Kayseri'de kaos planı tezgâhlandı

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, 'Kayseri'de son derece iğrenç, rezil bir taciz vakası üzerinden kaos planı tezgahlandı.

Kabine toplantısının ardından açıklamalarda bulunan Erdoğan, şunları söyledi:

İSRAİL’İN GÖZÜNÜ KOMŞULARINA DİKTİĞİNİ GÖRÜYORUZ

İsrail’in Gazze’ye saldırmasıyla birlikte Doğu Akdeniz’de ısınan sular, aynı şekilde en fazla bizi ve bölgemizdeki kardeş ülkeleri tedirgin ediyor. Batılı güçlerin askeri, diplomatik ve siyasi desteğini arkasına alan İsrail’in gözünü komşularına diktiğini görüyoruz. Lübnan’a yönelik saldırıların ve tehdit dilinin artması, bölgemizin geleceği adına bizi ciddi manada endişelendirmektedir. Batı dünyası destek verdikçe, İslam alemi de sessiz kaldıkça, Netanyahu denilen caninin, tüm bölgemizi ateşe sürükleme pahasına, işgal politikasına devam edeceği anlaşılıyor.

KAMU DÜZENİ DEVLETİMİZİN KIRMIZI ÇİZGİSİDİR

Suriye’nin, evlerini terk etmek zorunda kalmış milyonlar için güvenli, emin bir yer haline gelmesini, herkesten daha çok biz arzu ediyoruz. Böyle bir iklime ne kadar kısa sürede kavuşulursa, herkes için, özellikle Suriye halkı için o kadar iyi olacaktır. Biz, ayrılıkları derinleştirme yerine ortak paydayı büyütmenin derdindeyiz. İç siyaset gibi dış politikada da sıkılı yumrukların açılmasında büyük fayda olduğuna inanıyoruz. Bunun için kiminle görüşülmesi, konuşulması gerekiyorsa, geçmişte olduğu gibi, yine görüşmekten imtina etmeyiz. Elbette bunu yaparken, öncelikle Türkiye’nin menfaatlerini referans alacak, ama bu süreçte bize güvenen, bize sığınan, bizimle ortak hareket eden hiç kimsenin mağdur olmasına da izin vermeyeceğiz. Kayseri’de son derece iğrenç, rezil bir taciz vakası üzerinden aynı kaos planı tezgahlandı. Bu oyunun ikinci perdesi ise Suriye’nin kuzeyinde bulunan Türk çıkarlarına ve varlığına yönelik sahnelendi. Bölücü terör örgütü artıkları ve işbirlikçiler eliyle kotarılan bu oyunu kimin yazdığını, bunlara kimlerin figüranlık yaptığını çok çok iyi biliyoruz. Bayrağımıza uzanan mülevves elleri kırmasını bildiğimiz gibi, ülkemize sığınan mazlumlara uzanan elleri de kırmasını biliriz. Kimse; kendini polisin, hâkimin, devletin yerine koyamaz. Kayseri’deki olaylar sonrasında ortalığı yakıp yıkan, polisimize saldıran, işyerlerine ve evlere zarar veren 474 provokatör göz altına alındı.

KİMSENİN TOPRAĞINDA GÖZÜMÜZ YOK

Fitne teşebbüsleri bir kez daha boşa çıkmıştır. İstihbarat birimlerimiz, sınırın öte tarafındaki ortaklarıyla birlikte çok titiz bir çalışma yürütmektedir. Hangi kirli ellerin bu işlerin arkasında olduğunu mutlaka ortaya çıkaracağız. Şunun bir defa idrak edilmesi şarttır; Türkiye’nin Suriye’deki mevcudiyeti “teröristan” kurma planlarının önündeki en büyük bariyerdir. Çok iyi biliyoruz ki; “böl-parçala-yönet” anlayışıyla coğrafyamızı lime lime eden emperyalistler bundan rahatsızdır. Onları rahatsız etmeyi sürdüreceğiz. Silahlarının namlusu ülkemize çevrili eli kanlı caniler orada var oldukça; biz de ülkemizin ve milletimizin güvenliğini sağlamaya devam edeceğiz. Bölücü terör tehdidi tamamen ortadan kalkınca, elbette biz de üzerimize düşeni yaparız. Ama bırakın tehdidin boyutunun azalmasını, terör örgütü her gün yeni bir provokasyona girişirken, kimse bizden gelişmeleri tribünden seyretmemizi beklemesin.”

TARIM KONUSUNA DA İSTİSMAR MALZEMESİ OLARAK BAKIYORLAR

Seçim meydanlarında ‘bedava traktör’ vaat edip, sonrasında ‘biz onu dikkat çekmek için söyledik’ diyerek işi pişkinliğe vurdukları gibi, yalan-yanlış bilgilerle milletimizin zihnini bulandırmaya çalışıyorlar. Bunlar, öyle seçim meydanlarında dalga konusu yapılacak işler değildir. Tarım, ciddi bir uğraştır, ülkemiz açısından çok stratejik bir sektördür. Hükümet olarak biz de tarıma, sektörün ciddiyetine ve önemine uygun bir anlayışla yaklaştık. Çiftçi kardeşlerimizin sıkıntılarının giderilmesi için bakanlarımıza gerekli talimatı veriyorum. ‘Milletin efendisi’ olan çiftçimizin mağdur edilmesine müsaade etmeyiz. Son 21 yıldır iyi ve kötü gününde nasıl çiftçimizin yanında olduysak, bundan sonra da tüm imkânlarımızla yanlarında olacağız.

ERKEN SEÇİM TARTIŞMALARI

Tabii yeni hükümet sisteminde erken seçim diye bir kavram da yoktur. Bunun yerine, Cumhurbaşkanı ve Meclis’in seçimlerin yenilenmesi kararı alması vardır. Muhalefetin diğer birçok alan gibi burada da Türkiye’yi geriden takip ettiği anlaşılıyor. Hiçbir temeli olmayan, bu tarz sahte gündemlerle muhalefet kendi içindeki “bilek güreşini” perdelemeye çalışmaktadır. Hükümet olarak bu tartışmaların ne tarafıyız, ne de muhatabıyız.