'Hedefimiz güçlü bir Kuşadası güzel bir gelecek!'
Yaşar Eyice yazdı...
İzmir Namık Kemal Lisesi’nde, Şef Ahmet Çağlayan yönetimindeki koroda idim...
Sesim güzel değil..
Ama ısrarcı olup, smokin de yaptırınca ‘Ben herkesi koroya alır ve yetiştiririm’ diyen İzmir Büyükşehir Belediyesi Şeflerinden Ahmet Özçağlayan da o zamanlar bizim gibi genç olduğundan değerlendirmeye almıştı.
Ama herkes şikayetçi...
‘Boru gibi’ derler ya benim sesim de öyle...
Baktı olacak gibi değil, sesimi de terbiye edemeyince, beni ay şeklinde dizilerek sahne alan koronun sol ucuna yerleştirdi, ‘Sen burada istediğin gibi söyle!’ dedi...
Yani benden gözden çıkarmıştı...
Ama ‘git’ de diyemiyordu...
O kadar şarkı öğrendik ama şu anda biri hariç hiçbiri aklımda değil...
Şöyle bir mırıldanalım:
‘Bir yar sevdim Kuşadalı, boyu bosu edâlı...
Meğer o sevdâlı olmuş, üç beye ayrı ayrı...
Birincisi paralı, ikincisi sevdâlı, üçüncüsü belâlı...
Üçünün de yerleri ayrı, bana bir şey kalmadı...’
Hicazkar makamında , aksak usûl şarkının bestesi K.H, Yaşar...
Düşünün ben bunu 1960’lı yıllarda söylüyorum...
Ve düşünün Kuşadalı kadınlar şarkılara konu oluyorlar, ne zamandan bu yana...
İstanbul’u bile bir arada tek şarkı ile geride bırakmışlar...
*- Beni sattı!
Konum Kuşadası olunca aklıma öncelikle bu şarkı geldi...
Bir yandan ne yazacaklarımı düşünüyor, topluyorum, diğer yandan da ‘Bir yar sevdim Kuşadalı’ diye terennüm ediyorum...
İlk Kuşadası Maceramı da 1971’de yaşadım...
Gazeteden bir arkadaşımla denize girmek yani tatil yapmak için Kuşadası’na gittik...
Dönüşte İzmir girişinde, Adnan Menderes Havaalannın karşısında askerler bizi durdurdu...
Kimlik kontrolü yapılıyordu...
Benim yanımda çalıştığım ‘Demokrat İzmir Gazetesi’nin kimliği vardı, gösterdim...
Havacı astsubay, ‘Bu ne?’ dedikten sonra, ‘Bu sahte!’ demesin mi?
Ardından ilave etti; ‘Sen asker kaçağısın!’
Yanımdaki arkadaşıma ‘Sen söylesene!’ dedim....
Ne dese?
‘Ben tanımıyorum, tesadüfen yan yana oturduk!’
Yani beni bir anda satmıştı...
Bazıları gibi indirdiler ve Konak’ta Güney Saha Komutanlığı’na götürdüler...
Yanmıştık...
Hiç kimse ile ne konuşturuyorlar, ne de haber göndertiyorlardı...
Mahkemeye ne zaman çıkacağımız, ne olacağımız da belli değildi...
İşte o sırada bir Albay beni maçlardan tanıdı, ‘Seni neye getirdiler?’ diye sordu...
Olayı anlattım...
O astsubayı çağırdı yanımda bir fırça ki benim yüzüm bile kızardı.
Meğer; astsubay futbol hakemi imiş, tesadüfen bir iki maçını da ben yazmışım, ama ‘Bu ne biçim hakem?’ diye anlatmışım...
Adamın eline bir fırsat geçince beni de arananlar ya da sakıncalılar gibi almış getirmiş...
Tabii ki serbest kaldım...
Ayrıca bir de özür kahvesi içtim Albay’la...
*- Özer Türk ve Kısmet Otel...
