SOYER'E KAÇ PUAN
Genç ve dinamik gazeteci arkadaşlarımdan Artun Sucuoğlu makalesinin başlığını şöyle atmış:
’10 TAM PUAN BAŞKAN TUNÇ SOYER’e…’
Şöyle demiş Artun Sucuoğlu;
“Yazıma, her yıl olduğu gibi ‘Yeni yıl mesajı’ ile başlayacak, acısıyla tatlısıyla 2021’de yaşananları özetleyecektim.
Ama İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, tüm olayların, haberlerin önüne geçti.
‘Akın akın’ derler ya, o kadar haberci, her işini bırakarak onu dinlemeye adeta koştu.
Böylesine bir ilgiyi belki de yıllardır ilk kez görüyor, tanık oluyordum.
Nasıl anlatsam acaba?
Ben Artun Sucuoğlu son zamanlarda adı manşetlerden düşmeyen İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’i çok daha önceden, İzmir’in yıldızı parlayan ilçesi Seferihisar Belediye Başkanlığı döneminden, hatta daha önceden tanıyan takip edenlerdenim.
Şunu da rahatça söyleyebilirim:
Kim ne derse desin, ne yazarsa yazsın, karalamak için her türlü imkânı kullanırsa kullansın bu kadar haberciyi bir araya toplanmasını gerçekleştiremezdi.
Yuvarlak rakam en az 100 medya mensubu can kulağı ile iki saat soluksuz İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunc Soyer’i dinledi.
Toplantı öncesi kısa duyuru özetme şöyle idi:
‘İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer gazete temsilcileri ile yaptıklarını ve yapacaklarını değerlendirecek!’
Tecrübeyle sabit:
Belli sayıda kişi katılır böyle davetlere…
Ama belirttiğim gibi sanki ‘Bayram Yeri’ gibi bir görüntü yarattı Tunç Soyer’in daveti…
Hiçbir kamera bir kareye sığdıramadı toplantıyı…
Böylesi görülmemişti…
Demek ki, Tunç Soyer’e öylesine bir ilgi ve teveccüh vardı ki, anlatılacak gibi değildi…
Demek ki, tüm karalamalar, tüm kapalı kapılar arkasında aleyhte konuşmalar, asılsız iddialar, yediden yetmişe tüm gerçek haberciler tarafından ‘asılsız’ ve ‘yalan’ olarak değerlendirilmişti.
Bu ilgi bunun görüntüsü idi…
Demek ki, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı çok ciddi ve doğru yolda idi tüm engellemelere rağmen…
Ayrılan yerlere sığmayacak kadar çok gerçek gazeteciden ‘olumlu’ notu almıştı…
Her konuşma bir tabelayı gösteriyordu:
’10... Tam Puan; Başkan Tunç Soyer’e…”
Şu notu da ben ekliyorum:
Bu satır ve görüşlerin altına ben de imzamı atarım…
Kesinlikle katılıyorum, çünkü olayların İzmir dışında olduğum zamanlarda da bu değerli ve önemli gazeteci arkadaşlarım sayesinde takip ediyor, anında bilgi sahibi oluyorum.
*- TEŞEKKÜR EDERİM
Sağ olsun Haberci, gerçek emekçi Artun Sucuoğlu yazısında benden de söz etmiş ve aynen şunları yazmış:
Şunu da söylemeden geçemeyeceğim:
“Gazeteci Büyüğümüz Yaşar Eyice ile görüştüm.
Başkan Tunç Soyer’in, bende olan mandalina hediyesini nasıl kendisine göndereceğimi sordum… Tabii ki ilgi üstü ilgi gören toplantıyı anlattım.
Uçakta yer bulamadığı için İzmir’e dönüp bu önemli toplantıya katılamadığının üzüntüsünü anlatırken, önemli bir konuya değindi.
Aşağıda özetin özetini sunduğum iki saatlik toplantının özetini yaparken
Belirttiğim gibi 2022 yılında ‘sağlık turizmine’ de büyük önem verilecek…
Yaşar Eyice anlattı: ,
‘6-7 yıl önce Rusya’da idim…
Moskova’da bindiğim taksinin şoförü Türk ve İzmirli olduğumu söyleyince, ‘İzmir’de diş tedavisi olup olmadığını sordu. En alasının olduğunu söyledim.
Hatta İzmir’de ‘diş estetik’ uzmanlarının bulunduğunu, Almanya ve diğer Avrupa ülkelerinden gelenler olduğunu belirterek birkaç isim de verdim.
Taksi şoförü Moskova’da diş bakımına halkın büyük önem verdiğini birçok kişinin ise ucuz olduğu için İran’a gittiklerini anlattı.
Buna anlam verememiştim…
Demek ki, Tunç Başkan bu önemli noktayı da ele almış..
Binlerce Rus diş bakımı ve tedavisi için İzmir’i seçerse, seçtirilse bile hedefe çok daha çabuk ulaşabiliriz…’
Küçük ama çok önemli bir örnek değil mi?
Yani İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer doğru yolda hızla ilerliyor…
Evet!
