaptı.
İşte oyuncu röportajlarından öne çıkanlar;
EDA ERDEM: “BİR TAKIM KÜLTÜRÜ OLUŞTURDUK”
- Türkiye’nin ve Fenerbahçe’nin en önemli voleybol figürüsünüz. Adınıza heykeller dikildi, salonlar açıldı. Son olarak Ataşehir’de bir parka sizin isminiz verildi. Bu sevgi ve ilgiyi hissetmek nasıl bir duygu? Sizi örnek alan kadınlara ve kız çocuklarına ne söylemek istersiniz?
Öncelikle güzel sözleriniz için teşekkür ederim. Bugüne kadar elde ettiğim her şeyi voleybol ve spor sayesinde elde ettim. Aktif kariyerim devam ederken böylesine bir ilgi ve alaka görmekten dolayı çok mutlu ve gururluyum. Bu ilgi ve alaka beni çok daha fazlasını yapmak için kamçılıyor diyebilirim. Ülkemizdeki yeni nesile, kız çocuklarına söyleyebileceğim yegane şey hedeflerinden asla vazgeçmemeleri. Bir hedef belirleyin ve onu başarmak için var gücünüzle çalışın. Kendi iç sesinize güvenin, kendinize inanın. Çünkü siz isterseniz yapamayacağınız hiçbir şey yok. Bizler de bir zamanlar çocuktuk. Bizlerin de önünde zorluklar vardı ama kendimize inanarak ve çalışarak çok iyi yerlere geldik. İnanıyorum ki onlar da çalışarak, pes etmeyerek, mücadele ederek istedikleri yerlere gelecekler. Belki hemen gelmeyecekler ama vazgeçmedikçe başarmaya başladıklarını fark edecekler.
-Geçtiğimiz sezon Fenerbahçe hem ligi hem de kupayı kazandı. Fakat sezon sonunda bir koç değişikliği yaşandı. Koç değişikliği ve yeni sezonla ilgili görüşlerinizi merak ediyorum…
Biz Fenerbahçe Medicana olarak bir takım kültürü oluşturduk. Yaklaşık bir buçuk aylık bir hazırlık dönemimiz oldu. Yeni antrenörümüzle kısa sürede güçlü bir uyum yakaladık. Şu an keyifler gayet yerinde. Sezona gayet sıkı hazırlandığımızı düşünüyorum. Bir an önce maçların başlamasını bekliyoruz. Taraftarımızla kucaklaşıp, onların da desteği ile sahada en iyisini yapmak için mücadele edeceğiz.
- CEV Şampiyonlar Ligi’nde mücadele edeceksiniz. Geçtiğimiz sezon yarı finalde sürpriz bir veda oldu, bu sezon için neler dersiniz?
Sporda her zaman kazanmak ve kaybetmek var. Bu sporun doğasında olan bir şey. Bizler profesyonel sporcularız. Bizim için her sezon oynadığımız her kulvarda mücadele etmek anlamına geliyor. CEV Şampiyonlar Ligi de en iyi takımların olduğu bir lig. Geçen sene şanssız sakatlıklarımız oldu. Ama geçen sene geride kaldı, bu sene yeni bir sayfa. Takım olarak çok güçlüyüz ve birbirimize çok inanıyoruz.
MELISSA VARGAS: HEDEFİMİZ TÜM KULVARLARDA ŞAMPİYONLUK
-Uzun süreden beridir Türkiye’desiniz. Küba’dan başlayan ve Türkiye’de şahlanan alışılagelmedik bir kariyer yolculuğunuz var. Biraz geçmişe giderek şu soruyu görmek istiyorum. Latin Amerika kültüründen gelen biri olarak Türkiye’ye adapte süreciniz nasıl gerçekleşti?
Benim için kolay bir adaptasyon oldu. Türkiye’de kendimi rahat hissediyorum.
-Bu sezon CEV Şampiyonlar Ligi’nde şampiyonluk hedefliyor musunuz?
Avrupa olsun lig olsun bütün kulvarlarda şampiyonluğu hedefliyoruz. Taraftarımızın desteği bizim için çok önemli, onların da desteği ile birlikte başarılarla dolu bir sezon geçirmeyi diliyoruz.