Kuşadası Denilence aklıma Özer Türk geliyor...
Türkiye’ye turizmi getiren önemli yöneticilerimizden...
Hatta spor sahasına da onun adı verilmişti...
Kuşadası denilince ilk akla gelen otel herhalde ‘Kısmet’ olmalıdır.
Türkiye’ye gelen, şahlar, krallar, devlet başkanları , kraliçeler, cumhurbaşkanları, özel kişilerin hepsi Kısmet Otel’de ağırlanıyordu...
Bu güne kadar o kadar belediye başkanı geldi geçti ama aklımda kalanlardan biri de, Mustafa Lütfi Suyolcu idi...
Onu ilk kez şimdiki ünlü sahilinin inşaatında gördüm...
İşçilerin başında idi...
O güzelim kıyıyı yaptırıyordu...
Sonra rantçılar onu öldürdüler...
*- Fransız Tatil Köyü...
Fransız Tatil Köyü çok ünlüydü...
Kimisi ‘çıplaklar kampı’ olarak da adlandırıyordu.
Burada çok fotoğraf aldık...
O zamanlar çıplak kadın resmi basmak yasak olduğu için renk ayırımında kadınları giydiriyorduk...
Daha sonraları belden üst kısımlarının çıplak görüntülenmesine serbestlik geldi...
Kim ne derse desin; belki şimdi bazı kentlerin ismi önde gelse de, Kuşadası turizmin amiral gemisi olmuştur.
Mafia’nın adı da çok geçmiştir.
Ama şimdi her şey sütliman olmuş gibi...
*- Bülent Hanım olmadan önce!
Bu arada küçük ama ilginç bir anımı da anlatayım:
‘Diva’ olarak bilinen Bülent Ersoy, ameliyat için Londra’ya gitmeden önce Kuşadası’nda yat limanının hemen üstündeki (B.) isimli otelde kalıyordu.
Hiç kimse ile görüşmüyor, orada olduğunu da birkaç yakını dışında bilen yoktu.
Kendisinden randevu istedim verdi.
Yanıma da Gazetemizin Aydın Temsilcisi Recep Başkar’ı almıştım.
Ben söyleşi yapacağım o da görüntüleyecekti.
Otel ‘B’ nin resepsiyonunda kendimizi tanıttık ve Bülent Ersoy Beyle görüşme yapacağımızı, bizi beklediğini söyledik.
Bilgisi vardı...
‘Misafirleriniz geldi!’ diye odasına not geçti...
Biz beklerken, gözümüze dünya güzeli gibi görünen bir sarışın afet çarptı,
Yanında ‘Kel kafalı’ diyeceğimiz bir saçsız atletik yapılı bir adam vardı.
Tam o sırada o kadına bir telefon geldi.
Resepsiyonist, ‘Banu Hanım sizi arıyorlar!’’ diye seslendi...
Banu Hanım geldi, ahizeyi aldı ve ‘kalın’ bir sesle ‘Alo!’ dedi...
Şaşırmıştık...
Sesi ile kendi birbirine uyumlu değildi...
Bu sırada Bülent Ersoy geldi, ‘Sizi fazla bekletmedim, umarım’ diyerek özür diledi ve söyleşiyi yaptı...
Hatta bizi de yanında Londra’ya götürmek istediğini anlattı...
Belki de gönlümüzü almak istemişti...
Biz de kendisini İngiltere’de de yalnız bırakmayacağımızı ve bir arkadaşımızın Patron Aydın Bilgin tarafından görevlendirildiğini söyledik.
*- Güçlü Kuşadası için
31 Mart 2019 yerel seçimlerinde Kuşadası Belediye Başkanı Seçilen Ömer Günel, ‘Hedefimiz güçlü bir Kuşadası güzel bir gelecek!’ diyor.
Antalya’nın Elmalı ilçesi nüfusuna kayıtlı olan Ömer Günel, 1971 yılında Almanya’nın Berlin kentinde doğdu.
