"ARABULUCULUK MESLEK ÖRGÜTÜ KURULMALI"
Kamudaki Arabulucular Platformundan arabuluculukla ilgili önemli açıklamalar gelmeye devam ediyor. Kısa bir süre önce kurulan ve kamu personeli arabulucular arasında dayanışmayı hedefleyen Platformun kurucusu İbrahim Çetin’den dikkat çekici bir öneri geldi.
Çetin, artık Türkiye’de 45 bin civarında faal arabulucu sayısına erişildiğini, bu sayının pek çok serbest meslek grubu mensubundan daha fazla olduğunu belirterek, günümüz şartlarının Türkiye Barolar Birliği veya Türkiye Noterler Birliği gibi bir Türkiye Arabulucular Birliği meslek kuruluşunu ihdasını gerekli kıldığını beyan etti.
Mevcut arabulucuların idari işlerini Adalet Bakanlığı Bünyesindeki Arabuluculuk Daire Başkanlığı ile Arabuluculuk Kurulu arasında pay edildiğini, adliyelerdeki Arabuluculuk Bürolarının da görev taksiminde yer aldığını, hatta Sulh Hukuk Hakimliklerine bile arabuluculukla ilgili göev tanımlaması yapıldığını belirten Çetin, arabulucu sayısının son sınavla birlikte üç kat artmasıyla özellikle Arabuluculuk Daire Başkanlığının bu yükü kaldırmakta zorlanmaya başladığını açıkladı.
Öte yandan serbest bir hukuk mesleği olan arabuluculuğun tamamıyla Adalet Bakanlığı uhdesindeki bir daire marifetiyle sevk ve idare edilmesinin mesleğin özüne ve ruhuna aykırı olduğunu ve hatta mevzuatta belirtilen bağımsızlık, tarafsızlık gibi birçok ilkeyle de çeliştiğini belirten Çetin, her il bazında örgütlenmeye sahip çatı bir kuruluş olarak Türkiye Arabulucular Birliğinin kurulmasının arabuluculuğun gelişimi ve mesleğin icrası yönünden dev bir adım olacağını kaydetti.
Mevcut meslek odalarındaki sıkıntılara da dikkat çeken Çetin, yeni kurulacak Birliğin diğer meslek örgütleri gibi siyasi çekişmelere bulaşmadan tam ve kararlı bir şekilde mesleki faaliyetlere yoğunlaşması gerektiğini, meslek mensuplarının işini kolaylaştırmaya ve mesleği geliştirmeye odaklanmasının çok hayırlı bir hizmet olacağını ve görev dağılımı gibi her çeşit mesleki faaliyetin de bu Birlik tarafından icrasının yerinde olacağını beyan etti.
Birliğin teşkilatlanması cihetinden hâlihazırda avukatlık, noterlik gibi pek çok başarılı örneğin olduğunu, Batı ülkelerinde veya dünyanın başka bir yerinde benzeri bir örgütlenmeye gidilmemiş olmasının Türkiye’de böyle bi adım atılmasına mâni olmadığını söyleyen Çetin, hukuki meselelerdeki pervasız Batıcılık saplantısından kurtulmanın gerekli olduğunun da altını çizdi. Arabuluculuğun bin yıllardır bizim kültürümüzün doğal bir parçası olduğu hâlde sanki ilk defa Batı’da icat edilmiş de biz de onlardan görüp heves etmişiz gibi talihsiz bir çizgide yüründüğünü, bu çizgiden çıkılıp özgün bir tatbikat benimsenmesinin büyük önem taşıdığını, zaman içinde Türkiye’nin Batı hukukunun taklitçisi olmaktan çıkıp taklit edilen bir ülke konumuna gelebilmesinin yıllardır özlemi duyulan onurlu bir duruş olacağını beyan etti.
Önemli tespit ve beyanatlarda bulunan İbrahim Çetin son olarak Kamudaki Arabulucular Platformunun bu ve benzeri yenilikleri kovalayacağını, arabuluculuğa artı değer katacak her icraatın sıkı bir takipçisi ve destekçisi olacaklarını da sözlerine ekledi.
YORUMLAR