GİZEM ÖRGE: “FİKSTÜR SORUNUNA PROFESYONELCE BİR ÇÖZÜM BULUNMALI”
-Son Olimpiyat Oyunları’nı sormak istiyorum izninle. Hem Milletler Ligi hem de Olimpiyatlar sebebiyle çok uzun geçen bir sezonu geride bıraktınız. Hatta Olimpiyat Oyunları’nın bazı maçlarında sakat bir şekilde mücadele etmek durumunda kaldınız. Bu uzun maç yoğunluğu şüphesiz ki oyuncuların dinlenmesine fırsat tanımıyor. Özellikle pandemi sonrasında uzayan bu fikstürleri nasıl yorumlarsınız?
-İnsanüstü bir program olduğunu düşünüyorum. Bazen katıldığımız turnuvalar üst üste geliyor. Gerçekten psikolojik ve mental açıdan zorlu bir süreç oluyor. Boykot değil ama daha profesyonel bir çözüm bulunursa iyi olur.
-Yeni sezondan beklentileriniz neler?
Yeni sezona inşallah ligdeki istikrarımızı koruyarak gireceğiz. Bunu CEV Şampiyonlar Ligi ile taçlandırdığımız bir sezon olmasını diliyorum.
Her zaman olduğu gibi bu sene de büyük Fenerbahçe taraftarının desteği ile birlikte yarıştığımız tüm kulvarlarda kupalara talibiz.
- CEV Şampiyonlar Ligi’nde mücadele edeceksiniz. Geçtiğimiz sezon yarı finalde sürpriz bir veda oldu, bu sezon için neler dersin?
Buraları oynaya oynaya tecrübe kazanıyorsunuz. Milli takımda da bunun birçok örneğini gördük. Ama bu uzun süreç sonunda geçen sezon Avrupa şampiyonu olmaya başardık. Spor biraz böyledir. Oynadıkça tecrübe kazanırsınız. O yüzden artık daha tecrübeli olduğumuzu düşünüyorum.
MEL DİKEN: “OLMAM GEREKEN YERDEYİM”
-2021 sezonundan beri yeniden Fenerbahçe ailesinin bir parçası oldunuz. Bu süreçte tekrar milli takıma da döndünüz. Eczacıbaşı ve Vakıfbank’ta geçen 4 sezonun sonra Fenerbahçe’ye geri dönmenizde ne etkili oldu?
Kariyerimi güzel yönettiğimi düşünüyorum. Tam zamanında olmam gereken yerde olduğumu düşünüyorum. Eczacıbaşı’na gittiğimde de bu böyleydi. Vakıfbank’a gittiğimde de bu böyleydi. Buraya geldiğimde bana Arina ile benim olacağım bir sistem sundular. Benim için de yeni bir tecrübeydi. Çünkü farklı sorumluluklar aldım. Bu sorumlulukları da kesinlikle denemek istedim. Kendimi yeni hedeflerle sınamayı seviyorum. Farklı durumlarda ne gösterebilirim, nasıl mücadele edebilirim, bunu görmeyi seviyorum.
LIZA SAFRANOVA: “İNSANI GELİŞTİREN ŞEY KESİNLİKLE EĞİTİM”
-Sporla birlikte eğitim hayatını da sürdürüyorsunuz. Genelde spor yapan insanların eğitimden fedakarlık yapmak zorunda kaldıklarını görüyoruz. Bu zor olmuyor mu?
İkisini de birlikte yürütmek zor oluyor ama antrenmanlarım arasında gidebildiğim zamanlarda okula gitmeye çalışıyorum. Eğitimi ikinci plana bırakan bir insan değilim. Bence eğitim hayatı da herkes için önemli olmalı. Voleybol bir yere kadar ama insanı geliştiren şey kesinlikle eğitim. Okul ortamına girip insanlarla kaynaşmak bile insana çok şey katıyor.
-Bu yaz yapılan U20 Voleybol Avrupa Şampiyonası’nda turnuvanın en iyi smaçörü seçildiniz. Gelecekte senin kendindeniz beklentileriniz neler?
2016’dan beri milli takımda oynuyordum fakat herhangi bir şampiyonluk kazanamamıştım. Geçen sene dünya ikincisi olmuştuk. Bu sene hem Avrupa’da hem de Balkanlar’da şampiyon olduk. Bundan dolayı çok mutluyuz. Fenerbahçe’de olmak da beni çok geliştiriyor. Böyle tecrübeli ve yetenekli insanlarla antrenman yapmak beni çok geliştiriyor. Bu insanlarla konuşmak bile insanı geliştiriyor. O yüzden umarım her şey bu şekilde devam eder ve sakatlıksız bir sezon geçiririz.
