Taşlar yerine oturacak..
Artun Sucuoğlu yazdı...
Ülkemizde siyaset çok oynak bir zeminde bulunuyor. Öyle ki siyasetteki gündeme yetişmek mümkün olmadığı gibi siyasi kişiliklerin bir gün söylediği ertesi gün değişiyor. Ayrıca bugün rakibine etmediği lafı bırakmayan siyasiler ertesi gün can ciğer kuzu sarması oluyor. Savaşta düşmana bile söylenmeyecek sözler rakip siyasetçiler için kolaylıkla söylenebilir oldu. Eskiden çok naif ve kibar söylemlerde bulunan siyasetçiler artık ortalarda görünmüyor. Neredeyse kürsüden her türlü kaba söz ve hakaret içerikli sözler eksik kalmıyor.
Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın Sayın Devlet Bahçeli'ye, Sayın Numan Kurtulmuş'un, Sayın Süleyman Soylu'nun ve Sayın Devlet Bahçeli'nin Sayın Cumhurbaşkanımıza zamanında söylediği sözleri hepimiz biliyoruz. En son olarak geçtiğimiz Cuma günü İyi Parti Genel Başkanı Sayın Meral Akşener altılı masadan ayrılık konuşması yaparken yine oldukça sert ve kırıcı konuşma yaptı. Bunun ardından çok sayıda siyasetçi benzer tarzda söylemlerde bulundu. Buna karşılık CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu sadece "Taşlar yerine oturacak" dedi. Kriz bir şekilde tatlıya bağlanarak halkın istediği yola girdi.
Rahmetli Süleyman Demirel'in siyasetteki bu durumlarda kullanılan bir sözü vardır: "Siyasette 24 saat çok uzun bir süredir." Gerçekten de öyle, siyasette her an her şey olabiliyor, tıpkı geçtiğimiz Pazartesi günü olduğu gibi. O nedenle siyasiler konuşurken iyi düşünüp konuşmalı, her zaman sakinliğini koruyabilmeli.
Önümüzde bir seçim var, Cumhurbaşkanlığı ve meclis seçimi. Karşılıklı iki ittifak var. Birincisi AKP , MHP, BBP, HDP ANAP’nin başını çektiği Cumhur İttifakı, ikincisi CHP ile İyi Parti ile birlikte Deva, Gelecek, Saadet ve Demokrat Parti'nin yer aldığı Millet İttifakı. 2002 yılından beri AKP'nin elinde tuttuğu iktidar artık avuçlarının arasından kayıp gidecek gibi görünüyor.
Son depremlerden sonra yaşanan olaylar halkın güvenini derinden sarsmış durumda. Buna bağlı olarak Türk ulusu, başta Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere yönetim kademelerine artık güvenmiyor. Sayın Tayyip Erdoğan seçildiği günden bu yana partili Cumhurbaşkanı olması nedeniyle bütün halkın cumhurbaşkanı olmak yerine kendi seçmenlerinin cumhurbaşkanı olmayı tercih etti. Doğal olarak kendine oy vermeyenleri sürekli ötekileştirdi, bunu sürekli dile getirdi.
Hepimiz bu söylemlere yakından tanığız, Allah da tanık, yer de tanık, gök de tanık, tarih te tanık olacaktır.
Pazartesi günü kriz sonrası tekrar bir araya gelmeyi başarabilen altılı masa CHP Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'nu seçimlerde Cumhurbaşkanı adayı olarak gösterdi. Üstelik açıklamayı Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu yaptı. Mevcut yönetimin toplumu ayrıştırmaya yönelik tüm çabalarına karşın birbirinden çok farklı düşünen siyasi partilerin bir araya gelerek Kemal Kılıçdaroğlu'nu aday göstermesi birleştirici bir yaklaşım olması nedeniyle çok önemliydi. İçinde bulunduğumuz dönemde toplumun birleşmesine ve tek yürek olmaya her zamankinden daha fazla ihtiyacımız olduğu zaten çok açık.
Kemal Kılıçdaroğlu, İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi mezunu, uzun yıllar bürokraside görev yaptı. 1996 yılında yılın bürokratı seçilen Kılıçdaroğlu Bağkur ve SSK genel müdürlüğü görevlerinde bulundu. 1999 yılında emekli olduktan sonra 2002 yılında İstanbul Milletvekili olarak ilk defa meclise girdi. 2010 yılında CHP Genel Başkanı oldu. Geçtiğimiz Pazartesi günü Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı oldu.
Kemal Kılıçdaroğlu, seçilirse ülkemizin 13. Cumhurbaşkanı olacak. Seçim çalışmalarının temelini eşitlik, demokrasi ve birleştirici olmak üzerine kurdu.
Bugünkü gelişmelerden görüyoruz ki, Millet İttifakı adayı olan Sayın Kılıçdaroğlu Türkiye Cumhuriyeti’nin ikinci yüzyılında ülkemizin tüm renklerini birleştirebilecek, halk arasında kardeşlik duygusunu oluşturabilecek tek adaydır. Siyasi zekası, siyasetteki tecrübesi ve olgunluğuyla en doğru Cumhurbaşkanı adayı olduğunu Salı günü grup toplantısında yaptığı konuşmada göstermiş, önümüzdeki süreçte göstermeye devam edecektir.
Sonuç olarak, siyasi krizin aşılmasıyla uzlaşı kazanacak, millet kazanacak, Türkiye kazanacak, halk yeniden yönetimde söz sahibi olacak, buna karşılık tek adam rejimi kaybedecektir. Her beraber birlikte başaracak ve kazanacağız. Yaşasın Cumhuriyet.
Sayın Kılıçdaroğlu'nun dediği gibi ''Taşlar yerine oturacak''
"Makamını kaybedersen üzülme! Güneş de her sabah doğar ve akşam batar.
Herkese iyi hafta sonları.