Atık antibiyotikler, yaşamı tehdit ediyor!
İlaçların çöpe gitmesinin önüne geçmek için 13 noktada atık ilaçları toplayan Gaziemir Belediyesi, Dünya Antibiyotik Farkındalık Haftası’nda sularda görülen antibiyotik kirliliğine dikkat çekti.
17 Kasım 2022 - 11:25
İnsanların tedavisinin yanı sıra hayvancılık ve tarım sektörlerinde kullanılan antibiyotikler, antibiyotik direnci oluşturuyor. Dünya üzerinde tüketilen antibiyotik miktarının yüzde 80’ini, hayvancılık ve tarımda kullanılan antibiyotikler oluşturuyor. Hiç antibiyotik kullanmamış kişilere, gıdalardan ve sulardan antibiyotiğe dirençli mikroplar bulaşabiliyor. Antibiyotiğe dirençli bakteriler, her yıl 700 bin kişinin ölümüne neden oluyor. Gaziemir Belediyesi, bu tehlikeye karşı insanları bilinçlendirmek için Dünya Antibiyotik Farkındalık Haftası’nda, yaşamı tehdit eden antibiyotik direncine dikkat çekti.
Belediyenin İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Müdürlüğü’nde görev yapan Çevre Mühendisi Gülcan Özhan, atık sularla yayılan antibiyotiklerin canlıların sağlığı ve doğa üzerindeki etkilerine dikkat çekti. Atık sularda bulunan antibiyotiklerin ayrıştırılamadığının altını çizen Gülcan Özhan, “Antibiyotik olarak kullanılan çok çeşitli maddelerin yüzde 30’u ile 60’ı insanların ve hayvanların vücutlarından hiç değişmemiş halde kanalizasyona ve oradan da atık su arıtma tesisine ulaşıyor. Arıtma tesisine ulaşan ilaçlar, burada yapılan işlemlerde, sudan ayrıştırılamıyor. Balık çiftliklerinde ve tarımda kullanılan antibiyotikler ile çöp toplama alanlarındaki antibiyotik atıklar, sularla denizlere ve okyanuslara ulaşıyor. Çevre bilimci ve mikrobiyoloji uzmanları tarafından gerçekleştirilen araştırmada, 72 ülkedeki nehirlerde, yaygın olarak kullanılan 14 antibiyotik analiz edildi. Sonuçta takip edilen alanların yüzde 65'inde yüksek seviyede antibiyotik bulundu. Sularla taşınan antibiyotikler, balıklara, suda yaşayan diğer canlılara ve insan sağlığına ciddi bir tehdit oluşturmakta. Antibiyotik kullanımının artması, antibiyotik direncini geliştirmekte ve yüz binlerce insanın antibiyotiğe dirençli mikroplar nedeniyle ölümüne neden olmaktadır. Bu yüzden atık ilaçlarımızı kesinlikle çöpe atmamalıyız” diye konuştu.
“İlaçları çöpe atmayalım!”
Atık ilaçların gelişi güzel çöpe atılmasının insan ve doğa sağlığını ciddi anlamda tehdit ettiğine bu nedenle ilaçların çöpe atılmaması gerektiğine vurgu yapan Gaziemir Belediye Başkanı Halil Arda şunları söyledi:
“Evlerde kullanılmayan ve son kullanma tarihi geçmiş ilaçların bilinçsizce çöpe atılması, lavabolara dökülmesi toplum ve çevre için geri dönüşü çok zor olabilecek riskler taşıyor. Tuvaletlere dökülen ilaçlar şehir kanalizasyon sistemine ve dolayısıyla arıtma tesislerinden tekrar suya, havaya ve toprağa karışarak doğayı ve insan sağlığını tehdit ediyor. Havaya, suya, toprağa karışan ilaçlar besinler ve içilen sularla insan vücuduna yerleşiyor. Bu durum da tüm canlıların sağlığının ciddi anlamda zarar görmesine yol açıyor. Çevre projelerimizle yer altı sularımızı, denizlerimizi ve doğamızı koruyoruz. Dünya Antibiyotik Farkındalık Haftası’nda, tüm yurttaşlarımızı süresi dolan, kullanmadıkları ilaçlarını çöpe değil, hizmet binalarımızda yer alan atık ilaç toplama kutularına atmaya davet ediyorum.”
Belediyenin İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Müdürlüğü’nde görev yapan Çevre Mühendisi Gülcan Özhan, atık sularla yayılan antibiyotiklerin canlıların sağlığı ve doğa üzerindeki etkilerine dikkat çekti. Atık sularda bulunan antibiyotiklerin ayrıştırılamadığının altını çizen Gülcan Özhan, “Antibiyotik olarak kullanılan çok çeşitli maddelerin yüzde 30’u ile 60’ı insanların ve hayvanların vücutlarından hiç değişmemiş halde kanalizasyona ve oradan da atık su arıtma tesisine ulaşıyor. Arıtma tesisine ulaşan ilaçlar, burada yapılan işlemlerde, sudan ayrıştırılamıyor. Balık çiftliklerinde ve tarımda kullanılan antibiyotikler ile çöp toplama alanlarındaki antibiyotik atıklar, sularla denizlere ve okyanuslara ulaşıyor. Çevre bilimci ve mikrobiyoloji uzmanları tarafından gerçekleştirilen araştırmada, 72 ülkedeki nehirlerde, yaygın olarak kullanılan 14 antibiyotik analiz edildi. Sonuçta takip edilen alanların yüzde 65'inde yüksek seviyede antibiyotik bulundu. Sularla taşınan antibiyotikler, balıklara, suda yaşayan diğer canlılara ve insan sağlığına ciddi bir tehdit oluşturmakta. Antibiyotik kullanımının artması, antibiyotik direncini geliştirmekte ve yüz binlerce insanın antibiyotiğe dirençli mikroplar nedeniyle ölümüne neden olmaktadır. Bu yüzden atık ilaçlarımızı kesinlikle çöpe atmamalıyız” diye konuştu.
“İlaçları çöpe atmayalım!”
Atık ilaçların gelişi güzel çöpe atılmasının insan ve doğa sağlığını ciddi anlamda tehdit ettiğine bu nedenle ilaçların çöpe atılmaması gerektiğine vurgu yapan Gaziemir Belediye Başkanı Halil Arda şunları söyledi:
“Evlerde kullanılmayan ve son kullanma tarihi geçmiş ilaçların bilinçsizce çöpe atılması, lavabolara dökülmesi toplum ve çevre için geri dönüşü çok zor olabilecek riskler taşıyor. Tuvaletlere dökülen ilaçlar şehir kanalizasyon sistemine ve dolayısıyla arıtma tesislerinden tekrar suya, havaya ve toprağa karışarak doğayı ve insan sağlığını tehdit ediyor. Havaya, suya, toprağa karışan ilaçlar besinler ve içilen sularla insan vücuduna yerleşiyor. Bu durum da tüm canlıların sağlığının ciddi anlamda zarar görmesine yol açıyor. Çevre projelerimizle yer altı sularımızı, denizlerimizi ve doğamızı koruyoruz. Dünya Antibiyotik Farkındalık Haftası’nda, tüm yurttaşlarımızı süresi dolan, kullanmadıkları ilaçlarını çöpe değil, hizmet binalarımızda yer alan atık ilaç toplama kutularına atmaya davet ediyorum.”
YORUMLAR