İlk ve orta öğrenimini Antalya’da tamamladı.
1991 yılında geldiği Kuşadası’nda üniversite eğitimini sürdürmek amacıyla birçok iş dalında çalıştı.
Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde lisans, Ekonomi Hukuku dalında İstanbul Bilgi Üniversitesi’nde yüksek lisans eğitimini tamamladı. İstanbul Ticaret Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde Avrupa Birliği Uzmanlığı eğitimi aldı.
Kuşadası Belediye Başkanı Ömer Günel ayrıca konuklara şöyle sesleniyor:
‘Kuşadası'nda her gün yeni bir etkinlik var! Yaşayan ve yaşatan kentimizin etkinliklerine siz de katılın, gününüz mutluluk ile dolsun!’
*- Var güçleriyle...
Kuşadası’nın Hukukçu Belediye Başkanı Ömer Günel, ‘Halkıyla bütünleşik bir şekilde, kaliteli hizmeti ön planda tutmak ve kültür, tarih, sanatın etkin olduğu, örnek bir turizm kenti olmak’ olarak düşüncelerini dillendirirken, sözlerini şöyle sürdürüyor:
‘Tarihi değerlerimizi koruyarak, halkımıza sürdürülebilir yaşam kalitesi sunmak ve sosyal belediyecilik anlayışıyla; yenilikten ve değişimden yana bir yerel yönetim sergilemek için var gücümüzle mücadele ediyoruz.’
*- Tamamlanan projeler
Kuşadası Belediyesi’nin tamamlanan bazı projelerine BaşkanÖmer Günel’in ağzından bir göz atalım:
*- Ada Bahçe: Belediyemize ait olan elverişli arazileri tarıma açıyoruz. Adabahçe projesi kapsamında yerli tohumları Kuşadası’nın bereketli topraklarıyla buluşturuyor ve Toprağa Sarıl, Üretime Katıl diyoruz!
*- AdaMarket Ekspres: Kentimizde yetişen sebze ve meyveleri Kuşadalılar ile aracısız buluşturmaya devam ediyoruz. AdaMarket Ekspres aracımız sizlerin kolayca alışveriş yapabilmesi için her gün farklı mahallelerde hizmet verecek.
*- Can Dostlar Defin Alanı: Dostlarımıza hem yaşarken, hem de öldükten sonra sahip çıkmayı ilke edindik. Hayvanlara olan derin saygımızı ve sevgimizi ortaya koymak amacıyla ve sürekli olarak yanlarında olabilmek için sahipli hayvanlarımıza yönelik, Yeniköy Yolu üzerinde 2 bin 700 metrekare bir alan tahsis ettik.
*- Üretici Sergisi: Kuşadalı üreticilerimizin kendi bahçesinde, tarlasında ürettiği ürünleri her perşembe, Cumhuriyet Mahallesi Burç Sokak’ta Üretici Sergimiz’de sizlerle buluşturuyoruz.
*- Haybulans: Yaralı dostlarımıza acil müdahalede bulunmak için tasarladığımız, hayvan ambulansı "Haybulans" 7/24 dostlarımız için hizmettedir.
*- Maske Üretimi: Emek Atölyelmizde, pandemi sürecinde sizlerin sağlığını korumak için medikal kumaştan tek kullanımlık yüz maskesi dikmeye başladık. Kentimizin maske ihtiyacını Kuşadası Belediyesi olarak karşılıyoruz.
*- Çocuk Maskesi: Çocuklarımızın maske kullanımını kolaylaştırmak için çocuklarımıza özel küçük boy maske üretimine başladık.
*- Mobil Ofis; Vatandaşlar için, mahallelerine gelerek sorunlarınızı yerinde incelemek ve çözüm önerileri geliştirmek için Mobil Ofis Hizmet Aracı ile incelemelerde bulunuyor.
