İzmir'in Manevi Yıldızları Kitabında, Türk-İslam Şehri Kimliğiyle ''İzmir'' Anlatılıyor
İzmir'in 1317-1926 yılları arasına ışık tutan "İzmir'in Manevi Yıldızları" kitabı, resmi belgelere dayanarak şehrin İslâmî kimliği ve kültürel hayatına, değerli şahsiyetler ve gönül erlerine, dini mekânlarına rehberlik ediyor.
İzmir’de 1317-1926 yılları arasında yaşayan maneviyat büyüklerinin anlatıldığı “İzmir’in Manevi Yıldızları” kitabı, resmi belgelere dayanarak şehrin dini hayatına ışık tutan şahsiyetler, gönül erleri ve dini mekânlarına dair önemli bilgiler içeriyor. Araştırmacılar, akademisyenler ve şehrin kültürel hafızası için kaynaklık teşkil edecek eser, yeni nesiller için de köprü oluşturacak.
Farklı kültürlerin her zaman bir arada yaşadığı İzmir’in manevi hayatına ilk harcı koyanların başında Çaka Bey ve Gazi Umur Bey yer alıyor. 11. yüzyılda Anadolu’ya gelen Horasaniler, Alperenler ve Kolonizatörlerin etkisi ile İzmir ve çevresi İslâm’la tanıştı. Türk denizcisi Çaka Bey’in uç beyliği döneminde ise ilk defa Müslüman Türk kimliği tanındı. “İzmir’in Manevi Yıldızları” kitabı bu kadim yolculuğu şehrin İslâmî ve kültür hayatına, önemli şahsiyetlere, gönül erlerine ve dini mekânlara rehberlik ederek anlatan önemli bir kültür hazinesini gün yüzüne çıkarttı.
Türkiye Yazarlar Birliği İzmir Şube Başkanı Eğitimci-Yazar A. Levent Ertekin tarafından kaleme alınan “İzmir’in Manevi Yıldızları” kitabı, Bilal Saygılı Camii ve Külliyesi Kültür Yayınları’ndan çıktı.
İZMİR’İN BAĞRINDA BİN YILDIR TÜRK İSLÂM MÜHRÜ VAR
MÜSİAD İzmir Başkanı ve aynı zamanda Bilal Saygılı Camii ve Külliyesi Derneği Başkanı Bilal Saygılı, “İzmir’in bağrında bin yıla yakın Türk İslam mühürlerini görürüz. Çaka Bey ve Gazi Umur Beyle fethedilen bu topraklarda, gönüllere vurulan mührün sahipleri Manevi Yıldızlardı. Bu kitap, bu mührü yok sayanlara, görmek istemeyenlere bir delil, hüccettir. Manevi mühür, aynı zamanda şehrin maddi ve manevi kimliğini oluşturur. Bunu gelecek kuşaklara aktarmak, mührü silmek isteyenlere karşı manevi yıldızların bu asırdaki varisleri olan bizlerin asli görevidir.
Araştırmacı-Yazar A. Levent Ertekin tarafından titizlikle hazırlanan bu çalışmanın akademik sahada çalışacak olanlara kaynak olmasını, yeni nesillerle ecdat arasında köprüler oluşturmasını Rabbimden niyaz ederim.” dedi.
ÜÇ YILLIK ÇALIŞMANIN ÜRÜNÜ
Osmanlı devlet arşivi kayıtları, mezar kitabeleri başta olmak üzere birçok yazılı dokümanı inceleyerek kitabı hazırladığını ifade eden yazar Ertekin, “Uzun yıllardır zihnimizde projelendirdiğimiz bir çalışma olan “İzmir’in Manevi Yıldızları” eserimiz üç yıldır üzerinde yoğun emek sarf ettiğim ciddi bir çalışmanın ürünüdür. Çalışmamızda önceki dönem İzmir Valisi Erol Ayyıldız’ın teşvikleri, MÜSİAD İzmir Başkanı Bilal Saygılı’nın esere sahip çıkması bu çalışmanın araştırmacıların istifade edeceği bir eser olmasında payı büyüktür. Kendilerine müteşekkirim.” dedi.
İZMİR BİR İSLÂM ŞEHRİ KİMLİĞİNE SAHİP
Kitabın Önsöz’ünü yazan İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Saffet Köse ise şunları ifade etti: “İzmir’in İslâm tarihi açısından önemli bir şehir olduğu tartışılmaz bir gerçekliktir. Fetih sonrası İslâm kültür ve medeniyetinin şehre vurduğu damga bunun tanığıdır. Günümüze kadar gelemese de 14. yüzyıl başlarında Kadifekale’de yer alan Yukarı Kale Camii ile başlayan mabet inşası sonraki dönemlerde de devam etmiştir.
Levent Ertekin’in kitabı İzmir’in dini, sosyal ve kültürel tarihine ilgi duyanları bilgilendirecek, yeni çalışmaların fitilini ateşleyecektir. Ayrıca kitabın hazırlanmasını teşvik eden ve basılmasını sağlayan İzmir’in hayırsever işadamı Bilal Saygılı’yı şehrin manevi dinamiklerine gösterdiği ilgi ve katkı sebebiyle tebrik ediyorum.”
Bilal Saygılı Camii ve Külliyesi Derneği Kültür Yayınlarından çıkan “İzmir’in Manevi Yıldızları” eseri, toplam 348 sayfa ve altı ana bölümden oluşuyor. Kitabın birinci bölümünde İzmir’in manevi hayatı, ikinci bölümünde dergâhlar, tekkeler, üçüncü bölümünde manevi yıldız şahsiyetler, dördüncü bölümünde şehrin fethinde bulunan Horasaniler, Alperenler, Kolonizatörler, beşinci bölümünde İzmir mezarlıkları ve önemli manevi şahsiyetler, altıncı bölümünde ise İzmir hazireleri ele alındı.