Bakan Varank'tan Boğaziçi açıklaması
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank "İşi maalesef kutsal değerlerimize, kıblemiz Kabe’ye yönelik çirkin saldırılara kadar getirdiler" dedi.
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, "Boğaziçi Üniversitesi’ne kanuna ve anayasaya uygun şekilde gerçekleştirilen bir rektör atamasına verilen tepkinin orantısızlığı günden güne artıyor. İşi maalesef kutsal değerlerimize, kıblemiz Kabe’ye yönelik çirkin saldırılara kadar getirdiler. Bu işi bir rektör ataması tartışmasından çıkarıp, ideolojik kavgaya dönüştürmek isteyenlerin olduğu aşikar. Toplumsal olayların fitilinin ateşlenmesini, provokasyonlara kapı aralanmasını avucunu kaşıyarak bekleyenler var. Boğaziçi’nden yeni bir Gezi çıkarmak isteyenlerin tuzağına gençlerimizi düşürmeyiz" dedi.
Bakan Varank, Türkiye Beyaz Eşya Sanayiciler Derneği (TÜRKBESD) 2020 yılı Sektör Yılı Raporu Lansman Toplantısı’na video konferans yöntemiyle katıldı. Varank toplantıda beyaz eşya sektörünün 2020 yılı raporlarını değerlendirerek IMF tahminlerine göre Çin ve Türkiye dışında pandemi yılında pozitif büyümeyi başaran büyük bir ekonomi olmayacağını vurguladı. Varank, 2021 yılının 2023 hedefleri doğrultusunda bir atılım yılı olacağının da altını çizdi. Varank konuşmasında ayrıca Boğaziçi Üniversitesi’ne atanan Rektör Prof. Dr. Melih Bulu’ya gösterilen tepkiler üzerine de açıklamalarda bulundu.
“İşi maalesef kutsal değerlerimize, kıblemiz Kabe’ye yönelik çirkin saldırılara kadar getirdiler”
Varank, Türkiye’nin gündemini de rotasını da inovasyon, ar-ge, yatırım ve istihdama ayrılması gerektiğini vurgulayarak, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ilk seri üretim 4. Seviye otonom elektrikli otobüsü Atak Electrik’i Külliye’de tanıttığını anımsattı. Varank, bir teknopark firması olan Adastec ile köklü otomotiv firması Karsan’ın güç birliği yapıp böyle bir ürünü seri üretim bandından indirdiklerini aktararak ABD ve Romanya’ya da satışını gerçekleştirdiklerini belirtti. Varank, sözlerine şu şekilde devam etti:
“Göğsümüzü kabartan bir başarı. İşte Türkiye’nin asıl gündemi budur. Ama maalesef bu gündemi ideolojik kavgalarıyla zehirlemek isteyenler de boş durmuyor. Boğaziçi Üniversitesi’ne kanuna ve anayasaya uygun şekilde gerçekleştirilen bir rektör atamasına verilen tepkinin orantısızlığı günden güne artıyor. İşi maalesef kutsal değerlerimize, kıblemiz Kabe’ye yönelik çirkin saldırılara kadar getirdiler. Bu işi bir rektör ataması tartışmasından çıkarıp, ideolojik kavgaya dönüştürmek isteyenlerin olduğu aşikar. Toplumsal olayların fitilinin ateşlenmesini, provokasyonlara kapı aralanmasını avucunu kaşıyarak bekleyenler var.”
“Boğaziçi’nden yeni bir Gezi çıkarmak isteyenlerin tuzağına gençlerimizi düşürmeyiz”
Cumhuriyet tarihinin en öğrenci dostu hükümetlerinin AK Parti hükümetleri olduğunu söyleyen Bakan Varank, "Şunu çok net ifade etmek istiyorum. Boğaziçi’nden yeni bir Gezi çıkarmak isteyenlerin tuzağına gençlerimizi düşürmeyiz. Üniversiteler ideolojik kavgaların arenası değil, bilimin ve araştırmanın merkezleridir. Biz üniversitelerin bu yapısını tahkim etmek için son 19 yılda çok büyük yatırımlar yaptık. Cumhuriyet tarihinin en öğrenci dostu hükümetleri AK Parti hükümetleridir. Üniversite yatırımlarından modern yurtlara, kredi ve burslara kadar çok güçlü adımlar attık, atıyoruz. Gençlerimizi, kendi siyasi emellerine dolgu malzemesi olarak görenler bu ülkeye en büyük kötülüğü yapar. Biz buna müsaade edemeyiz. Öğrencileriyle, akademisyenleriyle, yayınlarıyla, araştırma projeleriyle üniversitelerimizi dünyanın en iyileri arasına sokmak için her türlü desteği vermeye devam edeceğiz" şeklinde konuştu.