*- Kedi ve Köpek Evleri: Sokakta yaşayan dostlarımız için kedi ve köpek evleri tasarladık. Soğuk kış aylarında içlerini ısıtıcak bir yuvaları olması için kentimizin her noktasına kedi ve köpek evleri yerleştirdik.
*- Trafik Sakinleştirme Projesi: Aydın Büyükşehir Belediyesi iş birliğiyle, kent merkezinde trafiği rahatlatmak amacı ile “ Trafik Sakinleştirme Projesi” uygulamasını hayata geçirdik.
*- Bülent Ecevit Parkı : Bülent Ecevit Parkı'nda eşsiz bir ada manzarasına karşı sevdikleriniz ile vakit geçirebilirsiniz.
*- Pupa Bistro: Sevdikleriniz ile birlikte keyifli vakit geçirmek isterseniz Pupa Bistro'nun kapıları her zaman sizlere açık.
*- Gazi Beğendi Tepesi: Gazi beğendi tepesinde, Kuşadası'nın eşsiz manzarasını seyderek anın tadını çıkarabilirsiniz.
*- Adagöl Piknik Alanı: Gölün çevresindeki çardaklar, bisiklet ve yürüyüş yolları, çocuk parkları ve mangal alanlarıyla eğlenceli vakit geçirebileceğiniz piknik alanımız.
*- İbramaki Sanat Galerisi: Kuşadası Belediyesi İbramaki Sanat Galerisi, 19’uncu yüzyılın sonunda Kuşadası eşraflarından İbrahim Zeki Efendi tarafından inşa ettirilmiştir. Kuşadası Belediyesi tarafından 2009 yılında restore ettirilmiştir. Kültürel ve sanatsal faaliyetlerde kullanılmak üzere hizmete açılmış olup, İbramaki Sanat Galerisi, resim, fotoğraf, heykel, seramik sergileri, müzik ve şiir dinletileri, yaratıcı drama eğitimleri gibi çeşitli etkinliklere ev sahipliği yapmaktadır. Geleneksel mimarisi ve konumu ile de dikkat çeken İbramaki Sanat Galerisi’nde yılda ortalama 400 etkinlik gerçekleştirilmektedir.
*- Erkan Yücel Tiyatro Sahnesi :
Kuşadası Belediyesi Erkan Yücel Sahnesi, tiyatro ve sinema gösterimi gibi çeşitli etkinliklere ev sahipliği yapmakta olup Kuşadası’nın kültür-sanat yaşamının en önemli mekanı konumundadır.
*- Kuşadası Belediyesinin hizmetleri
*- Altın Güvercin Festivali: Altın Güvercin Müzik Yarışması, birçok anlamda Türk Pop Müziğine güç kazandırmıştır. Genç yetenekleri kitlelere tanıtmış, yeniden popüler olmak isteyen eski yorumcuları ödüllendirmiş, müziğin sanayi yönüne bir çark getirmiştir. Yarışmaya bugüne dek 6000 civarında eser gönderilmiştir. Her yıl gönderilen ortalama eser sayısı 200-250 civarındadır. Altın Güvercin Müzik Yarışmaları, 1986 ve 2013 yılları arasında 21 kez düzenlenmiştir.Altın Güvercin yarışmalarında; Fatih Erkoç, Harun Kolçak ve Aşkın Nur Yengi, Cem Karaca, Asya, Eda ve Metin Özülkü, İzel, Çelik ve Ercan, Bora Ayanoğlu, Suavi, Burak Uçkun, Mert Ekren, Şebnem Özsaran, Tayfun Duygulu, Işın Karaca ve Neslihan Demirtaş gibi popüler isimler büyük ödüle kavuşmuşlardır.
*- Kiraz Festivali: Kirazı ile meşhur olan Kirazlı Mahallesi’nde, Kiraz Festivali'nde kiraz yemenin tadı bir başkadır.
