Geleceğimiz daha fazla demokrasi ve özgürlükte

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti Kızılcahamam kampının kapanışında 'Türkiye'nin geleceği daha fazla demokrasi ve özgürlüktedir' diyerek şu çağrıyı yaptı

AK Parti’nin Kızılcahamam’daki 31. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı’nın kapanış konuşmasını yapan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, özetle şunları aktardı:

STATÜKOCU BİR PARTİ DEĞİLİZ

“AK Parti, kuruluşundan itibaren reformcu ruhunu asla kaybetmemiş bir partidir. Hak ve özgürlüklerin genişletilmesinden yasakların kaldırılmasına, hak arama yollarının artırılmasından halka hesap veren bir devlet anlayışının inşası kadar geniş bir yelpazede gerçekten önemli reformları hayata geçirdik. Bundan 23 yıl önce yola revan olurken aziz milletimize aydınlığa açık, karanlığa kapalı olacağımızın sözünü vermiştik. O günden bu yana ülkemizi ve milletimizin yolunda aydınlatmayı başardık. Demokrasimizi, vesayetin, vesayetçilerin karanlığından biz çıkardık. Milli iradeyi darbelerin, darbecilerin karanlığından biz kurtardık. Paranoyalara son verdik. Korkulara son verdik. İçine kapanmış bir ülkeye son 22 yılda özgüven ve cesaret kazandırdık. Bu ülkeye ekonomiden güvenliğe, ulaştırmadan ticarete, savunmadan enerjiye hemen her alanda Cumhuriyet tarihinin altın yıllarını biz yaşattık. Başarılarımızdan, ülkemize kazandırdıklarımızdan elbette gurur duyuyoruz ancak bunları yeterli görmüyoruz. Yapılanları kafi görmek, statükoya teslim olmak demektir. Mevcutla yetinmek, yeniye ve yeniliğe kapıyı kapatmak demektir. AK Parti statükocu bir parti değildir ve asla olmayacaktır.

SAMİMİYİZ UZLAŞMAYA AÇIĞIZ

Yönümüz de yüzümüz de aydınlığa, özgürlüğe ve demokrasiye dönüktür. Türkiye’nin geleceği de daha fazla demokrasi, daha fazla özgürlüktedir. Yeni ve sivil anayasanın inşallah bunun lokomotifi olacağına inanıyoruz. Tekrar söylüyorum; biz yeni anayasa konusunda samimiyiz, uzlaşıya açığız, bu meselenin bir siyasi bilek güreşine çevrilmesini de doğru bulmuyoruz. Diyoruz ki, oturalım konuşalım, el ele verelim en geniş mutabakatla Türkiye’yi darbe anayasası ayıbından hep beraber kurtaralım. Muhalefetten de beklentimiz darbe anayasasının güzelliklerini anlatmak yerine, görüşlerini önerilerini açıkça ortaya koymalarıdır.”

YENİ BİR YOL HARİTASI

Erdoğan partililere “Şimdi hep beraber yeni şeyler söylememiz, milletimize umut aşılamamız, milletimizin dertlerine derman olacak bir yol haritası ortaya koymamız gerekiyor” diye seslendi: “Cumhuriyetimizin ikinci asrında daha müreffeh, daha güçlü, her alanda iddia ve itibar sahibi bir Türkiye’yi hayal ediyoruz. Bu hayalin adı Türkiye Yüzyılıdır. Yol ve yöntemlerimiz farklılık arz etse de muhalefetin de aynı hedeflere sahip olduğuna yürekten inanıyorum. Bunun için yumuşama ile birlikte siyasi partiler arasındaki kesişim alanının büyümesini son derece kıymetli buluyorum.

KOLTUKLAR EMANET

Bulunduğumuz tüm koltuklar, makamlar, unvanlar Rabbimiz tarafından bize bahşedilmiş, namusumuza emanet edilmiştir. Emanete ihanet etmek, rehavete kapılmak, kibirlenmek, yeryüzünde büyüklenerek yürümek, halkımızla aramıza duvarlar örmek, mesafe koymak bize yakışmaz. Milletimizin beklentilerine kulak tıkamak bize asla
ve asla yakışmaz.”