Bakan Varank, beyaz eşya sektörünün Türkiye için çok kıymetli olduğunu, markalaşma, tasarım, ölçek ekonomisi ve AB standartlarına uyum bakımından da örnek ve öncü bir sektör olduğunu aktardı. Varank, "Sağladığı nitelikli istihdam ve ihracat geliri ile imalat sanayimizin gelişiminde çok özel bir yere sahip. Bugün Avrupa’nın birinci dünyanın ikinci büyük beyaz eşya üssü konumuna erişmiş durumdayız. Avrupa’da otomasyon seviyesi en yüksek üretim tesislerine sahibiz. Dünyanın en az enerji tüketen ürünlerini üretiyoruz. 4. Sanayi Devrimi uygulamalarında dünyadaki iyi uygulama örneklerini bir araya getiren 'Global Lighthouse Network' girişiminde yer alan şirketlerimiz var. Yine sürdürülebilirlik konusundaki en prestijli endekslerden Dow Jones Sürdürülebilirlik Endeksinde Türk firmalarımız da yer alıyor. Sektör bu özellikleriyle adeta Türk sanayinin uluslararası pazarlardaki vitrini konumunda. Tabi sektörün bu seviyeye ulaşmasında Ar-Ge ve yenilik faaliyetlerine hükümetimizin desteğiyle yaptığı yatırımların çok büyük rolü var. Bu yatırımların yansımasını patent ve tasarım sayılarında gözlemleyebiliyoruz. Pandemiye rağmen, yapılan uluslararası patent başvuru sayısının bir önceki seneye göre yüzde 35, tasarım başvuru sayısının ise yüzde 65 artması takdire şayan bir başarı ve bizleri gerçekten gururlandırıyor” diye konuştu.
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Türkiye’nin en büyük ticaret ortağı ve beyaz eşyada en büyük ana ihracat pazarı olan Avrupa Birliği’ndeki gelişmeleri yakından takip ettiklerini belirterek, AB’nin sanayinin ekolojik ve dijital dönüşümünü hayata geçirmek amaçlı Yeni Sanayi Stratejileri yayımladığını hatırlattı. Varank, "Yakın zamanda ekolojik dönüşüm için Avrupa Yeşil Mutabakat planını, dijital dönüşüm için ise Avrupa’nın Dijital Geleceğinin Şekillendirilmesi Stratejisini kendilerine rehber edindiklerini ilan ettiler. Bu dönüşüm sırasında tabi bir yandan da kendi ekonomilerini koruyacak önlemler alıyorlar. Emisyon azaltım hedefi nedeniyle üretimin AB’den dış ülkelere kaymasını önlenmek için 2 mekanizmayı hayata geçiriyorlar. Bunlardan ilki, AB sınırından içeri giren ithal ürünlerin içerdiği karbon yoğunluğuna bağlı olarak vergilendirilmesini öngören Sınırda Karbon Düzenlemesi. Diğeri ise ithal edilen ürünlerin dayanıklılık, satış-sonrası yükümlükler gibi kıstaslar üzerinden yeniden tasarlanmasını öngören Döngüsel Ekonomi Düzenlemeleri. Açık konuşalım, bu durum bize, yapılan düzenlemelerin salt çevre duyarlılığı değil AB için bir nevi yeni bir büyüme stratejisi olarak değerlendirildiğini gösteriyor COVID-19 ile sürecin daha da hızlandığını ve AB için toparlanmanın merkezine konumlandırıldığını anlıyoruz. Dolayısıyla bizim açımızdan bu noktada yapılacak olan çok net. Bir an evvel bu düzenlemelere karşı önlemlerimizi hayata geçirmek” dedi.
YORUMLAR