*- Caferli Çiçek Şenliği: Caferli Çiçek Şenliğimiz, Caferli Mahallesi'nde gerçekleşmekte ve renkli anlara ev sahipliği yapmaktadır.
*- Soğucak Gün Batımı Şenliği: Soğucak Mahallesi’nde düzenliğimiz Gün Batımı Festivali’nde çeşitli etkinlikler düzenledik. En güzel ve etkileyeci gün batımı Kuşadası’nda yaşanıyor ve bu manzara en iyi Soğucak’tan izleniyor.
*- Eğitimler
Engelsiz Tiyatro Eğitimi : Kentte yaşayan engelli kardeşlerimiz için Erdoğan Öven Engelliler Köyü'nde engelsiz tiyatro eğitimi verilmektedir.
Yaratıcı Drama Eğitimleri: Kuşadası Belediyesi Yaratıcı Drama, 6-13 yaş grubu çocuklarımız için eğitim öğretim dönemi boyunca sosyal ve kişisel gelişimlerine katkıda bulunuyor. Hayal güçlerini geliştirmek ve özgüven sahibi yaratıcı bireyler olarak yetişmelerini sağlamak amacıyla düzenlenen yaratıcı drama eğitimi yaz dönemlerinde de köy ve mahallelerde atölye çalışmaları devam etmektedir.
*- Kitap ve İmza Günleri: İsmail Cem Barış ve Dostluk Meydanı'nda, Kitap ve İmza Günleri düzenleyerek yazarlar ve okuyucuları bir araya getirdik.
*- Fen İşleri Tarafından Yapılan Çalışmalar
*- Davutlar Mahallesi: Parke yol kaplama ve kaldırım çalışması yapıldı.
*- Değirmendere Mahallesi : Yol alt yapı çalışması ve geometrik düzenleme çalışması yapıldı,
Parke yol kaplama ve kaldırım çalışması yapıldı.
Yeni yol açılması ve sıcak karışım asfalt yol çalışması yapıldı.
*- Güzelçamlı Mahallesi: Sathi kaplama yol yapıldı, parke yol kaplama ve kaldırım çalışması yapıldı.
*- İkiçeşmelik Mahallesi: Parke yol kaplama ve kaldırım çalışması yapıldı, sıcak karışım asfalt yol çalışması yapıldı.
*- Kadınlar Denizi Mahallesi: Parke yol kaplama ve kaldırım çalışması yapıldı , sıcak karışım asfalt yol çalışması yapıldı.
*- Özer Türk Stadyumu: Uzay çatı bakım onarım ve boyanması çalışması yapıldı. Uzay çatı örtüsü yapıldı.
*- Davutlar Kapalı Pazar Yeri: Çatı sistemlerinin tamiri yapıldı. Polikarbon çatı yenilemesi yapıldı, yağmur oluklarının onarılması yapıldı.
*- Park ve Bahçeler Tarafından Yapılan Çalışmalar
*- Park Alanları: Türkmen Mahallesi Alev Atak Parkı, Bülent Ecevit Parkı Oyun Grubu, Mehmet Alkışlı Parkı, Sahil Siteleri
*- Dinlenme Alanları: Dr Ali Alkışlı Parkı, Kadınlar Denizi Mahallesi, Salih Killi Parkı
*- Peyzaj Düzenlemeleri: Güzelçamlı Mahallesi, Park alanları, Karaova Mahallesi, Park alanları
*- Köpek Eğtim Parkuru: Türkmen Mahallesi Yaprak Sokak'ta Köpek Eğitim Parkuru
*- Sosyal Yardım İşleri
*- Evde Bakım Hizmeti: Ev temizliğini gerçekleştiremeyecek fiziki durumda olan hemşehrilerimiz Evde Bakım hizmetimizden, Güvercin Masa ekiplerimizi 444 7 114 numaralı telefondan arayarak yararlanabilir.
