Ramazan davulcusu
Artun Sucuoğlu yazdı...
İki gün önce 11 ayın sultanı kutsal ramazanı idrak ettik. Ramazan ayı beni hep çocukluğuma götürür. Eski anılarımı tekrar tekrar yaşarım. Ramazan ayı beni çok heyecanlandırır. Ramazan başlamadan bir hafta önce hazırlıklar başlar.
Bakkallar, manavlar, çarşı pazar neşe içinde insanlar alışveriş yaparlardı. Ramazan geldiğinde ise evlerde yemekler pişer sofralar hazırlanır, komşuluk ve dostluk paylaşımı için de az uz ne varsa paylaşılırdı. Sofralara bir tabak fazla konurdu onun da sahibi gelir diye. Herkes sofrasında misafir beklerdi davetli veya davetsiz. Komşular bir araya gelir Allah ne verdiyse sofraya getirilir. Sofralar zenginleşirdi.
Her gün bir başka komşuda ya da mahallenin bir ucundan bir ucuna sofralar kurulur komşular ve davetliler gelir neşe içinde dualarla, top ve ezan sesleri arasında iftarımızı yapardık..
Büyük abiler ve amcalar bize karagöz - hacivat oyunlarını anlatırdı. Bazen evlerde anneler ve teyzeler toplanıp müzik ziyafeti çekerken bizlerde abiler ve ablalarla meydandaki ip cambazları, hokkabazlar, kukla gösterisine katılır. Macun, horoz şekerler ve kağıt helvalar yerdik...
Sahurda cama çıkıp davulcunun söylediği manileri dinlerdik. Dualar okunur sevinçle sahur hazırlıkları yapardık. Sahur için annem komşumuzu çağırırdı..
Eskiden sahurda çalan davullar, söylenen maniler ve yanan lambalar. Şimdi sahurda davulcular mani söylemiyor dahası geçmiyorlar bile camiden ezan sesi yerine televizyona bakıyoruz... İftar yemeklerini neredeyse konuk çağırmadan yapıyoruz. Sahura davulcu yerine cep telefonunun alarmı ile kalkıyoruz..
Artık Ramazan ayının özündeki ruhu hissetmiyoruz..
İnsanların Ramazan ayına saygısı gittikçe azalıyor. Bırak oruç tutmayanları, oruç tutanlara karşı saygısı tamamen yok olmuş...
Ramazan ayı pek çok geleneğin yaşatıldığı manevi değeri Müslümanlar için oldukça önemli olan bir ay olmaktadır. Ramazan ayı iftar ve sahur sofralarında misafirlerin ağırlandığı, sokaklarda insanları sahura uyandırmak için dolaşan davulcuların olduğu, küçük çocukların tekne orucu tuttuğu ve insanların dualarda buluştuğu faziletli bir ay olarak ifade edilmektedir. Sokaklara neşe salan davulcuların söylediği maniler ramazan ayının vazgeçilmez unsurları arasında yer almaktadır. Çeşit çeşit manileri davul eşliğinde seslendiren davulcular sahurlara neşe katan bir detay olmaktadır.
Sokaklara neşe salan davulcuların söylediği maniler ramazan ayının vazgeçilmez unsurları arasında yer alıyor. Ramazan ayında eski bir gelenek olan ramazan davulculuğunu devam ettirmek kültürün bir öğesi olarak öne çıkmaktadır. Ramazan ayında söylenen bazı manileri derledim. İşte kısa ve en güzel Ramazan manileri!
Ellerinde tokmakları ve dillerinde neşeli manileri ile ramazan davulcuları ramazan ayının geleneklerinden biri olmaktadır. Günümüzde teknolojinin ilerlemesi ile çoğu insan davulculara gerek duymadan kendileri uyanabilmektedir. Ancak eski bir gelenek olan ramazan davulculuğunu devam ettirmek kültürün bir öğesi olarak belirtilmektedir. Ramazan ayında söylenen bazı maniler şunlar olmaktadır:
Besmeleyle düştüm yola
Selam verdim her yana
A benim ağalarım, beylerim
Ramazanınız mübarek ola.
Besmeleyle düştüm yola
Selam verdim her yana
A benim ağalarım, beylerim
Ramazanınız mübarek ola.
Bekçiniz kapınıza kadar geldi
Herkese selam verdi.
Darılmayın canlarım
Bahşişini almaya geldi.
Bu gece ayın evveli
Açıldı İslâm'ın güzel gülü
Geldi Mubarek ramazan ayı
Mesrur etti cân ü dili.
Düşünüyorum da gelecek nesile nasıl bir dünya bırakıyoruz. Ramazan ayı denince ne anlayacaklar acaba?
Herkese iyi hafta sonları.