Türkiye'de 1 haftada 1680 kişi Covid'den hayatını kaybetti!
Her gün yayınlanan Türkiye Covid-19 haritası özellikle son iki haftadır artan ölüm oranıyla dikkat çekiyor. Bir haftada bin 680, 1-29 Ağustos tarihlerinde ise 4 bin 881 kişi Covid-19 nedeniyle hayatını kaybetti. Aşı ile önlenebilen bir hastalık yüzünden nasıl bu kadar çok insanımızı kaybediyoruz? Bu soruya yanıt bulmaya çalıştık...
Sağlık Bakanlığı verilerine göre 1. doz aşılama oranı yüzde 77’ye ulaştı. 2 doz aşısını yaptıranların oranı yüzde 59.02 iken ülkede 1,2 ve 3. doz aşı toplamı ise 93 milyonu geçti. Peki aşı ile önlenebilen bir hastalık yüzünden neden her gün yüzlerce kişi vefat ediyor?
Sorunun yanıtı büyük oranda aşı olmayanlarda gizli. Delta varyantının yayılma hızı da tablonun daha ağırlaşmasına neden oluyor.
HASTANEDE YATANLARIN YÜZDE 95'İ AŞISIZ
Sağlık Bakanlığı verilerine göre ülkemizde 16 milyon kişi henüz hiç aşı olmadı. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, geçtiğimiz haftalarda yaptığı açıklamada aktif vakaların yüzde 87’sinin aşısı tamamlanmamış kişiler olduğunu söyledi. Mevcut aktif vakalar içinde tam aşılı olup hastalığa yakalananlarınsa yüzde 5’ten az olduğunu ifade etti. Hastanede yatan hastaların yüzde 95’inin de aşısı tamamlanmamış kişiler olduğunun altını çizdi.
Aşı karşıtlığı ve kararsızlığı ile ilgili dünyadaki veriler de çok iç açıcı değil.
AŞI KARŞITLARININ FİKRİ DEĞİŞMİYOR
Öncelikle dünya genelinde aşı karşıtlığı ve aşı tereddütü hala çok yüksek oranlarda. Açıklanan verilere göre ABD'de aşıyı reddedenlerin oranı son sekiz aydır değişmiyor. Bu da demek oluyor ki; salgının seyri ne kadar değişse de, milyarlarca doz aşı yapılsa ve yeni veriler ortaya çıksa da ciddi aşı karşıtlarının fikirlerinin değişmesi neredeyse imkansız.
AŞI HASTALIKTAN DAHA TEHLİKELİ DİYENLER: %75
Yayınlanan veriler, aşı karşıtı Amerikalıların aşıyı Covid-19'dan daha riskli bulduğunu ortaya koyuyor. Bu durum sadece ABD'ye özgü değil, dünyanın pek çok yerinde benzer sonuçlar görülmekte. İnsanların bir kısmı aşılara asla güvenmiyor, uzmanlar her ne kadar tersini söylese de aşıların Covid-19'dan bile daha riskli olduğuna inanıyor.
Ancak aşı karşıtlarının aksine, karasız olanların (Bekleyip görmek isteyenler) kesin yargılara sahip olmadıkları ve fikirlerini değiştirmeye daha yatkın oldukları görülüyor.
Bir yandan da bilimsel veriler var. İsrail'in açıkladığı veriler Bakan Koca'nın açıklamalarıyla paralel. Aşısızların yoğun bakıma kaldırılma ve vefat etme oranı dramatik şekilde daha yüksek.
İsrail Sağlık Bakanlığı'nın yayınladığı verilere göre Covid-19'a yakalanan 60 yaş üstü kişiler arasında hastalığı ağır geçirenlerin çok büyük bir kısmının aşısızlar olduğu görülüyor.
Aşılama konusunda hızlı davranan İsrail'de ağır vakaların aşılama durumuna ve yaş grubuna göre dağılımına baktığımızda ise aşısızların her yaş grubunda açık ara önde olduğunu görüyoruz.
SAHADA DURUM NASIL?
Peki sahada hastalıkla mücadele edenler ne diyor? 'Türkiye'de 90 milyon dozun üstünde aşılama yapılmışken ölümler neden artarak devam ediyor?' sorusunu ülkemizin önemli uzmanlarına da ilettik.
'BİR AVRUPA ÜLKESİ NÜFUSU KADAR AŞISIZ İNSAN VAR'
Prof. Dr. Güner Sönmez
Ölüm sayılarının bu kadar fazla olması için birkaç sebep söylenebilir. Yoğun bakımda çalışan arkadaşlarımızdan ve hastanelerden önümüze gelen bilgilerden; ölenlerin çok büyük bir kısmının, ortalama yüzde 99’unun aşısız veya tek doz aşılı olduğunu duyduk.