*- Hoş Geldin Bebek Hizmeti: Kuşadası’nda doğan her bebek için Hoş Geldin Bebek paketi dağıtıyoruz. Sizler de Hoş geldin Bebek paketi almak isterseniz 444 71 14 numaralı telefondan Güvercin Masa ekibimizle iletişime geçebilirsiniz.
*- Çorba Dağıtımı...
*- Kuşadası Tarihçesi
Kuşadası, 1413 yılında 1.Mehmet (Çelebi) tarafından Osmanlı egemenliğine katılmıştır. Bu tarihten sonra, şehir tamamen Türklerin elinde kalmış ve Türklerin yaptığı eserlerle dolmaya başlamıştır. Bunlardan bugünkü Kervansaray ve Kuşadası’nı çeviren surlar, Mehmet Paşa tarafından yaptırılmıştır.
*- Üç kapısı vardı
Surlarla çevrili şehre o zaman ancak üç kapıdan girilebilmekteydi.
Bu kapılardan bir tanesi, Barbaros Hayrettin Paşa Caddesi ile Kahramanlar Caddesi’ni birbirinden ayırmakta ve üst kısmı bugün Şehiriçi Trafik Bölge Amirliği olarak kullanılmaktadır. Diğer kapılar bugün mevcut değildir.
Bizanslılar için önemli bir askeri üs görevini yapan Güvercinada, 1834 yılında büyük bir yenilenme görmüş ve ünlü kalesi yapılmıştır. “Kuşadası” adı bu kaleden gelmektedir.
Kuşadası, Kurtuluş Savaşı’nda 1919-1921 yılları arasında İtalya’nın, onların çekilmesiyle Yunanistan’ın işgaline girmiş ve 7 Eylül 1922′de düşman işgalinden kurtulmuştur.
*- Zeus Mağarası
Zeus Mağrası'nın hikayesini duymuş muydunuz?
Gök tanrısı olarak bilinen Zeus ve denizler tanrısı olan kardeşi Poseidon arasında geçiyor.
Zeus, kardeşi denizler tanrısı Posedion’u kızdırdığı zaman, elindeki üçlü yabası ile denizleri alt üst eden Posedion’un öfkesinden kaçıp korunmak için bu mağaraya saklanıp burada dinlenip yıkanırmış.
Diğer bir öykü de; Antik Panionion Birliği toplantıları yapılırken kraliçeler bu mağarada yüzerek zaman geçirdikleri yönünde.
*- Öküz Mehmet Paşa Kervansarayı
Kuşadası İskelesi yakınındadır. 1618 yılında Sadrazam Öküz Mehmet Paşa tarafından yaptırılmıştır.
Kurşunlu Han, yani Öküz Mehmet Paşa Kervansarayı önce kale olarak yaptırılmış, daha sonra han olarak kullanılmaya başlanmıştır.
Kalın ve yüksek duvarların çevrelediği dikdörtgen avlunun etrafında iki katlı, revaklı kapalı mekan vardır. Moloz taş ve devşirme taş malzeme kullanılarak inşa edilmiştir.
Küçük bir iç kale görünümünde olan kervansaray, en üst kısmı üçgen uçlu, sivri dendanelidir.
Geniş avlu etrafında sıralanmış odalar vardır.
Çeşitli dönemlerde restorasyon görmüş ve sağlam durumdadır. Kuzeybatı ve güneydoğudaki köşelerde arkadan üst kata çıkan iki merdiveni bulunmaktadır.
Kervansaray’ın girişi kuzeyde olup, mermer kapı boşluğu kemerle örülmüştür.
*- Güvercinada
Güvercinada Kalesi, Barbaros Hayrettin Paşa tarafından yaptırılan bir iç kale ve İlyas Ağa tarafından yaptırılan surlar yer almaktadır.
Bu surlar Mora isyanı sırasında adalardan ve denizden gelebilecek saldırıları önleyebilmek için yaptırılmıştır.
Kalenin inşaasında kullanılan taşlar yılancı burnundan özel seçilerek getirilmiştir.
