İzmir Felsefe Günleri sona erdi
Konak Belediyesi ve Dokuz Eylül Üniversitesi Felsefe Bölümü işbirliğinde 9'uncusu gerçekleştirilen İzmir Felsefe Günleri, bu yıl pandemi şartları nedeniyle online düzenlendi. İki gün boyunca canlı yayında 'Özne Meselesi'nin konu alındığı etkinlik sona erse de felsefe tutkunlarının izleyebilmesi için Konak Belediyesi'nin YouTube kanalında erişime açık kalacak.
Konak Belediyesi ve Dokuz Eylül Üniversitesi Felsefe Bölümünün birlikte düzenlediği İzmir Felsefe Günleri 9’uncu kez felsefeseverlerle buluştu. Pandemi nedeniyle Konak Belediyesi’nin YouTube kanalı üzerinden canlı gerçekleştirilen ve diğer sosyal medya kanalları üzerinden eşzamanlı yayınlanan etkinlik birbirinden değerli felsefecileri bir araya getirdi. 4-5 Haziran tarihlerinde gerçekleşen 9. İzmir Felsefe Günleri, Konak Belediye Başkanı Abdül Batur ve Dokuz Eylül Üniversitesi Felsefe Bölümü Başkanı Prof. Dr. Reşat Levent Aysever’in gerçekleştirdiği konuşmalar ile açıldı. Konuşmasında Anadolu’nun felsefenin beşiği olduğunu ve çok önemli filozofların bu topraklarda yaşamış olduğuna dikkat çeken Başkan Batur, “Anadolu, felsefenin de beşiği. Düşüncelerinin etkileri günümüze kadar gelen, tarihin çok önemli filozofları Anadolu’da yaşamış. Topraklarımız işte böylesine önemli bir birikime, bir mirasa sahip. Bizler de bu kıymetli dokuya, bu zenginliğe sahip çıkmaya çalışıyoruz. Bu aynı zamanda hepimizin görevi diye de düşünüyorum. Felsefe Günlerimizi de özellikle bu nedenle çok önemli buluyorum” dedi.
“Bizi güzel günlere, felsefe ile yetişen nesiller taşıyacak”
Felsefenin ve felsefi düşüncenin merak eden, sorgulayan, fikirlerini özgürce ifade edebilen nesiller oluşturacağına da vurgu yapan Başkan Batur sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bizleri daha güzel günlere, daha çok merak eden, sorgulama bilincini geliştiren, kendini ve yaşadığı evreni anlamaya çalışan ve tabii ki fikirlerini özgürce ifade edebilen bir nesil taşıyacak. Bu açıdan yaklaşınca, felsefenin ne kadar önemli olduğunu, sağladığı zeminlerin de vazgeçilmezimiz olması gerektiğini daha net görüyoruz. Bu nedenle de toplumumuza büyük katkılar sağladığına inandığımız İzmir Felsefe Günleri’ni düzenlemekten, özellikle geleneksel bir hale getirmiş olmaktan büyük bir mutluluk duyuyoruz. Etkinliklerimizi her yıl Dokuz Eylül Üniversitesi Felsefe Bölümü’yle birlikte düzenliyoruz. Çok güzel, örnek bir dayanışma ortaya koyduğumuza inanıyorum. Başta Dokuz Eylül Üniversitesi Felsefe Bölümü öğretim üyeleri olmak üzere etkinliğimizin düzenlenmesinde emeği geçen herkese, katkı koyan mesai arkadaşlarımıza, değerli akademisyenlere ve felsefecilerimize teşekkürlerimi sunuyorum.”
“Özne Meselesi” konuşuldu
Dokuz Eylül Üniversitesi Felsefe Bölümü Başkanı Prof. Dr. Reşat Levent Aysever de açış konuşmasında, başta Konak Belediye Başkanı Abdül Batur olmak üzere İzmir Felsefe Günlerinin gerçekleşmesinde emeği geçenlere teşekkürlerini iletti. Etkinliğin teması olan “Özne Meselesi”ne de değinen Prof. Dr. Aysever şöyle konuştu:
“İzmir Felsefe Günleri 2012’de başlayan bir süreç ve Konak Belediyesi ile aramızda güvene dayanan bir işbirliği. Bütün bu yıllar boyunca bu etkinliğin pür akademik bir etkinlik değil meslekten felsefecilerle, felsefeseverlerin buluştuğu bir etkinlik olmasını istedik. Bir yandan da yaşadığımız günlere de felsefe penceresinden temas etsin istedik. Bu yılki başlığımızı “Özne Nedir” olarak seçmemizin nedeni de öznenin ne olduğuna dair gerçekten bir meselemizin oluşu. Özne, Aristotalesçe söylersek mantık ve dilde her şeyin kendisine yüklendiği, kendisi hiçbir şey yüklenmeyen en son taşıyıcıdır. Sokrates, özne kendisine yüklenen şeyleri taşır, der. Örneğin, Sokrates insandır dediğimizde Sokrates insan olmaklığı taşır. Bu anlamıyla edilgindir ve etkilere de açıktır. Özne, kendisine yüklenen şeyleri gerçekleştiren bir şeydir de. Sokrates koşuyor, dediğimizde artık etkindir, fiilde bulunur, yapıp eder, faildir, fiilinin sorumlusudur. Biz iki gün boyunca bu ikinci özneden bahsedeceğiz. Felsefe tarihi boyunca üzerinde anlaşılagelen üç temel fiilde bulunuyoruz. Biliriz; bu fiillerde bizim payımıza düşen, doğruyu söylemektir. Eylemde bulunuruz ve başka öznelerle ilişkiye geçebiliriz; bu fiillerde bize düşen, adaletli olmaktır. Yaratırız; bu fiillerde bize düşen, güzel şeyler yaratmaktır. Meselemizin ne olduğu bu noktada anlaşılıyor: Bizi kuşatan yalanlar, bizi kuşatan adaletsizlikler ve bizi kuşatan çirkinlikler. Faillerin, fiillerinin getirdiği sorumlulukları yüklenmediği bir çağda yaşıyoruz. Fail hepimiziz.”
