5.5'luk depreme bile dayanamayacağı ortaya çıktı.

Artun Sucuoğlu

30 Ekim 2020'de İzmir’de tarihinin en büyük yıkımlarından birine neden olan depremin üzerinden henüz 2.5 ay bile geçmedi.

İlk günlerdeki kamuoyu ilgisi sabun köpüğü gibi eridi gitti.

Süslü laflar, verilen sözler, yine havada kaldı.

Deprem bölgesinde yaşayan bizler büyük bir çaresizlik içinde.

2000 yılı sonrası yapılan yönetmeliklere göre binalarda C 30 kalitesinde beton kullanılması gerekiyor.

Bizzat Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum açıkladı. Bayraklı’da yıkılan binaların bazılarında C 3 kalitesinde beton çıktı.

Yani binalar neredeyse sıvadan ibaret.

İnşaat Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Eylem Ulutaş Ayatar da kendilerine gelen bilgilere göre ne yazık ki bu durumun sadece tek bir binada değil çok fazla binada olduğunu söyledi.

Ayatar kedilerine gelen bilgilere göre deprem sonrası yapılan analizlerin önemli bir bölümünde binaların C10’un altında beton kalitesinin çıktığını ifade etti.

***

Deprem bölgesinde yaşayan bir ev sahibi ise yaşadığı vahim ve trajik durumu şöyle anlattı:

Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü ile Karşıyaka Belediyesinden ekipler geldi, binamızı inceledi.

Yaptıkları çalışmada, az hasarlı raporu çıktı.

Ancak yapılan tespite inanmadım ve yöneticimize, “similasyon’ ve karot testi yaptıralım” dedim.

Yöneticimiz önerimi dikkate aldı, akredite bir firma ile anlaştı ve iki testi yaptırdık.

Çıkacak sonuçtan herhangi bir aksilik yaşanmayacağı, evimizde rahatlıkla oturabileceğimizi düşünüyordum.

Ancak hiç de öyle olmadı.

Arka arkaya iki test yaptırdık, sonuçlar korkunç.
Yöneticimiz aradı.

“Ağabey, korktuğumuz başımıza geldi. Sonuç maalesef iyi değil. Binamızın yüzde 70 kusurlu. 5.5 büyüklüğündeki depremde pasta gibi yıkılır dediler” yanıtını verdi.

Başımdan aşağı bir kazan kaynar su boşaldı.

Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü ile Karşıyaka Belediyesi yetkililerinin az hasarlı raporu verdiği 33 haneli apartmanın akıbeti ortaya çıktı. Şimdi herkes harıl harıl kiralık ev arıyor.

***

30 Ekim’de İzmir’de büyük acılar yaşandı.

O acıların neden yaşandığı da ortada.

Bu vaziyette bile karot testlerinde 5.5 şiddetindeki bir depreme bile dayanamayacak binalara “az hasarlı” raporları verilmesi trajik bir durum.

O raporlarda “en az 7.5 şiddetindeki depreme göre dayanır” yazmadıkça kimse güvende değil demektir.