Hiç aşı yaptırmayanların sayısı 16 milyon olduğu gibi ikinci dozu yaptırmayan da çok fazla insan bulunuyor. Genel resme baktığımızda bir Avrupa ülkesinin nüfusu kadar insan aşı olmamış durumda. Bu insanlar da virüsü kaptığında ya yoğun bakımlık oluyor ya da maalesef vefat ediyor.
Delta varyantı, orijinal virüse göre yaklaşık 5 ila 8 kat daha bulaşıcı. Delta varyantının ilk başlarda ağır hastalık yapmadığı söyleniyordu ama çok hızlı bulaştığı ve daha fazla insanı enfekte ettiği için doğal olarak hastaneye yatış ve yoğun bakım sayısında da artışa neden oluyor. Şu andaki tablonun ana nedeni; delta varyantının aşısızlar arasında çok hızlı bir şekilde bulaşması ve daha önceki varyantlara göre belirtilerin, hastalığın daha hızlı gelişmesi diyebiliriz.
Daha önceki varyantlarda enfekte olduktan 4-5 gün sonra belirtiler başlıyordu ve daha yavaş bir seyir izliyordu. Deltada ise temastan 2 gün sonra hemen belirtiler başlıyor ve çok hızlı bir klinik seyir gösteriyor. Buna bağlı olarak da hem hastaneye yatışlar hem de ölümler artıyor.
Aşılama oranı olarak aslında iyi gidiyoruz. Ancak 16 milyon insanın aşısız olması çok büyük bir risk oluşturuyor. Bu 16 milyonun içinde aşıdan habersiz ya da ulaşma sorunu yaşayan insanlar olduğu gibi ciddi aşı karşıtları da bulunuyor. Virüse inanmayan bir kitle de var ve bu kitle aşı dahil korunma önlemlerini önemsemiyor. Bu insanlar enfekte olduğunda grip belirtileri ile karşılaşınca bir süre hastaneye dahi gitmeyebiliyor. Bu da bulaş zincirini artırıyor. Öte yandan vakalar geçen yıla oranla daha fazla gençler arasında artıyor.
'TEDBİRLERE UYAN İNSAN SAYISI AZ'
Prof. Dr. Faruk Aydın
Ülkemizde son zamanlarda ölüm sayıları 250’lerde seyrediyor. Ölümlerin artması birçok parametreye bağlı. İlk aşı çıktığı zaman hep şunu söyledik; aşılananlar ‘bana bir şey olmaz’ güvenine kapılıp tedbiri elden bırakmamalı. Ancak maalesef şimdilerde tedbirlere uyan insan sayısının bir hayli az olduğunu görüyoruz.
Ülkemizde aşılama oranı yüzde 70’lere gelse de virüs aramızda barınmaya devam ediyor. Aşılama oranı ülkemizde iyi ilerlese de bu süreç ortalama bir yıl gibi bir zaman dilimine yayılınca, haliyle oluşan antikorlar azalmaya başladı. Dolayısıyla sürekli bir hassas insan havuzu oluşuyor. Virüs de bu şekilde varlığını sürdürüyor. Çok kısa sürede tamamımız aşı olabilseydik bu bulaşların hızı kesilecekti ve virüs sönüp gidecekti.
Sosyal medyada da gördüğümüz üzere ciddi derecede aşı karşıtları ve hatta salgın karşıtları var. Hala hiç aşı olmayan çok fazla insan bulunuyor. Ben bu günlerimizin iyi olduğunu, eğer aşı olmayanların oranı bu şekilde devam ederse eylül-ekim aylarının çok daha zor geçeceğini düşünüyorum.
'HASTANEYE YATANLARIN YÜZDE 90'I AŞISIZ'
Prof. Dr. Fatma Nurhayat Saydam
Sağlık Bakanlığı’ndaki verilere sahip değiliz ancak lokal veriler ile değerlendirme yapmak mümkün. Hastaneden gelen bilgiler, kendi deneyimlerimizi toparladığımız zaman görüyoruz ki iki nokta çok önemli.
Birincisi; şu anda dolaşan delta varyantı dediğimiz hem çok daha bulaşıcı hem de öldürücülüğünü koruyan virüsün baskın hale gelmesi. İkinci faktör ise aşı. Ben kendi hastalarımdaki tecrübelerimden de kaynaklanarak söylüyorum ki aşı olan her 100 kişiden 1-2 kişi Covid-19’u hastaneye yatacak kadar ağır atlatıyor. Hastanede yatan 100 kişinin yüzde 90’ından fazlası aşısız.