"Şalterleri kaldırdık, üretime başladık…"

Koronavirüs (COVID-19) sonrası 'yeni normal' olarak adlandırılan dönem 1 Haziran itibarıyla başlarken, Alman bina otomasyonu ve akıllı ev sistemleri üreticisi Becker Antriebe de, Türkiye operasyonunda tam kapasite ile çalışmaya başladı.

Becker Türkiye Genel Müdürü Erdinç Yazganoğlu, bu yılın ilk çeyreğinde yakalanan %4,5’lik büyümenin, Türkiye’nin COVID-19 sonrasında krizden hızlı çıkış potansiyelini gösterdiğini belirtti. Salgının gerçek etkisinin ikinci çeyrek rakamlarında görüleceğine dikkat çeken Yazganoğlu, “İlk çeyrek büyümesini, salgının etkileri minimum düzeye indikten sonra, krizden hızlı çıkış yaşayacağımızın göstergesi olarak okuyoruz” dedi.

// “ZORUNLU TATİLİMİZ BİTTİ”

Reel sektörde, normalleşmenin başladığı 1 Haziran sonrası için çok iyimser bir havanın hakim olduğunu kaydeden Yazganoğlu, “Sektörümüz zorunlu tatilini tamamlamış, şalterlerini kaldırmış ve üretime başlamış durumda. Bizler de Becker Ailesi olarak 1 Haziran itibarıyla tam kadro işimizin başındayız. Hiçbir arkadaşımızla yollarımızı ayırmamış olmamız mutluluğumuzu artırıyor.” dedi.

Erdinç Yazganoğlu; gölgelendirme sektörünün ülkedeki tüm kafe, restoran, AVM ve mağazaların kapalı olması nedeniyle COVID-19 krizinin en olumsuz etkilenen sektörlerden biri olduğunu hatırlattı. Kriz döneminde ülke çapındaki bayilerine her türlü kolaylığı sağladıklarına dikkat çeken Yazganoğlu, şu değerlendirmeyi yaptı:

// EKONOMİ YÖNETİMİ VE TOBB’A TEŞEKKÜR

Deneyimli ve aidiyeti yüksek çalışanlarımız ve bayilerimizi en önemli sermayemiz olarak görüyoruz. Yurt içi pazarda, turizmin de canlanması ile birlikte büyük bir ertelenmiş talep geleceğini tahmin ediyoruz. Bunun ipuçlarını alıyoruz. Bu dönemde şirketlerin güçlü finansal yapılarının ne kadar büyük önem taşıdığını, krizi fırsata çevirme kabiliyetlerinin ne kadar yüksek olduğunu gördük. Elbette krizin daha az hasarla atlatılmasında ekonomi yönetiminin kamu bankaları aracılığıyla sağladığı uygun faizli krediler ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin (TOBB) Nefes Kredisi projesinin çok olumlu etkisi oldu. Bu kurumlarımız çok güçlü bir alkışı hak ediyor. Yüzde 100 Alman sermayeli bir şirket olarak Türk ekonomisine ve geleceğine güvenimiz tam. Toplum olarak tedbirleri elden bırakmazsak telafi sürecini çok hızlı atlatır, COVID-19 öncesinden daha da güçlü bir ekonomiye kavuşma fırsatını elde ederiz.”