İzmir Dayanışması!

Yaşar Eyice yazdı...

Bugünkü yazım yine Tunç Soyer' den dün bizim Yerel Gözcü haber sitesinde gazeteci arkadaşım Artun Sucuoğlu bir haber paylaştı bende oradan esinlenerek tekrar Tunç başkana kaleme aldım.

Bu gidişle, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’den seçimlere kadar, yani uzun sürede şu çağrıyı duyacağız:

‘Artan yoksulluğa karşı İzmir Dayanışması!’

İki gün önce, bundan sonra da duyacağımız açık seçik belli şunları duyduk;

İzmir Büyükşehir Belediyesi pandemi ve deprem sürecinde başlattığı İzmir Dayanışması’nı giderek ağırlaşan yaşam koşulları nedeniyle yeniden canlandırıyor. 

Başkan Tunç Soyer tüm İzmirlileri, İzmir Dayanışması’nın parçası olmaya çağırarak ‘Yoksulluğun hiçbir eve uğramadığı bir İzmir’i birlikte inşa edeceğiz. Umutluyuz, güzel günler yakın’ dedi.

Sosyal belediyecilik vizyonu doğrultusunda derinleşen ekonomik krize karşı yeniden İzmir Dayanışması şu anda tamam da ben sonrasını merak ediyorum, vatandaş gibi aynı cümleyi kuruyorum:

‘Ne olacak bizim halimiz?’

Yeni slogan şu:

‘İzmir’in size ihtiyacı var!’

Amaç öncelikle mutfaktaki yangını söndürmek!

Hatırlatayım:

Geçtiğimiz iki buçuk yılda birçok acıya birlikte göğüs gerdik.

Çok şiddetli bir depremi yaşadık, kayıplarımız oldu, yas tuttuk.

Bir yandan ekonomik krizle, bir yandan salgınla mücadele ettik.

Her şeye rağmen bir arada durduk, her zorluğun üstesinden birlikte geldik.

Şimdi yine bir arada; tek yumruk olarak düşeni kaldırmamız isteniyor.

Yoksulluğun hiçbir eve uğramadığı bir İzmir’i birlikte inşa etmemiz isteniyor…

Bir zamanlar ünlü bir söz vardı;

‘Türk’ün Türk’ten başka dostu yok!’ diye…

Yaşantımızda bunları gördük…

Şimdi ise ‘İzmirlinin İzmirliden başka dostu yok!’ deniliyor…

Bu anlama getiriliyor…

Bu da doğru!

Sakallı amcaya, dedeye muhabir soruyor:

Ben yanıtını duydum:

‘Belediye olmasa halk acından ölür!’

Yok canım bu hale geldik mi?

Bazılarına göre ‘evet’, bazı yetkililere göre ise ‘Hayır!’

Sebze fiyatlarına şöyle bir göz attım;

Neredeyse her ürüne iki günde 2’şer lira zam gelmiş…

Hani her şey ucuzlayacaktı, Murat Eştürk Efendi arkadaşım?

O iddialı konuşmuştu!

Böyle demişti,

Yani ucuzluk kapıda!

Telefona çıkarsa soracağım;

‘Sevgili Murat Eştürk kardeşim;

Benim kapım da açık, pencerem de!

Ne gelen ne giden var, şu pandemiden bu yana…’

Araştırmacı Gürol Tulunay da, yine böyle bir durumda, ‘Murat nerede?’ diye sormuştu;

Ben şimdi ortak arkadaşımız Gürol Tulunay’a de şöyle diyeceğim;

‘Ara ki bulasın?

Yani ucuzluğu…

Boşuna anketlerde ilk sekizin içinde olunmuyor. Aynen devam Tunç Soyer...