Güle güle kara yıl....
Herkes 2020 yılını en zor geçen ve asla unutulmayacak bir yıl olarak hatırlayacak. 2020’yi geride bırakmaya sayılı günler kala insanlık zor bir süreci geride bırakmaya hazırlanıyor. Covid -19 virüsü ve deprem ile sevdiklerimizden ayrı kaldık.
Zorlu virajlar, çıkışından çok inişlerin yaşandığı ancak bir o kadar da hayatımızda köklü değişimlerin yaşandığı bir yıl oldu. İş hayatımız, çalışma şeklimiz, alışkanlıklarımız, ilişkilerimiz, eğitim sistemi, ekonomik düzenimizde fırtına yaşanırcasına bir taraftan bir tarafa sürüklenerek hayatımız akıp geçti. Hem ülkemizde hem de dünyada ardı arkası kesilmeyen Covid-19 virüsünün Çin’den dünyaya yayılmasıyla birlikte yaşadığımız ve hala daha hayatımızın merkezinde varlığını sürdürmeye devam eden korku, panik ve kaygı gibi duygular, pandeminin hayatımıza getirdiği etkilerden bir kaçı.
Sadece sağlıkla mı imtihan olduk tabi ki hayır. İzmir’de yaşanan deprem haberiyle deprem gerçeği ile bizi bir kez daha yüzleştirdi, 117 can gitti . Kısacası hepimizin bir an önce bitmesi için gün saydığımız bir yıl olan 2020 yılı hafızlarımıza kazındı. Yaşadığımız tüm olumsuzluklar ile beraber kendimizi zaman zaman çaresiz, savunmasız ve umutsuz hissetsek bile aslında ne kadar güzel şeylere sahip olduğumuzu alışkanlıklarımızı sorgulayarak şükrettik. Her şeyin başının sağlık olduğunu hayattaki en önemli şeyin sevdiklerimizle bir arada olmak olduğunu, hayatta gözden kaçırdığımız küçük ayrıntıların, küçük anların bizim için ne kadar değerli olduğunu tüm dünya ile beraber şahit olduk.
Peki, hayatımızda 2020’de neler değişti gelin birlikte, hangi alışkanlıklarımız değişti bakalım. Sosyalleşme alanlarımız değişti: Hepimizin hafta sonları ailelerimizle sevdiklerimizle birlikte olduğu kalabalık kahvaltıların yapıldığı buluşmalar bir süre rafa kaldırıldı. Sevdiklerimiz ile uzaktan bağlantılar kurarak hasret giderdik. Bugüne kadar kurduğumuz bağların yada kuramadığımız bağların ne kadar kıymetli olduğunu sorguladık. Aslında bazı yakınların ne kadar uzak olduğunu bazı uzaklıkların ise ne kadar yakın olduğunu gördük. Samimiyetsiz ilişkilerimizi görürken bazen de geri planda kalmış ilişkilerimizin bizim için ne kadar önemli olduğunu anladık.
Yaşam alanlarımız değişti: Çoğumuzun sadece uyumak için kullandığı evlerimiz artık zamanımızın tamamını geçirdiğimiz yerler haline geldi. Bazen işyerimiz bazen atölyemiz bazen spor salonumuz haline getirdik ev ortamımızı. Evinizdeki fazlalıklardan kurtulduk. Eksik kalan işleri tamamladık. Kimimiz duvarın rengini değiştirdi, kimisi çalışma alanını genişletti. Alışkanlıklarımız değişti: Bir yerden bir yere giderken yürümenin bile ne kadar güzel olduğunu anladık. Dışarda geçirdiğimiz anlarda derin bir nefes aldık, çevreye hayvanlara başka bir gözle baktık.
Dört duvar arasına sığdırdığımız yaşamlarımıza renk katabilmek için keyifli zamanlar geçirmenin yollarını aradık. Restoranları evimize taşıdık, dünya mutfaklarından lezzetleri yapmaya çalıştık. Zorlandık, sıkıldık özledik, yorulduk, sakin kalmaya çalıştık, zamanımızı güzel şeylerle doldurmaya kendimize ve sevdiklerimize zaman ayırmanın yollarını bulduk. Her şeyin üstesinden geldik gelmeye de devam ediyoruz sağlık çalışanlarına, polislere, vefa ekiplerine, gazetecilere evlerimizden destek verdik birlik olduk, tek olduk. Evet 2021 yılının bize ne getireceği ne kadar iyi geçeceğini bilmiyoruz. Ancak yeni bir yıla içten bir ‘Merhaba’ demeden önce 2020 yılının sizden götürdüklerini değerlendirmek, kızgın da olsanız kırgın da olsanız tüm duygularınızı kucaklayarak bize aldıkları ve verdikleri ile gözden geçirelim.2021’in umutla, huzurla, sağlıkla, güzel bir yıl olması dileğiyle.
Herkese iyi hafta sonları.