'Ankara'dan İstanbul'a yürüyenlerin bu ülkeye faydası olmaz'
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “İktidarımızın uyuşturucu ile mücadele etmekten başka herhangi bir şey olmadığı gibi, bu tür kaynaklardan esinlenerek ülkeyi büyütmek gibi bir derdimiz yok. Biz haramı iyi biliriz, helâli iyi biliriz… Bu hakikatlere rağmen hem güvenlik güçlerini hem ülkenin seçilmiş Cumhurbaşkanı’nı, onun atadığı İçişleri Bakanı’nı ilzam ederek kendine siyasi alan açtığını sananlar, uyuşturucu baronlarına hizmet etmektedir” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Polis Akademisi Polis Amirleri Eğitim Merkezi 6. dönem mezuniyet törenine katıldı. Erdoğan, burada şöyle konuştu:
“38 BİN EMNİYET MENSUBUNU İHRAÇ EDEREK TEŞKİLATI FETÖ GÖLGESİNDEN ARINDIRDIK”
“Türkiye’nin yakın dönemde yaşadığı en büyük felaketlerden birinin müsebbibi, FETÖ ihanet çetesinin en çok zarar verdiği kurumlarımızdan biri de Emniyet Teşkilatımızdır. Bu amaçla Polis Akademisi’nin 2015 yılında yeniden yapılandırdık. Böylece FETÖ’sünden PKK’sına kadar tüm örgütlerin hedefi olan Emniyet Teşkilatımızın insan kaynağı, tedarik ve eğitim sistemini sadece devlete ve millete hizmet edecek şekilde bir yapıya kavuşturduk. Bu adımının hemen ardından yaşanan 15 Temmuz darbe girişiminden bugüne kadar da 38 bin emniyet mensubunu ihraç ederek teşkilatı FETÖ gölgesinden tamamen arındırdık. Geçtiğimiz 7 yılda akademi bünyesindeki 18 bin 398 komiser yardımcımız, 116 bin 269 polis memurumuz ve 28 bin 742 çarşı-mahalle bekçimizle emniyet teşkilatımızı daha da güçlendirdik. Akademi’den mezun olan 13 bin 684 yüksek lisans ve 60 doktora öğrencisi ile teşkilatın insan gücünü akademik olarak da tahkim ettik.
“TÜRKİYE YÜZYILI ŞEFKAT VE MERHAMET YÜZYILI OLACAKTIR”
Türkiye Yüzyılı vizyonumuzun öncelikli hedeflerinden biri de ülkemizde huzurun kökleştirilmesidir. Bunun için insan hak ve özgürlükleri ile can ve mal güvenliğinin her türlü fiili ve potansiyel tehdide karşı güvence altına alınmasına önem veriyoruz. Türkiye Yüzyılı şefkat ve merhamet yüzyılı olacaktır. Bunun teminatı sizlersiniz.
Bizim ne terör örgütlerine ne uyuşturucu baronlarına ne sapkın ideolojik akımlara kaptıracağımız tek bir evladımız vardır. Siyasetin içinde olup da hükümetimizi, iktidarımızı, cari açığını özellikle uyuşturucu kaynaklarından temin ettiği gelirle kapatacağını söyleyen zavallılara bir sözüm var onu yarın söyleyeceğim. Zira şu anda bizim iktidarımızın uyuşturucu ile mücadele etmekten başka herhangi bir şey olmadığı gibi, bu tür kaynaklardan esinlenerek ülkeyi büyütmek gibi bir derdimiz yok. Biz haramı iyi biliriz, helâli iyi biliriz. Haram size kalsın ey siyasiler, bunu da böyle bilin.
Sizlerin bu gurur gününde girmeyi hiç istemediğim bir husus da CHP Genel Başkanı’nın dün attığı bu iftirayı cevaplandırmayı Cumhurbaşkanı olarak sorumluluğumun bir gereği gördüğüm için değinmek zorunda kalıyorum.
“HARAMI HELÂLİ ÇOK İYİ BİLEN BİR İKTİDARI SEN LEKELEYEMEZSİN”
Şu anda siz kalkıp Güneydoğu'da, Doğu’nun değişik yerlerinde uyuşturucu köklerini toplamak sureti ile bu mücadeleyi veren emniyet teşkilatıma bu tür bir hakarette ve iftirada bulunamazsınız. Bu tür uyuşturucu köklerini toplayan teşkilat işte karşımda. Böyle bir teşkilatı siz nasıl olur da Türkiye cari açığını uyuşturucu satmak suretiyle kapatıyor dersiniz? Bu ne insafsızlıktır, bu ne vicdansızlıktır. Yarın bu konuşmamı çok daha farklı bir şekilde grup konuşmamda yapacağım. Bu hazmedilebilir değil. Haramı helâli çok iyi bilen bir iktidarı sen lekeleyemezsin, onu sen aynaya bak kendinde ara.