Ben bizzat Moskova’da bir taksi şoföründen bunları duydum…
Ama madalyonun hoşumuza gitmeyecek diğer yüzünden de söz edeyim:
İzmir’i değil Antalya’yı biliyor, tanıyor…
İzmir’i tanıtmak için büyük çaba harcadım…
‘Tatil için belki gelirim!’ dedi…
Geldi mi, yoksa gönlümü yapmak için mi böyle konuştu onu çıkaramadım…
Şimdi yine Artun’un ağzından İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in 2021’in son toplantısında anlattıklarını öğrenelim:
*- YAKINDA ONLAR DA UÇAKTA YER BULAMAYACAK
Yerel Medyayı bir yana bırakalım…
Ulusal Medyanın temsilcileri de Başkan Tunç Soyer’i can kulağı ile dinleyenler ve aralarında ‘bravo’ diyorlardı.
Ama nedense İzmir’in sesi ulusal medyada hak ettiği şekilde değerlendirilmiyordu…
Bu bir gerçek…
Kimine göre önemli, bana göre ise o kadar önemli değil…
Çünkü şu atasözüne de inananlardanım.
‘İt ürür, kervan yürür!’
Her ne kadar birilerinin talimatı ile ya da gözleri hizmeti değil parayı görenler de yakın zamanda öyle bir (U) dönüşü yapacaklardır ki, buna birlikte tanık olacağız…
Çünkü İzmir’de güzel şeyler oluyor…
Bunu sağır sultan bile duyuyor…
İzmir’deki birlik ve beraberliği sağlayan ‘Güler yüzlü başkanımız!’ atılımlarını dur durak bilmeden sürdürüyor…
İşte özetin özeti!
Bazı noktaları ve çalışmaları 2022’de tek tek ele alarak anlatmaya, paylaşmaya çalışacağım;
*- ÜRETİCİ DESTEKLENİYOR
Şimdi bütün CHP'li başkanlar, Tunç Başkan’ın ‘Başka bir Tarım Mümkün!’ başlığı altındaki üreticiyi destekleyen projelerini örnek aldı ve uyguladı.
İzmir'e ziyaret eden Hatay Büyükşehir Başkanı sayım Savaş cep telefonlarındaki harika ‘Bizizmir’ uygulamasını model aldı.
Yine Kordon ve Karşıyaka’daki sosyal mesafe uygulaması çemberler İstanbul’da uygulandı.
Esnaf-kamu işbirliği eseri ‘EnTaksi İzmir, İstanbul Teknik Üniversitesi tarafından örnek gösterildi.
Daha sonra faklı belediyeler gelip Entaksi’yi inceledi.
Citta Slow nufusu 40 geçen ilk üyesi İzmir yaptı
Yüksek eğitimi, projeci çalışma tarzı ve uluslararası deneyimleriyle Tunç Başkan’ın vizyon farkı hissediliyor.
Tunç Başkan’ın seçilmesinde mütevazı, güleç yüzlü ve beyefendi kişiliğinin çok önemi vardı. Kamuoyunda güleç yüzlü diye eleştirildi.
‘Asık suratlı mı olalım?’ diye isyan etti.
Ama işi gerçekten de zor.
*- ELEŞTİRİ MAYAMIZDA VAR
Dediğim gibi, ‘İzmirliler hoşgörülüdür’ ama ‘eleştirmeyi’ de severler.
‘Demokratik bir hak’ olarak görürler ki bence de bu doğru.
İzmir belediyesi ‘bütçesinin yüzde 42’sini yatırıma ayırıyor.
O yüzden Tunç Başkan’ın başarılı kent altyapı çalışmaları son yağmurlarda sonuç verdi.
Hiç bir gazete “rezalet, bu ne?” manşeti atamadı.
Belediye Başkanları kolay kolay alt yapıya girişmezler.
Çünkü bu zahmetli ve maliyetli iştir.
Oy getirisi yoktur.
*- HATIRLAYALIM
Altyapı sayılabilecek tek getirisi olan şey raylı sistemdir.
Trafiği rahatlatır, eleştirileri azaltır.
Bu iş de zordur, ha deyince olmuyor, Hatay metro hattını düşünün kaç senede bitti.
Tunç Başkan’ın bir derdi de son dönemde CHP’li belediyelere artan hükümet baskıları.
Sadece deprem, yangın, sel, kuraklık gibi doğal afetler, giderek şiddeti artan ekonomik kriz olsa belki bu kadar yorulmazdı.
Siyasetten çok proje konuşmayı seven Tunç Soyer çok dertliydi:
‘Artık ötekileştirmeden kutuplaşmadan yoruldum.
Bunun bir sonu, varacağı bir yer yok.
Hep kötü yerler, artık oralara gitmek istemiyoruz.
Bundan şikâyet etmekten bıktım, şikâyet etmek istemiyorum.
‘Bunu düzeltmek için ne yapabilirim?’ onun derdindeyim.
Belki dili değiştirmekle başlayacak bir şey.
Dilimize özen göstermek zorundayız.