“Felsefe cevap bulmak değil, soru sormaktır”
Felsefe tutkunlarının ilgiyle takip ettiği 9. İzmir Felsefe Günlerinin ilk oturumu Prof. Dr. Ferda Keskin’in konuşması ile başladı. Prof. Dr. Keskin, öznenin yanı sıra özne öznel deneyim, arzu, akıl ve irade konularına ve kavramların tarihine de değindi. Keskin, felsefenin cevaplayan değil soru soran, cevaplardan da soru yaratan olduğunu vurguladığı konuşmasında şu sözlere yer verdi:
“Felsefe aslında bir cevap bulma etkinliği değil, soru sorma etkinliğidir. Bu süreç içerisinde elbette ortaya cevaplar çıkar ama bu cevaplar tartışmayı sona erdirmek, tartışmayı nihai hakikati bulmak, entelektüel olarak bir kenarda durmak için yapılan bir faaliyet değildir. Cevap aramak ve cevap bulmak, yeni sorular bulmayı gerektiren, yeni sorular sormak için temel oluşturan bir faaliyettir benim için. Bu tür etkinlikler de birlikte, karşılıklı soru sormak, cevap aramak ve cevaplardan hareketle yeni sorular üretmek açısından çok önemli. Ben kendi felsefi etkinliğimi de sorular şeklinde düşünüyorum. Bütün kavramların bir tarihi vardır. Her şeyin bir tarihi var. Önemli olan bu tarihi anlamlandırmaya çalışmak ve bu tarihin içini dolduran pratiğin ne tür bir pratik olduğunu sormak. Kavramların tarihi aslında felsefi olan, felsefeyi destekleyen ya da felsefeden cevap bekleyen süreçlerin ihtiyaçları sonucunda tarihsel olarak yeniden ve yeniden kuruluyor, yorumlanıyor, tanımlanıyor ve kullanılır hale geliyor.”
“Özne Meselesi” konuşuldu
Prof. Dr. Ferda Keskin’in açış konuşması ile başlayan ilk oturumda “Modernite ve Özne” konusu işlendi. Başkanlığını Prof. Dr. Kubilay Ayseveneri’in yaptığı oturumda Prof. Dr. Kamuran Elbeyoğlu, “Modernite ve Özneleştirme Sürecinde Felsefenin Rehberliği” adlı sunumunu yaparken Dr. Öğretim Üyesi Pınar Türkmen Birlik de “Foucault’da Bilgi, İktidar ve Söylem Kavramları Çerçevesinde Modern Özne”yi anlattı.
“Eskiden Özne Nedir Bilmezdik; Yeni Çıktı”
9.İzmir Felsefe Günlerinin ikinci gününde ise iki oturum yapıldı. “Öznenin Ölümü” başlığını taşıyan ilk oturumu Hakan Çörekçioğlu yönetirken üç konuşmacı art arda gerçekleştirdikleri ilgi çekici sunumları ile etkinliğe katıldı. İlk olarak Dr. Öğretim Üyesi Levent Kavas “Eskiden Özne Nedir Bilmezdik; Yeni Çıktı” başlıklı sunumunu gerçekleştirdi. Ardından “Felsefe ve Özneleşme” ile Araş. Gör. Dr. Didar Deniz Altınkaya, sonrasında ise “Öznenin Ölümü ve Felsefe” konusu ile Dr. Öğretim Üyesi Özgür Soysal konuştu. İkinci oturumda ise “Kolaktivite ve Özne” konuşuldu. Prof. Dr. R. Levent Aysever’in başkanlığında gerçekleşen oturumda Dr. Öğretim Üyesi Celal Sabancı “Novalis’te Ben ve Başkası: İnsan ve Doğa İlişkisinde Sınırlarla Oynama Deneyimi” konusunu, Araşç Gör. Metehan Arıtürk de “Öznelerarasılık Bağlamında Axel Honneth’in Tanınma Kuramı” konusunu işledi.
9. İzmir Felsefe Günleri erişime açık
Dolu dolu geçen iki günün ardından İzmir Felsefe Günleri sona erdi. Etkinliğin tamamı Konak Belediyesi’nin YouTube kanalına kaydedildi.