Kalenin mimarisi beşgen şeklindedir.
Kalenin girişinde bir kitabe aralığı bulunur.
Osmanlı döneminde ada korsanlara karşı da bir karakol vazifesi yapmış olduğu için, Korsan Kalesi olarak da bilinir.
Adanın en yüksek noktasında bulunan kule, muhafızların çevreyi gözetlenmesi için kullanılmıştır.
*- Kuşadası ve Çevresi
PYGELA : Pygela antik bir yerleşim yeri idi. Dünya, sağlık şehri olarak kurulan ilk kent Pygela’dır. Argos Kralı Agamemnon, 10 yıl süren Truva savaşları sırasında, “yorgun düşen askerlerini dinlendirmek, hem de savaş gemilerini onarmak için Kuşadası’ndaki Pygela, İzmir’deki Pygela ve İzrnir’deki Agamemnon şehirlerini kurdu.
Her iki şehir, yakınında bulunan şifalı sularla askerlerinin bozulan sağlıklarını ve yıpranan morallerini geri getirmeyi başardı. Şimdiki Pine Bay Tatil Köyü’nün bulunduğu Çam Limanı ve Tusan Oteli’nin arkasındaki gölet – bataklık, Pigale şehrinin Limanı ve gemi bakım yerleriydi. Pigale Sağlık Kenti ve Limanı, daha sonra Efes’e gelen Büyük İskender’in askerlerine de dinlence ve eğlence yeri oldu.
*- ANAİA – KADIKALESİ: Sisam Adası’nın karşısına düşen Carta bölgesindeki bu sahil kasabası bir ticaret merkezi olduğu kadar sığınmaya elverişli limanı nedeniyle korsan gemileri için bir barınak görevi de görüyordu.
Anaia Atina-Sparta savaşları sırasında Atina’nın yandaşı olan Samos’tan sürgün edilenlerin, kaçanların, oradaki yönetime düşman olanların elinde bulunuyordu.
Buradakiler, gerek Samos yöneticilerine gerek Atinalılara karşı, Spartalılara hizmet ediyordu.
Kentin adı, Thukydides’de bu dönemin olayları nedeniyle anılıyor. 1304’de, Anea, bugünkü adıyla Kadıkalesi yakınlarındaki Nekropolis’i o tarihte bir Ceneviz kolonisini barındırmakla beraber, Bizanslıların yönetiminde idi.
Anea şehrinde yaşayan Cenevizliler, Kemalpaşa (Nif) anlaşmasından sonra yerli Rumlarla birlikte, Venedik tüccar gemilerine karşı korsanca saldırılar düzenliyorlardı.
Ania, Efes ve İzmir’den sonra 1317’de Türk egemenliğine geçmiştir.
*- Panionion : 12 İyon şehrinin oluşturduğu yarı dini, yarı siyasi Paionion Birliği’nin merkezi, Güzelçamlı beldesi içinde bulunan, Dilek Yarımadası’ndaki Milli Park sınırları içinde kalan, Kaletepe’de “Karyon – Otomatik Tepe” idi.
Otomatik Tepe, 1 sitenin meydana getirdiği mukaddes bir yerdir.
M.Ö. 700 yıllarında 12 şehir devletinin delegeleri, yılın belirli günlerinde Panionion’da toplanıp, önemli politik kararlar alıyordu.
Helikonios, yan adı ile anılan deniz tanrısı Poseidon’un adına, lonia birlikleri tarafından oluşturulan bu kutsal alanda yapılan ünlü kurban törenlerinin amacı kentlerin sorunlarını tartışıp şehir devletlerinin birbirine önerilerde bulunmalarını sağlamak, ayrıca önemli konularda ortak kararlar almaktı.
Panionion, aynı zamanda iyi bir kehanet merkezi olarak da tanınıyordu. Kehannette bulunmak için kurban edinen hayvanların akciğerlerinin, tanrıya bütün olarak sunulması gerekiyordu.