SUÇLUYUM...
Türkiye, bir 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’ne daha kara tabloyla giriyor… Kadınlar aynı evi paylaştığı eşi, babası, kardeşinin kurbanı oluyor. Milyonlarca kadın hayatı ve hakları için evlerinde, mahallelerinde, işyerlerinde sonsuz bir mücadele veriyor. 2022’nin ilk 2 ayında 98 kadın öldürüldü.
Bugün yılın belirli hafta ve günlerdin sadece bir tanesi. Bu günde sayısız söylemler, kutlama mesajları ve kadına yönelik güzel mesajlar ile karşılaşacaksınız. Oysa Türkiye’de kadının yeri yıllar önce yazarın kitabının adında da ifadesini bulduğu gibi ‘adı yok’. İstatistiklere baktığımızda kadının nerede olduğunu net görebiliriz. Tacizler, töre cinayetleri, kıskançlık cinayetleri, kadın cinayetleri, kadının nasıl görüldüğünün açık ve net bir göstergesi olsa gerek. Bunların yaşandığı bir ülkede 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü nedeni ile ne kadar güzel söz söylenirse söylensin, kadına ne kadar methiyeler düzülürse düzülsün inandırıcı olmaktan çok uzak kalıyor. Kadın önce kardeştir, sonra sevgilidir, sonra eştir ve en nihayetinde kadın ANA’dır. Ana kutsaldır. Bunun da ötesinde kadına söylenecek söz yoktur. Kadın nazımın da bir şiirinde ifade ettiği gibi ‘öküzümüzden sonra gelen’ değil, başımızın tacıdır, hep te öyle kalmalıdır. 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Gününü kutlarken bir şiirimle veda etmek isterim.
SUÇLUYUM
''Seni sevmek Yokluğuna ağlamak Yanımda olmana sevinmek Uçuşan saçlarını okşamak Kalbimi sana vermek Tüm bunları yapmak Suçsa eğer ben suçluyum Bir yaşam boyu birlikte Acı ve tatlı günlerde Kederde tasada bir bütün Varlıkta yoklukta Kalplerimizin bir olması Suç ise eğer ben suçluyum Seninle olmak Senin için ölmek Seni ölesiye sevmek Suçsa eğer ben suçluyum”
8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü Kutlu Olsun...