Torba kanun teklifinde Alevilikle ilgili maddeler komisyonda kabul edildi
AK Parti'nin torba kanun teklifinde Alevilikle ilgili düzenlemelerin yer aldığı maddeler, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda 'kültür' ifadesiyle kabul edildi. Komisyon toplantısına katılan Alevi örgütlerinin temsilcileri, bu ifadenin 'inancı' olarak değiştirilmesi talep etti, ancak talep karşılık bulmadı.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda, AK Parti’nin Meclis’e sunduğu Vergi Usul Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi görüşülüyor. Yayın ve yürürlük de dahil 23 maddeden oluşan torba tekliften, limanların 49 yıllığına özelleştirilmesinin önünü açan 9’uncu madde çıkarıldı. AK Parti ve MHP’nin oylarıyla teklifin ilk 8 maddesinin kabul edilmesinin ardından, teklifin 15, 16, 17, 18, 19 ve 20’nci maddelerinin görüşülmesine geçildi. Bu maddeler de yine AK Parti ve MHP’li vekillerin oylarıyla kabul edildi.
Bu maddelere göre; Büyükşehir Belediyesi Kanunu, Belediye Kanunu ve İl Özel İdaresi Kanunu’na eklenen hükümlerle büyükşehir belediyeleri ve il özel idareleri, cemevlerinin yapımı, bakımı ve onarımı ile ilgili gerekli desteği sağlayacak. Cemevlerinin içme ve kullanma suyu ihtiyaçları indirimli ya da ücretsiz karşılanabilecek. Ayrıca Elektrik Piyasası Kanunu’na eklenen hükümle de cemevlerinin aydınlatma giderleri Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından ödenecek.
Komisyon toplantısına katılan Alevi örgütlerinin temsilcileri ve muhalefet, maddeler görüşülürken Alevilik inancının “kültür” olarak kabul edilmesini eleştirdi. Teklifte bulunan “Alevi- Bektaşi kültürü ve hizmetleri” ifadesindeki “kültür” sözcüğünün “inancı” olarak değiştirilmesi talep edildi. Ancak bu talep yerine getirilmedi.
DİYANET AKADEMİSİ KANUNU’NDAKİ GÖRÜŞMEYİ HATIRLATTI
CHP İstanbul Milletvekili İbrahim Kaboğlu, daha önce Diyanet Akademisi’nin kurulmasına dair yasayı görüştüklerini ve bu yasanın Diyanet İşleri Başkanlığı’nın önerisi üzerine Meclis’e geldiğini anımsatarak şunları söyledi:
“Milli Eğitim Komisyonu’nda görüştük, Genel Kurul’a geldi, Genel Kurul’da kabul edildi. Diyanet Akademisi kurulmasına dair yasa teklifi görüşülürken Diyanet İşleri Başkan Yardımcıları da katıldı. Onlara biz sorular yönelttik, neden böyle bir öneri yazdıklarını sorduk. Onlar da bize açıklamalarda bulundular, artıları ve eksileri ile Meclis’te kabul edildi. Şimdi bu görüştüğümüz yasa önerisi ise onunla karşılaştırıldığında çok farklı bir zeminde ilerliyor. Şöyle ki; Cumhuriyet’in üçlüsü olarak eşitlik, yurttaşlık, laiklik dikkate alındığında, aslında Adalet ve Kalkınma Partisi buradaki eksikliği de görmüş olmalı ki burada Alevi toplumunun mücadelesine farklı biçimlerde katkıda bulundu.
Bu yasanın yapılma tarzını dikkate aldığımız zaman, Diyanet Akademisi yasasından farklı olarak, biz şimdi öğreniyoruz ki hiçbir Alevi toplumuna danışılmamış. O yasa Diyanet İşleri Kanunu’ydu. Bu yasanın adı dahi yok, torba yasa şeklinde düzenleniyor. O yasa Milli Eğitim Komisyonu’nda görüşülüyordu, bu yasa ise hiç ilgisi olmayan bir komisyonda görüşülüyor.”
