Soyer, "İzmir'in refahını büyütme hedefimden asla vazgeçmedim"
İzmir Büyükşehir Belediyesi ve ESHOT'un 2022 Faaliyet Raporu'nun onaylandığı meclis oturumunda konuşan Başkan Soyer, görev süresi boyunca İzmir'e kazandırdıkları toplam yatırım bedelinin 38,6 milyar lira olduğunu açıkladı. İzmir'e yapılan toplam yatırımın yüzde 78'inin İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne ait olduğunu söyleyen Soyer, 'İzmir'e dışarıdan gıpta ile bakılıyor. Çalışma arkadaşlarımla iftihar ediyorum' dedi.
İzmir'i demir ağlarla örmeye devam ettiklerini ve Narlıdere Metrosu’nda deneme seferlerinin başladığını duyuran Soyer, “4 yıl önce göreve gelirken İzmir’in refahını büyütmek ve onun adil paylaşımını sağlamak hayalimdi. Deprem, pandemi, ekonomik kriz. Mazeret üretmedik. Bu süreçte her ne pahasına olursa olsun asıl hedefimizden, yani İzmir’in refahını büyüterek onun adil paylaşımını sağlamaktan asla vazgeçmedik” diye konuştu.
İzmir Büyükşehir Belediyesi Meclisi Nisan Ayı olağan toplantısının 3. birleşiminde İzmir Büyükşehir Belediyesi ve ESHOT Genel Müdürlüğü’nün 2022 yılı Faaliyet Raporu oylanarak kabul edildi. Büyükşehir Belediyesi’nin 2022 yılındaki faaliyetlerinden öne çıkanları anlatan Başkan Soyer, geçen yıl 2021 yılı Faaliyet Raporu’nu meclise sunarken cesaret ve uyum kavramlarına değindiğini hatırlatarak, “2022 yılında ve 2023’ün hemen başında yaşadıklarımız bu iki değere her zamankinden de fazla ihtiyacımız olduğunu gösterdi. 6 Şubat’ta sabaha karşı yıkılan şehirlerimiz bizi yeniliğe davet ediyor. Dünyanın en bereketli ülkelerinden birinin, ülkemizin, ekonomik çöküşe doğru sürüklenmesi bizi topyekûn bir değişime çağırıyor. Ve biliyoruz ki, her değişim cesaret ister. Biz de o cesareti bulup yaşatmak zorundayız. Bizler, uyumun gücüne tüm kalbimizle inanıyoruz. Bizi birleştiren sebeplerin ayıranlardan daha güçlü olduğuna inanıyoruz” dedi.
Kavgamız, sadece hırsız ve harami çeteleriyle oldu
İzmir ve tüm Türkiye’nin bugün olduğundan çok daha iyisini hak ettiğinin altını önemle çizen Başkan Tunç Soyer, “Her şeyden önce siyasetin dilinin değişmesi lazım. Kutuplaştıran, ötekileştiren ve aynı ülkenin insanlarını birbirine düşman eden bu dil, birlikte mücadele etmemiz gereken en büyük düşmanımızdır. İşte bu yüzden, İzmir’de dört yıldır bir yandan icraatlarımızı yürütüyor, diğer yandan bu vahşi siyasetle mücadele ediyoruz. Bugüne kadar sığ siyasetin bize, gençlerimize, çocuklarımıza ve şehrimize bunu yapmasına asla izin vermedik. Bundan sonra da vermeyeceğiz. Kavgamız, sadece hırsız ve harami çeteleriyle oldu. Bundan sonra da o kavgaya devam edeceğiz” diye konuştu.