ANA CRISTINA: “FENERBAHÇE BENİ ÇOK DESTEKLEDİ”
-17 yaşından beri Fenerbahçe’desiniz. Bir insanın çok genç yaşta başka bir ülkede yaşamaya başlaması çok zor olmalı. Adaptasyon sürecinizi biraz anlatır mısınız?
Çok kolay bir süreç değildi. 17 yaşında yeni bir ülkede yaşamaya başlamak zordu. Fakat burada ailem var. Fenerbahçe kulübü de beni destekledi. Bana çok yardımcı oldular. Bunlar bazı şeyleri daha kolaylaştırdı. Burada bazı Brezilyalı arkadaşlarım da var. Tüm bunlar bir araya geldikçe kendimi daha da çok evimde hissetmeye başladım. Tabii ki bazen Brezilya’yı özlüyorum ama İstanbul’u da çok seviyorum. Burada yaşamak çok güzel.
-Geçtiğimiz sezonda Sultanlar Ligi’nin en iyi smaçörü seçildiniz. Genç ama tecrübeli bir sporcu olarak bu baskıyı nasıl aşıyorsunuz?
Baskı altında oynamak çok kolay değil. Bu gerçekten zor. Ama biz profesyonel insanlarız. Herkes tarafından baskı altına alınabiliyoruz. Her yerden baskı gelebiliyor. Ama önemli olan sahada gösterdiğiniz performans ve kendinizi geliştirmeniz. Sahaya her çıktığımda %100’ümü veriyorum. Üzerimdeki baskıyı çok düşünmemeye çalışıyorum. Takımıma yardım etmek için elimden geleni yapıyorum. Sahaya her çıktığımda da en iyisini vermeye devam edeceğim.
BURAK GÜNGÖR: “TÜRKİYE’DEKİ EN BÜYÜK CAMİADAYIM”
- Bu sezon Galatasaray’dan Fenerbahçe’ye transfer oldunuz. Bir ezeli rakipten diğerine transfer olan biri olarak duygularınız neler?
Öncelikle Fenerbahçe ailesine katıldığım için çok mutluyum. Bu durum üzerimde bir baskı yaratmıyor. Çünkü Türkiye’deki en büyük camiadayım. Kariyerimde her zaman daha iyiye ulaşmak için çabaladım. Yeri geldi doğru kararlar verdim, yeri geldi yanlış kararlar verdim. Ama şu an olduğum yerden dolayı çok mutluyum. Güzel bir sezon bizi bekliyor.
-Yeni sezondan beklentileriniz neler?
Öncelikle takımda çok fazla değişiklikler var. Uzun bir sezon olacak. Hem Şampiyonlar Ligi’nde hem de Efeler Ligi’nde mücadele edeceğiz. Zorlu ve uzun bir sezon bizi bekliyor. Fenerbahçe olarak tüm kupalara talibiz. Mücadele verdiğimiz her maçı ve kupayı kazanmaya talibiz. Bunu yapabilecek gücümüzün olduğunu biliyorum. Umarım sakatlıksız, sağlık bir sezon geçiririz. Tabii taraftarımızın desteğine de ihtiyacımız var. Bugüne kadar rakip olarak mücadele ettiğim sahada bu sene ailenin bir ferdi olarak bulunacak olmak çok güzel bir heyecan. Umarım en iyi şekilde sezonu tamamlar ve hep birlikte bu gururu yaşayabiliriz.
AHMET SAMET BALTACI: “FENERBAHÇE’Yİ EN İYİ ŞEKİLDE TEMSİL EDECEĞİZ”
-Fenerbahçe’den teklif geldiğinde ne hissettiniz?
Her sporcu Fenerbahçe camiası altında oynamak ister. Ben de onlardan biriydim. Panolarda da yazdığı gibi burası gerçekten dünyanın en büyük spor kulübü. Zaten bu teklif bana geldiğinde bir dakika bile düşünmedim.
-Yeni sezondan beklentileriniz neler?
Yeni sezonun benim için de takım için de başarılı geçmesini diliyorum. Sakatlıksız, başarılı bir sezon olmasını umuyorum. İnşallah çubuklu formamızı en iyi şekilde temsil edeceğiz. Umarım sezonun sonunu da kupa ile taçlandırırız. Ayrıca taraftarımızın yanımızda olduğu bilmek için bizim için çok önemli. Uzun ve zorlu bir sezon olacak. Takım olmayı başarmış, dost bir kadroyuz. Biz sahada elimizden geleni sahada yapacağız, taraftarımızda tribünlerde bizi desteklemekten vazgeçmesin.