ERDOĞAN’IN DEMİRTAŞ HAKKINDAKİ SÖZLERİNİ ANIMSATTI, ALEVİLERİN KİMLİĞİNİ GİZLEMEK ZORUNDA KALDIĞINI AÇIKLADI
CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Diyarbakır mitinginde eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ı kimliğinden dolayı yuhalattığını belirterek, AK Parti’nin kimliklere saygılı olmadığını ifade etti. Ağbaba, şunları söyledi:
“Ayrımcılık yokmuş, hadi yahu. Alevi köylerinde, bak benim köyümde bile Alevi kimliği korkulacak bir şey. Bunun düzeltilmesi lazım. Hâlâ bugün, bu dönemde Alevi çocukları zorla imam hatip okullarına gönderiliyor mu? Vallahi gönderiliyor. Sizin çocuklarınız sizin inancınıza mensup olmayan okullara gönderilirse sizin hoşunuza gider mi? Alevi çocukları için temel problemlerden birisi bu. Bu, temel problem. Bunun çözülmesi lazım. Biz, burada huzur içerisinde, kardeşlik içerisinde yaşayacaksak eğer bu sorunların çözülmesi lazım. Türkiye’de böyle bir problem var. Hâlâ insanlar, okula giderken, halen üniversiteye giderken ya da devlet kademesine giderken Alevi kimliklerini gizliyorlar. Siz kabul edin, etmeyin, böyle bir mesele var. Sizin tanımlayacağınız ibadethane mi değil, mi tanımı kimsenin umurunda değil. Su parasını ödemezsiniz, elektrik parasını ödemezsiniz. Yüzyıllardır ödüyor bu insanlar. Ancak bu insanların temel talebi, eşit yurttaşlık. Önce içinize sindireceksiniz. Tanınmak istiyor devlet dairesinde. Alevilerin mülakatta elendiğine dair bin tane örnek veririm ben size.”
CHP Adıyaman Milletvekili Abdurrahman Tutdere de şu eleştiride bulundu:
"Bakınız, elimde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Büyük Daire'nin bir kararı var, bu kararı 26 Nisan 2016 tarihinde vermiş. Bu Büyük Daire'nin kararını da gerekçelerini de hepsini birlikte değerlendirdiğimizde, bu meselenin nedeni ve nasıl çözüleceği konusunda açıklayıcı bir hüküm var. Evet, Anayasa'mızın 90'ıncı maddesine göre Türkiye Cumhuriyeti devletinin, bugüne kadar bu kararın gereğini yerine getirerek Alevilerin sorunlarının tamamını da çözmüş olması lazımdı, ancak iktidar partisi 20 yıldır Alevi çalıştayları yaparak, zaman zaman konuyu gündeme getirerek sorunu çözümsüz bırakmıştır. Bizim kanaatimize göre, şu anda bu yasada, yani Belediye Kanunu'nda, İl Özel İdaresi Kanunu'nda, Büyükşehir Belediyesi Kanunu'nda yapılacak değişiklikler bu sorunu çözmeye yetmeyecektir. Öncelikle cemevlerinin ‘ibadethane’ olarak tanınması lazım, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararında geçtiği şekilde. Alevi'yi tanımadan Alevilerin ibadethanelerinin ihtiyaçlarını veya diğer şeylerini karşılamak aslında bir çelişkidir. Önce tanıyacağız, sonra sorunlarını çözecek adımların atılması gerekiyor. Biz, bu konuda bu düzenlemelerin yetersiz olduğunu düşünüyoruz, Türkiye'deki Alevilerin beklentilerini karşılamayacağını düşünüyoruz. Onun için, bunun tekliften çıkarılmasını ve bu konuda kapsayıcı, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Büyük Daire'nin kararlarını, Danıştay kararlarını ve bu konudaki yüksek mahkeme kararlarını da birlikte değerlendirilerek yeni bir düzenlemeyle bu sorunun temelden çözülmesini bekliyoruz."
CEMEVLERİNİN İMARINI DÜZENLEYEN MADDE TBMM PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU’NDA KABUL EDİLDİ
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda, AK Parti’nin Meclis’e sunduğu Vergi Usul Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi görüşülüyor. Yayın ve yürürlük de dahil 23 maddeden oluşan torba kanun teklifinden, limanların 49 yıllığına özelleştirilmesinin önünü açan madde çıkarıldı.
Teklifin birinci ve ikinci maddesi AK Parti ve MHP’li milletvekillerinin oylarıyla kabul edildi. Bu maddelere göre; motorlu araç ticareti yapan mükelleflere, faaliyetlerini yerine getirirken sebep olabilecekleri vergisel kayıpları karşılamak amacıyla teminat yükümlülüğü getiriliyor. Bu yükümlülüğe uymayanlara özel usulsüzlük cezası kesilecek.