Cumhuriyetin yüzüncü yılına yaraşır bir buluşmayı tarihe not düştük
2022 yılının İzmir’in kurtuluşundan Cumhuriyetin kuruluşuna uzanan tarihi bir dönüm noktası olduğunu ifade eden Başkan Soyer, “İzmir’in kurtuluşunun yüzüncü yılını tarihimizin en görkemli buluşmasıyla kutladık. 9 Eylül 2022’de milyonlarcaydık. Sokaklara sığmadık, meydanlar bizi almadı. Sadece İzmir değil, tüm Türkiye ve dünyada vatandaşlarımız hasret kaldığı o muhteşem duyguyu yaşadı. Birlik ve beraberlik. O akşam, İzmir’deki siyasetimizin omurgası olan dostluğu ve kardeşliği ülkece kana kana içtik. Dilerim bu değerlere bir daha asla bu kadar susamayız. Kurtuluşun miladı 9 Eylül’le başlayan yüzüncü yıl projelerimizi, kuruluşun yüzüncü yılı 2023’e uzanan birçok çalışmayla devam ettirdik. 2022’nin Ağustos ayında başlayan ve Mart 2023’te sonlanan İkinci Yüzyılın İktisat Kongresi maratonu bu çalışmaların başında geliyor. Tıpkı 9 Eylül’de olduğu gibi, İkinci Yüzyılın İktisat Kongresi’nde de Cumhuriyetimizin yüzüncü yılına yaraşır bir buluşmayı tarihe not düştük” şeklinde konuştu.
İzmir’in refahını büyüterek onun adil paylaşımını sağlamaktan asla vazgeçmedik
Dört yıl önceki seçim kampanyasından bu yana İzmir için büyük bir hayali olduğunu söyleyen İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı, “İzmir’in refahını büyütmek ve onun adil paylaşımını sağlamak hayalimdi. Eylül 2019’da meclisimizden oy birliği ile geçen 2020-2024 stratejik planımızda bu hedefe ulaşmanın kapsamlı bir yol haritasını ortaya koyduk. Pandemi, deprem, ekonomik kriz. Tüm bunları birlikte yaşadık ve ülkece büyük dersler çıkardık. Cesaretin ve uyumun ne kadar değerli olduğunu da işte bu zor günlerde göğüs göğüse mücadele ederken daha da iyi öğrendik. Mazeret üretmedik, engelleniyoruz gerekçesinin arkasına sığınmadık. Yorulup bir köşede beklemedik. Kaderimize küsmedik. Birlik ve beraberlikten aldığımız güçle her engelin karşısına cesaretle çıktık ve aramızdaki uyumu çoğaltarak her birinin üstesinden geldik. Bu süreçte her ne pahasına olursa olsun asıl hedefimizden, yani İzmir’in refahını büyüterek onun adil paylaşımını sağlamaktan asla vazgeçmedik. Gerekli hallerde faaliyet ve harcama önceliklerimizi yeniden tanımladık. Kriz yönetimine önem veren, esnek bir karar alma sistemi oluşturduk” dedi.
Borçlanma azaldı
Görev süresi boyunca İzmir’e kazandırdıkları toplam yatırım bedelinin 1,8 Milyar Euro olduğunu ifade eden Başkan Soyer, “1 Nisan 2019 tarihinde görevi devraldığımızda dış borcumuz 649 Milyon Euro tutarındaydı. 31 Mart 2023 tarihi itibarıyla bu miktar 587 Milyon Euro. Aradan geçen dört yılda 470 milyon Euro değerinde borç ödemesi yaptık, 459 milyon Euro miktarında ise yeni borç aldık. Bu borçların çok büyük kısmının kendi kendini geri ödeme kabiliyetine sahip metro yatırımlarımız için alındığını bir kere daha belirtmek isterim. Toplam borçlanma limitimiz 94 milyar lira… İzmir Büyükşehir Belediyesi bunun yüzde 16’sını kullanıyor. Ancak sadece kamu değil özel bankalar da CHP’li belediyeler kredi kullandırmıyorlar. İzmir’e kim yatırım yapıyor? İzmir Valiliği verilerine göre 2023 Mart sonu itibarıyla İzmir’e yapılan toplan yatırım 1.9 milyar lira, bunun 1.5 milyarını İzmir Büyükşehir Belediyesi ve İZSU yapmış, yani İzmir’e toplam yatırımın yüzde 78’ini biz yapmışız. Kalanı merkezi idare ve ilçe belediyelerine ait. İzmir’e 2022 yılında yapılan toplam yatırım 8.3 milyar, bunun 5 milyarını yine İzmir Büyükşehir Belediyesi ve İZSU yapmış, kalanı merkezi idare ve ilçe belediyeleri. Elbette gönül arzu ederdi ki İzmir’de üzerinde “U” harfi olan metro hatları olsun ve belediyemiz kısıtlı imkanları ile bu borç yüklerinin altına girmesin. Biliyorum ki 14 Mayıs’tan sonra bu durum değişecek ve yüzümüz gülecek. İzmir hak ettiğinin 40’ta birini değil. Tamamını alacak. İzmir hakkını alacak” dedi.
