Yorgancıoğlu: "Çocuğun çıkaramadığı ses olalım"
"Çocuk İstismarı ve Çocuk Hakları" eğitiminde çocuk istismarı ve akran zorbalığı hakkında katılımcılara detaylı bilgi veren Avukat Nilay Geylanlı Yorgancıoğlu, 'Çocuk her zaman bizden çıkaramadığı sesi çıkarmamızı bekler. Onun çıkaramadığı ses olalım' uyarısı yaptı.
Gaziemir Belediyesi’nin düzenlediği "Çocuk İstismarı ve Çocuk Hakları" eğitiminde Avukat Nilay Geylanlı Yorgancıoğlu, çocuk ihmali, çocuk istismarı, akran zorbalığı ve bu suçlara karşı başvuru yapılacak merciler hakkında velilere bilgi verdi. Belediyenin Meclis Salonu’nda düzenlenen eğitimde Avukat Nilay Geylanlı Yorgancıoğlu, çocuğun fiziksel, psikolojik, cinsel ve ekonomik istismarını detaylı olarak anlattı. Çocuk istismarının öğrenildiği anda yetişkinlerin yapması gerekenleri aktaran Yorgancıoğlu, çok önemli uyarılarda bulundu. Yorgancıoğlu, “Yapılan araştırmalar, istismar vakalarında ailenin verdiği tepkilerin çocuklarda travmaya neden olduğunu gösteriyor. Ailelerin görmezden gelmesi, çocuğa inanmaması, üstünü kapatması çocuklarda travma yaratıyor. Çünkü güvenli alanda yani ailenin, çocuğun hakkını aramaması çok büyük yaralar açıyor çocukta. Çocuk, her zaman bizden çıkaramadığı sesi çıkarmamızı bekler. Yani bir yetişkin olarak yapmamız gereken o çocuğun hakkını aramamızdır. Biz yetişkinler, çocukların arayamadığı, hesabını soramadığı hakkın peşine düşelim ki onlar güçlü birer yetişkin olsunlar” diye konuştu.
İlk 24 saat çok önemli
Çocuk istismarını öğrenen yetişkinlerin vakit kaybetmeden adli mercilere başvurması gerektiğinin çok önemli olduğunun altını çizen Avukat Nilay Geylanlı Yorgancıoğlu, “Çocuğa yönelen istismarın nitelikli olması ya da fiziksel bir temasın bulunduğu her durumda ilk 24 saat çok önemlidir” uyarısı yaptı. Yorgancıoğlu sözlerine şöyle devam etti:
“Bir yetişkin, bir çocuğun istismara uğradığını öğrendiğinde gecikmeksizin adli makamlara şikâyette bulunmalıdır. Çünkü deliller yok olmadan şikâyet mekanizmalarına başvurulmalıdır. Bu süre geçtikten sonra ve zaman geçtikçe, çocuğun üst değişimi, banyo yapması, el yıkaması vb. girişimleri bulguların birçoğunun kaybolmasına neden olacağı için, vakit kaybedilmemelidir. Bu nedenle öğrenmeden itibaren zaman kaybetmeksizin tercihen savcılığa suç duyurusu yapmak üzere başvuru yapılmalıdır.”
Akran zorbalığı
Akran zorbalığının son yıllarda arttığının altını çizen Yorgancıoğlu, akran zorbalığının hukuki süreçlerini de anlattı. Akran zorbalığını “çocukların, yaş grubu tarafından sözlü, psikolojik ve fiziki şiddet hareketlerine maruz kalması” olarak tanımlayan Yorgancıoğlu, “Bu hareketler, lakap takma, dışlama, dış görünüşüyle alay etme, dayak atma vb. şekillerde görülebilir. Bu duruma genel olarak okullarda ve eğitim kurumlarında rastlanmakla birlikte çocukların yoğun olduğu ortamlarda görülmektedir. Akran zorbalığı fiilini gerçekleştiren çocuk, fiilin içeriğine göre, kolluk birimlerine ve Cumhuriyet Başsavcılığı’na şikâyet edilebilir. Fiilin okul dışında gerçekleşmesi halinde çocuğun velisi-vasisi, okulda gerçekleşmesi halinde okul idarecileri cezai sorumluluk altına girebilir” diye konuştu.