Hazine ve Maliye Bakanlığı’na, motorlu araç ticareti yapan mükelleflerden, doğacak vergilerin tahsil güvenliğini sağlamak amacıyla 30 milyon Türk lirasına kadar teminat alma, uygulamaya ilişkin usul ve esasları belirleme yetkisi veriliyor.
Teminat vermeyen motorlu araç tacirlerine, bir önceki hesap dönemine ait brüt satışlar toplamının binde 3'ü tutarında özel usulsüzlük cezası kesilecek. Bu ceza, 2022 yılı için 1 milyon 300 bin liradan az olmayacak.
HATALI KAMULAŞTIRMALAR, BEDELİNİN ÖDENDİĞİ TARİHTE KABUL EDİLMİŞ OLACAK
Teklifin 3, 4, 5, 6 ve 7’nci maddeleri de AK Parti ve MHP’li milletvekillerinin oyları ile kabul edildi. Bu maddelerde, kamulaştırmasız el atmalar yüzünden açılan davalarda idarenin sürekli muhatap olması ve aynı taşınmaz için mükerrer ödeme yapmak zorunda kalması nedeniyle düzenleme yapılıyor. Buna göre; kamulaştırma bedellerinin hak sahiplerine ödenmesi halinde, tebliği dahil eksik veya hatalı kamulaştırma işlemleri, kamulaştırma bedelinin ödendiği tarih itibarıyla kesinleşmiş kabul edilecek. Bu hüküm, tebliği dahil eksik veya hatalı kamulaştırma işlemleri bulunmasına rağmen idare adına tescil edilmiş olan taşınmazlar hakkında da uygulanacak.
Kamulaştırma bedelleri ve kamulaştırmasız el atma tazminatlarına ilişkin mahkemelerce hükmedilen bedel, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin ödenmesi için, icra takibine gidilmeden önce davacı, banka hesap numarasını yazılı şekilde davalı idareye bildirecek. İdare de bildirim tarihinden itibaren 30 gün içinde ödeme yapacak.
İcranın geri bırakılması talep edilirse idarenin teminat gösterme zorunluluğu olmayacak. Açılan davalarda mahkeme ve icra harçları ile her türlü vekalet ücretleri maktu olarak belirlenecek ve bu ödemeler idarelerce yapılacak.
KAMULAŞTIRMA NEDENİYLE AÇILAN DAVALAR İÇİN İDARELERİN BÜTÇESİNDE PAY AYRILACAK
Kamulaştırma işlemleri tamamlanmamış veya kamulaştırması hiç yapılmamış olmasına rağmen 4 Kasım 1983 tarihinden 28 Temmuz 2021 tarihine kadar kamu hizmetine ayrılan taşınmazlara veya kaynaklara malikin rızası olmaksızın fiili olarak el konulması veya hukuki el atılması sebebiyle açılan davalarda hükmedilen bedel ve tazminat ödemelerinde kullanılmak üzere, ihtiyaç olması halinde davalı idarelerin bütçelerinde özel bir pay ayrılacak.
Merkezi yönetim bütçesine dahil idarelerin bütçelerinde sermaye giderleri için öngörülen ödeneklerinin yüzde 3, belediye ve il özel idareleri ile bağlı idareleri için en son kesinleşmiş bütçe gelirleri toplamının, diğer idareler için en son kesinleşmiş bütçe giderleri toplamının en az yüzde 3 oranında bütçelerinde pay ayrılacak. Alacakların toplam tutarının ayrılan ödeneğin toplam tutarını aşması halinde ödemeler taksitlerle yapılacak. Taksitlendirmede, bütçe imkanları ile alacakların tutarları dikkate alınacak. Taksitli ödeme süresince kanuni faiz ödenecek.
BELEDİYELER CEMEVLERİ İÇİN YER AYIRACAK
AK Parti ve MHP’li milletvekillerinin oylarıyla kabul edilen teklifin 8’inci maddesine göre belediyeler, imar planlarını yaparken bölgenin şartları ve ihtiyaçlarını göz önüne alarak cemevlerine yer ayrılacak ve cemevi yapılabilmesi için de kaymakam veya validen izin alınacak.
Komisyonda konuşan Alevi kurumu temsilcileri, düzenlemeye ilişkin kendilerinin görüşlerinin alınmadığını belirterek, Alevilikle ilgili düzenlemelerin tekliften çıkarılmasını ve kendilerinden görüş alınarak yeni bir düzenleme yapılmasını istediler.