Tüm zorluklara rağmen İzmir'i demir ağlarla örmeye devam edeceğiz
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, mecliste bir video kaydı paylaşarak Narlıdere Metrosu’nda deneme seferlerinin başladığını duyurdu. Soyer, “Yüzde 12 ile aldığımız Narlıdere Metrosu’nda, yüzde 96’ya ulaştık. Gördüğünüz video Narlıdere Metrosu'ndan. Önümüzdeki hafta binip birlikte bir tur atabiliriz. Yürüyen merdivenler takılıyor. Bu yıl 3 Şubat’ta Fahrettin Altay- Narlıdere Metro hattı projesinde kullanmak üzere Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası’yla 30 milyon Euro’luk yatırım imzaladık ama bir imza atılmıyor. Önünüzden arkanızdan koşan mı var diyorsunuz ya imzasını attırın. 3 Şubat’tan bu yana imza atılmıyor. Neden atılmıyor. Banka tamamlanması için ek bir teminata ihtiyaç duymuş” dedi.
Narlıdere Metrosu için yapılan toplam harcama tutarının 287 milyon Euro olduğunu hatırlatan Başkan Soyer, konuşmasına şöyle devam etti:
“İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin kendi kaynaklarıyla yaptığı ve İzmir’in en büyük raylı sistem yatırımı olan Buca Metrosu’nun temelini attık ve çalışmalara ivedilikle başladık. 765 milyon Euro maliyeti olacağı hesaplanan projenin 2025 yılı sonunda tamamlanmasını öngörüyoruz. 2023 yılı içinde hizmete açacağımız ve 183 milyon Euro bedeli olan Çiğli Tramvayı’nın ise yüzde 93’ünü tamamladık. Söz verdiğimiz gibi onu da bu yıl içinde hizmete açıyoruz. İzmir'in kent içi ulaşımında bir dünya kenti olması için var gücümüzle çalışıyoruz. Kaybedilen yılları telafi etmek için varımızı yoğumuzu ortaya koyuyoruz. Çıktığımız bu yoldan, geri dönüş yok. Tüm zorluklara rağmen İzmir'i demir ağlarla örmeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
Bayındır Süt İşleme Fabrikası 36 milyon 500 bin litre süt işleyebilecek
2023 yılında yaklaşık 50 milyon liralık süt alımı yapmayı hedeflediklerini ifade eden İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, “Önümüzdeki haftalarda açacağımız Bayındır Süt İşletme Fabrikası toplam 200 milyon yatırım maliyetiyle tamamlanacak ve günlük 100 ton süt işleme kapasitesine sahip olacak. Tüm alımlar kooperatifler üzerinden küçük aile işletmelerinden yapılacak. İzmir’in “Süt Kuzusu” artık kendi fabrikasında üretilecek. Tesiste üreteceğimiz mozarella, burrata ve dondurma ürünleriyle mandacılık İzmir’e geri dönecek. Üretilen ürünler İzmirli markası ile dünyaya açılacak. Bu fabrika, kamu eliyle üretim yapan tesislerin birer birer satılmasına sebep olan siyasi iradenin tersine, kamu eliyle üretim yapmanın ne kadar doğru bir siyasi tercih olduğunun belki de Türkiye’deki en büyük ölçekli en güzel örneğidir” diye konuştu.