Uyuşturucu ile mücadelede dünyaya örnek bir başarıya sahibiz. Uyuşturucu satıcılarına öylesine göz açtırmıyoruz ki, cezaevindeki tutuklu ve hükümlülerin üçte birinden fazlasını oluşturan 117 bini bu suçtan dolayı demir parmaklıkların arkasında. Sokaklardaki satıcılara karşı müsemmamız olmadığını İçişleri Bakanımız defalarca söylemiştir. Geçmişte uzun yıllar boyunca Güney Asya’da üretilen uyuşturucunun Avrupa’ya sevk merkezi ve pazarı olan Türkiye, artık bu kirli kanalları önemli ölçüde tıkamıştır. Hem yakalanan uyuşturucu miktarı hem cezaevine atılan uyuşturucu satıcısı bakımından rekor başarılara sahibiz. Bu hakikatlere rağmen hem güvenlik güçlerini hem ülkenin seçilmiş Cumhurbaşkanı’nı onun atadığı İçişleri Bakanı’nı izam ederek kendine siyasi alanı açtığını sananlar, uyuşturucu baronlarına hizmet etmektedir. Meclis kürsüsünde uyuşturucu satıcılarından ve organ tacirlerinden belge alarak ülke ekonomisini kurtaracağını hem de defalarca tekrarlayarak ciddi ciddi anlatan bu zatın hezeyanlarına artık şaşırmayı bile bıraktık. Genel Başkanı böyle yapan partinin milletvekilleri boş durur mu? Yalova’da mahkeme basıp hakimlere hakaret ederek, teröristlerin, hırsızların safında olduklarını göstermişlerdir.
Bu tür saldırılar karşısında susmak da dilsiz şeytan olmayı gerektirir. Biz dilsiz şeytan olmayacağız. Türkiye'de huzuru kökleştirme çabalarımızdaki bir diğer önceliğimiz dijital zorbalıklara karşı da güvenlik altına almaktır.
“EVİNDE, İŞ YERİNDE, SOKAKTA KORUDUĞUMUZ İNSANIMIZI DİJİTAL DÜNYANIN DEHLİZLERİNDE ÇARESİZ BIRAKAMAYIZ”
Giderek asimetrik bir tehdit haline gelen dijital terör, insanımızın huzuru ve haysiyeti ile birlikte devletimizin güvenliğini de hedef alıyor. Hiçbir sınırın ve etik kuralın olmadığı sosyal medya mecralarından yayılan sahte, yalan ve iftiralarla her gün binlerce kişi linç ediliyor, hedef gösteriliyor. Milyonların hayatı kararıyor. Evinde, iş yerinde, sokakta koruduğumuz insanımızı dijital dünyanın dehlizlerinde tek başına, çaresiz bırakamayız. Dahası Türkiye, dünyada en fazla dezenformasyona maruz kalan ülkedir. FETÖ’den bölücü terör örgütüne Türkiye düşmanı pek çok karanlık odak, bu mecraları ülkemizi karıştırmak, insanımızı birbirine kışkırtmak, sosyal kaos oluşturmak için istismar etmektedir. Kızılay'da bomba patlatmakla, yalanı kullanmak arasında hiçbir fark yoktur.
Kısa süre önce Meclisimizin takdiriyle hayata geçen yasal düzenlemenin ülkemizin dijital teröre özellikle karşı hukuk ve demokrasi zemininde yürüttüğü mücadeleyi daha da kolaylaştıracağına eminim. İnsanımızın, demokrasimizin ve devletimizin güvenliği noktasında gereken her adımı atmakta en küçük bir tereddüt göstermeyeceğiz.
“ANKARA’DAN İSTANBUL’A YÜRÜYENLERİN BU ÜLKEYE FAYDASI OLMAZ”
Gabar'ı güvenlik güçlerimiz çökertti. Cudi’yi aynı şekilde güvenlik güçlerimiz çökertti. Tendürek’te aynı şekilde sizler varsınız. Beslerderesi’nde aynı şekilde güvenlik güçlerimiz var. Hiç girilmeyen inlere tüm güvenlik güçlerimiz girdiler mi, girdiler, bundan sonra da girecekler mi, girecekler. Oralar da çökecek. Buralarla omuz omuza olanlarla, Ankara’dan İstanbul’a yürüyenlerin bu ülkeye faydası olmaz. Onların derdi başka, bizim derdimiz başka. Sınırlarımıza yığılan terör örgütleri üzerinden ülkemizi kaosa, kana, ateşe boğma girişimlerini hatırlayın.”
YORUMLAR