TERÖRLE MÜCADELEDEN TAVİZ VERMEYİZ

“Türkiye 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında FETÖ’cü hainlerin devletimizin kritik birimlerinden temizlenmesiyle terörle mücadelede yeni bir ivme yakaladık. Terör tehdidini kaynağında bertaraf etme stratejimizle başarımızı sınır ötesine taşıdık. Sınır ötesi operasyonlarımızla ülkemizi bir terör kuşağıyla çevreleme planlarını Allah’a hamdolsun bozguna uğrattık; bundan geri adım atmayacağız. Irak’ın ve Suriye’nin kuzeyindeki terör üreten bataklıklar kurutulmadan Türkiye huzura eremez, kendini güvende hissedemez. Kandil’deki terör baronlarının siyaseti dizayn etmesine, siyaset üzerinde tekrar vesayet kurmasına rıza göstermeyiz.

FETÖ’YLE MÜCADELEDE REHAVET LÜKSÜ YOK

Her vesileyle tekrar görüyoruz ki FETÖ’yle mücadelede ne rehavete kapılma ne de gardımızı düşürme lüksümüz vardır. Şehir eşkıyalarına karşı tavizsiz tutumumuz sürecektir. Vatandaşın malına, mülküne, canına, huzuruna kastedenlerin tepesine binmeye devam edeceğiz.”

HAMAS ANADOLU’YU SAVUNUYOR

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Filistin’le ilgili “Türkiye olarak bu zulme, bu katliama 76 yıldır devam eden bu adaletsizliğe her platformda itiraz ediyoruz. Tüm imkanlarımızla Filistin halkının yanında dimdik duruyoruz ve duracağız” diyerek şu mesajları verdi: “Biz Filistinli kardeşlerimizin nasıl zorlu, önemli ve kahramanca mücadele verdiklerini gayet iyi biliyoruz. Hamas ve Filistin halkı sadece kendi topraklarını savunmuyor, aynı zamanda arzı mevud hezeyanına karşı Anadolu’yu savunuyor. Filistinli kardeşlerimiz Gazze’de insanlığı insani değerleri savunuyor. İsrailli yöneticilerin yaptığı açıklamalar bunu teyit ve tasdik etmektedir.

NETANYAHU DENEN BARBARA...

Hamas daha önceki ateşkes önerisi gibi Amerikan Başkanı Biden’ın son teklifine de müspet yaklaştığını açıkladı. Netanyahu’nun cevabı ise yine kan dökmek, katliam yapmak, işgal ve soykırım politikasının şiddetini artırmak oldu. Kendi ülkesiyle birlikte bölgemizi ve tüm dünyayı büyük bir felakete sürükleyen Netanyahu denen bu barbara, bu hayduda, gözün kan bürümüş bu muhterise artık bir dur denilmelidir. Gazze’ye gönderdiğimiz yardımlarımız kesintisiz devam ediyor. İsrail üzerindeki ekonomik baskının artması için çok yönlü çalışıyoruz. Hamas ve Filistin hükümetiyle yakın diyalog içindeyiz. İspanya, İrlanda ve Norveç’le birlikte Filistin’i tanıyan ülke sayısı 147’ye çıktı. Her üç ülkenin başbakanını arayarak, kendilerini tarihin doğru tarafında yer aldıkları için tebrik ettim. Bayramdan önce İspanya’yı ayrıca ziyaret edeceğiz.”

BÜYÜK KONGRE MAYIS 2025’TE

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın başkanlığında yapılan AK Parti’nin 31. İstişare ve Değerlendirme Kampı’nda Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimlerinin 2028 yılında olmasına rağmen partinin yol haritasının 2027 yılına belirlenmesi dikkat çekti. Hürriyet’in ulaştığı bilgilere göre, Teşkilat Başkanlığı tarafından yapılan sunumda, AK Parti’nin bu yıl hedefleri arasında Türkiye Buluşmalarının yeniden yapılması ve daha sonra ekim ayında da büyük kongre sürecinin başlatılması planlanıyor. 2025 yılının mayıs ayında yapılması planlanan büyük kongreyle birlikte önümüzde 20 yıl boyunca partinin neleri dile getireceği de değerlendirildi.