Halkın Bakkalı’nda kuyruklar oluşuyor
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin kendi imkanlarıyla kurduğu Ödemiş Et Entegre Tesisi’nde hem karkas olarak kesimi yapılan hem de işlenerek paketlenen ürünlerin İzmirli markasının Halkın Bakkallarında satışa sunulduğunu ifade eden Başkan Soyer, “2022’de Halkın Bakkallarını 'Halkın Kasabı' yüzüyle Balıkçılar Çarşısı, Erzene, Eshot, Girne, Doğanlar, Ulukent, Gültepe, Özkanlar ve Balçova olmak üzere dokuz noktada hizmete açtık. Bildiğiniz üzere artık et yemek, çok zor bir hale geldi ve vatandaşlarımızın çoğu çok pahalı olduğu için et tüketemez halde. Biz, ticari bir kaygı gütmeden kamu şirketi olarak İzTarım ile sürdürdüğümüz Halkın Kasabı çalışmamız ile vatandaşlarımıza sağlıklı, temiz, kaliteli ve ucuz et ürünleri ulaştırıyoruz. Maalesef her dükkanımızın önünde kuyruklar oluyor. Bunun 2 sebebi var. Eti daha ucuza satmak mümkün. Piyasa fiyatının altında yaptığımız bu satış insanların bütçesini etkileyecek kadar büyük bir fark yaratıyor” ifadelerini kullandı.
İzmirliler dayanışma örneğini yazdı
Dört yıl önce, İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanı unvanını aldıktan sonra ilk gittiği yerin Kiraz’ın Dokuzlar köyü olduğunu ifade eden Başkan Soyer, “Dokuzlar köyü, benim en düşük oy aldığım yer. Ne mutlu ki, dört yıldır değerli İzmirlilerle kurduğumuz muhabbet hiç eksilmedi, hep arttı. Dokuzlar’da kurduğumuz o masa çığ gibi büyüdü. Zaman içinde o masanın çevresine İzmir’in kadın şoförleri eklendi. Sonra çobanlarımızla dost olduk. Ardından bir Mayıs’ta ve her toplu iş sözleşmesinin ardından işçilerimizle omuz omuza sevindik. Meydanlarda, meralarda, sokaklarda, parklarda, tarlalarda on binlerce vatandaşımızla göz göze geldik, el ele tutuştuk. Her bir muhtarımızla sarıldık, kucaklaştık. Kimsenin siyasi görüşünü, etnik kökenini ve inancını sorgulamadık” dedi.
İzmir’e dışarıdan bakanlar İzmir’e gıpta ile bakıyor
Soyer, konuşmasını şöyle tamamladı: “İzmir’e dışarıdan bakanlar İzmir’e gıpta ile bakıyor. Gerçekten çalışma arkadaşlarımla iftihar ediyorum. 4 şehirde canla başla çalışıyoruz. Dört yılda, biri İzmir’de, diğeri Hatay ve Maraş çevresinde iki yıkıcı deprem yaşadık. Her defasında bir kira bir yuva kampanyamızla on binlerce insana umut olduk. Kabiliyetimizi ortaya koyduk. Merhamet değil beceri yetenek ortaya koyduğunuz için hepinizle iftihar ediyorum. Bu başarı hikayesini ben yazmadım biz yazdık. Bu akşam sizlere, seçildiğim dönem içindeki son faaliyet raporu sunumunu yaptım. Biliyorum ki benim dönemimde hazırlanan stratejik planın tamamlanmasına daha iki yıl var. Bu yüzden, önümüzdeki yıl bugünlerde 2023 faaliyetlerimizin sonuçlarını yine sizlerle paylaşabilmeyi tüm kalbimle diliyorum. Geçtiğimiz yıllarda desteğini benden ve belediyemizin ekibinden esirgemeyen tüm belediye çalışanlarına, meclis üyelerimize ve kadirşinas İzmir halkına sonsuz teşekkür ederim. Ve 14 Mayıs’tan sonra öyle ümit ediyorum ki, İzmir 21 yıl aradan sonra ilk defa iktidarın belediyesi olacak. İktidarın belediyesi olmak ve olmamak arasındaki farkın ne olduğunu çok iyi biliyorum. Bu farkı, rakamlarla uzun uzun anlatmak niyetinde hiç değilim. En yalın ifadesiyle, Mayıs’tan sonra İzmir için İzmir’in 21 yıllık hakkını alacağız. Sadece bugünkü haklarımızı değil. 21 yıldır İzmir’in birikmiş tüm haklarını teker teker alacağız. Hiç kimsenin şüphesi olmasın. Bu fırsatı İzmir için sonuna kadar ve büyük bir gururla kullanacağız. Önümüzdeki 12 ayda, İzmirliler’in siyasi tercihleri nedeniyle İzmir’e çok görülen ne varsa hepsini bu şehre kazandıracağız.”