"Meslek arayışı kimlik arayışının önüne geçmesin"

Yükseköğretim Kurumları Sınavı'na girecek öğrencilere önerilerde bulanan Gaziemir Belediyesi'nden Psikolog Deniz Bağdaş, 'Meslek arayışları gençlerimizin kimlik arayışlarının yerini alıyor' uyarısında bulundu. 


Gaziemir Belediyesi'nde görev yapan Psikolog Deniz Bağdaş, hafta sonu yapılacak Yükseköğretim Kurumları Sınavı’na girecek öğrencilere, sınav öncesi ve sınav sırasında heyecanlarını ve kaygılarını azaltacak önerilerde bulundu. Yükseköğretim Kurumları Sınavı’nın öğrencileri ve ailelerini etkilediğini ifade eden Deniz Bağdaş, “Liseyi başarı öyküleriyle bitirmiş ve bir süre sonra ‘yapılanın değerini yapanın değeri’ olarak etiketlemiş gençlerimiz, başarısızlığı kendilerine yasaklamış durumdalar. Başarılı olmanın kendilerine ‘değer verilmeyi’ kazandırdığını düşünen gençlerimiz ve aileleri sınav öncesi kaygı dilinin dozunu iyice arttırıyor. Başarıyı garantileyecek ve onlara mutluluk getirecek meslek arayışları gençlerimizin kimlik arayışlarının yerini alıyor” dedi.  “Zihninizdeki resmi düzenleyin” “Düşüncelerimiz duygu ve davranışlarımızı belirlerken farkında olmadan zihnimizde resimler canlanıyor. Diğer anlamıyla bilişimiz imgesel anlamlar taşıyor. Şüphesiz olumsuz cümleleri içimizden tekrar edersek çoğumuzun gözünün önünden bir resim akıp geçecek” diyen Deniz Bağdaş, şu önerilerde bulundu: “Sınava son günler kala hala zihninizden geçen resimleri yakalamadıysanız şimdi kendi resminizi zihin gözünüzde canlandırın ve tutun. O resmi yakından inceleyin. Eğer kendi resminizde gördükleriniz sizi daha çok kaygılandırıyorsa zihinsel resimlerinizi düzenleyerek bu zamana kadar kişiliğinize ve isteklerinize yönelik atıflarınızı yeniden değerlendirebilirsiniz. Beyninizin yeni resimler düzenlemesi için son günlerde yaşadığınız sıradan bir olayın bir fotoğraf karesini zihninizde canlandırın. Yani size ait olan anınızın bir kesitini tıpkı bir resim gibi zihin gözünüzün önünde tutun. Bir yönetmenin yaptığı gibi resmi önce kendinize yaklaştırın, sonra uzaklaştırın. Bu zihinsel hareketi yaparken resminizin nasıl büyüdüğünü ve küçüldüğünü inceleyin. Resminizi oluşturan her bir unsurun uzaklaştıkça veya küçüldükçe üzerinizdeki etkisinin azaldığını hissedin. Ardından resminizin parlaklığını değiştirin. Işıltılı resimler sizi daha çok etkiler. Şimdi bu resmin parlaklığını azaltın. Sizdeki duygusunu istediğiniz seviyeye azaltana kadar ışığı düşürün, tamamen loş ve ayrıntıların kaybolduğu bir resim haline getirin. Son olarak resminizin renklerini değiştirin. Kaygı duygunuzu besleyen görüntüler oldukça sıcak, parlak ve canlı renklidir. Bu resme bir de siyah beyaz bakın. Hatta kontrastı biraz daha arttırın ve gittikçe siyahlaşan-beyazlaşan figürlerin ayrıntısının kaybolduğu gibi sizin üzerinizdeki duyguların etkisinin de kaybolduğunu duyumsayın. Bu denemeyi yaptıktan sonra aynı teknikleri sınav olgusunu düşündüğünüzde aklınıza ilk gelen ve sizi en çok etkileyen zihin resminiz üzerinde deneyin. Duygularınızın hafiflediğini hissedene kadar tekrar edin. Unutmayın sadece sınava kadar yapılanların değerlendirileceği bir ölçümden geçeceksiniz. Kendinize bu sözü sık sık hatırlatın ve nefes egzersizlerinizi ihmal etmeyin.”