Birbirimizi incitecek, kıracak sözlerden uzaklaşmalıyız.
Bu çok hassas bir şey!
Güler yüzlü siyaset yapmaya çalışıyoruz.
Hepimiz bu millet, memleket için iyi şeyler yapmaya çalışıyoruz.
Bu siyasetin artık terk edilmesi lazım.’
Tunç Başkan ekledi;
‘Yahu düşünebiliyor musunuz?
Ben ‘güleç yüzlüyüm’ diye bana ‘sırıtkan başkan!’ dediler.’
Gerçekten Türkiye’de siyasetin dili çok düşkünleşti.
*- AKDENİZ’İN İNCİSİ
Mavi Vatan’a açılan en önemli denizci kentlerden.
Deniz kültürünü içselleştirmiş, tarımla sanayiyi bilen.
Kadınlar ve gençler için, tüm aydınlık insanlar için yaratıcı ve özgür bir merkez olmaya aday.
Tüm engellere rağmen potansiyeli çok büyük.
Bana Floransa, Venedik ve Milano’nun bir karışımı olabilir gibi geliyor.
Gelecekte böyle bir şey olamaz mı?
*- BÜYÜK PROJE
Bakın Tunç Başkan neler anlatıyor:
‘Bizim somut bir hedefimiz var.
Bir iki yılda İzmir’in nüfusu kadar, 4 buçuk milyon turisti İzmir’de misafir etmek istiyoruz.
Bunun için çok fazla çalışmamız var.
Nisan’da Midilli seferlerini başlatıyoruz.
3 Mayıs’ta ilk kruvaziyer gemisi İzmir’e gelecek.
Niyetimiz haftada 3 kruvaziyerin İzmir’e giriş yapması.
Doğrudan İzmir’e uçuşlar için ciddi adımlar atıyoruz.
Sağlık turizmiyle ilgili özellikle Rusya ile üç başlıkta çalışıyoruz; saç ekimi, göz ve diş.
2026 tematik (bahçe bitkileri) EXPO’sunu şehre kazandırdık, hedefimiz 2023’da asıl büyük EXPO.
İzmir’de 2022’de Terra Madre var.
Dünyanın en büyük gastronomi fuarı.
Şunu da belirtelim;
Kentin doğasına, doğal dokusuna, tarihine her daim ve her şartta sahip çıkacağız.’
*- İŞTE GERÇEK
Bir de sosyal mesele var.
Ekonomik kriz çok ağır!
İzmir Büyükşehir Belediyesi, 1 Ocak 2022’den itibaren ‘Yoksullukla mücadele’ kampanyası başlatıyor.
Dayanışma zamanı; ‘komşu açken tok yatılmaz!’, her şey dolar, avro değil…
İzmirli bunu iyi bilir, gereğini yapacaktır.
*- BİNBİR GÖRÜŞ VAR
Kentsel dönüşümde ise sürpriz bir yeni model yolda.
Tunç Başkan ‘bunun açıklanmasını 2022’ye bırakalım’ dedi.
Belki bu da diğerleri gibi tüm Türkiye’ye örnek olacak.
Sonra sokak hayvanları meselesi var.
Çok çetrefilli bir sorun.
Ciğerparemiz canımız çocuklar bir tarafta, can dostlarımız diğer tarafta.
Bunun için de şöyle bir (uzun vadeli) çözüm üretti Soyer:
Kentteki 400 veteriner kliniğiyle anlaşma yapacaklar, bunları kedi köpeklerin kısırlaştırılmasında belediye bünyesine katacaklar.
Hayvan severler semtlerindeki veterinerlere başvurabilecek.
*- UTANMA ve SIKILMALARI YOK!
Gönderilen görüntüleri inceledim…
Çoğunluk haberci…
Yani gazeteci…
Ama ‘duayen’ diye aralarına karışan sözde ustalar da var.
Geçen hafta içinde bunları anlatmaya çalışmıştım…
Yıllardır belediyeleri, resmi kurumları, şirketleri çıkardıkları kağıt parçalarına ‘gazete’ ya da ‘dergi’ diyerek soymaya çalışanlar…
Başarılı da oluyorlar…
Nedense basın danışmanları, ‘Bunların kamuda hiçbir etkisi yok. Sadece kendilerini pazarlamasını iyi biliyorlar. Bir tane satılan dergi ve gazeteleri yok. Bir tane aboneleri bulunmuyor. Arada birkaç kişi ‘Aman bana bulaşmasın!’ diyerek sadaka niyetine abone oluyor. Bu da bir defalık. En fazla 50 kuruma, belediyelere, kuruluşlara ya da şirketlere, toplama haberlerle çıkardıkları sözde gazeteleri gönderiyorlar. Tabii ki güven vermek için de bazı önemli ve tanınmış isimlerin yazılarını köşelere yerleştiriyorlar. Yani körlerle sağırlar birbirini ağırlıyor. Bu konuda daha çok şeyler yazmak istiyorum ama anlatımını şöyle tamamlayayım:
Eskiye rağbet olsa bit pazarına nur yağardı!’