CHP'de aynı terane!
Yaşar Eyice yazdı...
Bir zamanlar, ‘Deniz Baykal gitsin!’ diyenler, şimdi de, hatta değişimden bu yana, ‘Kılıçdaroğlu gitsin!’ diye tutturdular...
Arada solukları kesilince duruyor, ara veriyor, sonra da yine aynı nakarat üzerinden devam ediyorlar.
Bunlar Osmanlı’dan bu yana içimizde olan ‘İstemezükçüler!’...
‘Peki kim olsun?’ sorusuna yanıt veremezler...
Zaten hiç kimse tüm partilileri ya da içten, yürekten bağlı olanları, tüzüğün maddelerini ezbere bilenleri bilemez...
Sayılara yok gibidir...
Şöyle söyleyeyim:
Eğer bir hakem maç öncesinde kuralları bir daha okumazsa, ‘Biliyorum!’ diye sahaya çıkarsa çok büyük hatalar yapar...
Aynı kural sporcular için de geçerlidir...
Tüm meslek sahipleri için de geçerlidir...
Tekrar şarttır..
Hazırlık şarttır...
Her madde tek tek incelenip, mutlaka ve mutlaka karşılığını bulamıyorsa, daha doğrusu kritiğini yapamıyorsa onda iş yoktur...
Sadece çarıklı grubuna girer, kasabalarda rastladığımız cinsten olanlar gibidirler.
Hatırlayın;
Bildiğimiz kadarıyla İsmet İnönü’den bu yana aynı sistem geçerli...
Bülent Ecevit’i hatırlatmama gerek yok...
Eski, köklü partililer ya da siyasetle ilgilenenler bilirler...
Bilmedirler...
Eğer anlatılanları dinlerseniz çok yanılırsınız....
*- Yakıştırıyorlar
Yine yakın zamandan bir anımsatma yapayım:
Ne zaman ki, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu evinde ziyaret edip görüştükten sonra Ekrem İmamoğlu’nu İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ilan etti ve büyük başarıdan sonra neler söyleniyordu;
‘Cumhurbaşkanı adayımız İmamoğlu olacak!’
Biz ne dedik?
‘Ne yiğitler, isimsiz aslanlar vardır, durun bakalım!’ Önce en azından iki dönem başkanlık yapsın, sonra düşünürüz!’
Arkadan, Mansur Yavaş adı kulislerde konuşulmaya başlandı...
Daha doğrusu birileri yeni gündem yaratmak istedi...
Onlar ne dediler?
‘Hayır Cumhurbaşkanı adayımız Mansur Yavaş olacak!’
Ne kadar bilgililer, ne kadar vizyon sahibiler?
Bunların hiç ama hiç fikirleri ve güvenleri yok...
Bunlar sadece birilerinin güdümünde yorum yaparlar...
Denizi görmeden paçayı sıvayanlar...
Bir işyerine personel alınacağı zaman bile kaç araştırma ve sınavdan geçilir...
Tabii ki ciddi ve kurumsal niteliği olanlar için söylüyorum...
*- İmamoğlu gerçeği
Şimdi bir iddia atıldı;
Canan Kaftancıoğlu, yani CHP İstanbul İl Başkanı Tuncay Özkan ve Yıldırım Kaya’nın seçilmemesi için çalışmış, bir liste çıkarmış... Bunları koymamış...
Ama asıl dört kişiyi seçtirmeyen İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ....
Bunu ilk yazan ve söyleyen benim...
Biliyor muydum, hayır!
Ama siyaseti bir parça takip eden anlar...
Çünkü daha sandıklar açılmadan, oylar atılmadan sabah erken saatlerde İmamoğlu Kurultayı takıp eden gazetecilerin yanına gitti ve soruları yanıtlarken açıkça, ‘Genel Başkanımızın yanındakileri istemiyoruz!’ dedi.
Yine belirtmiştim
Bunu söyleyecek babayiğit bulmak yok gibidir...
Çünkü bu sözler iki ucu keskin kılıç gibidir...
Bumerang gibidir...
Gider, döne ve seni hiç beklemediğin bir anda vurur...
Yok eder...
*- İzmir ayağı!
Tabii ki İzmir’de de özellikle muhalifler, umduklarını bulamayanlar da hep Tuncay Özkan tarafından yenilenler..
Öyle ki, sanki genel başkan gibi her dediğini yapanlar bile var...
Bakalım bundan sonra ne olacak?
Tuncay Özkan’ın İzmir’de belediyelere yerleştirdiği kişiler ve etkinlikleri ne olacak?
İstifaya mı zorlanacaklar, yoksa pasifize mi edilecekler?
Sanıyorum Bayramdan sonra bunları da duyacak, şahit olacağız...
Çünkü CHP teşkilatı gibi başkanlar da bundan rahatsız..
* - Erken seçim açıklaması
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'ndan dikkat çeken 'erken seçim' açıklaması geldi.
CHP lideri Kılıçdaroğlu, önümüzdeki sürecin parlak olduğunu belirterek ‘Yeter ki önümüze sandığı koysunlar’ dedi.
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, CHP'nin TBMM Grup Toplantısı'nda. 'Erken seçim' açıklaması yaptı ve ‘Önümüzdeki süreç parlak bir süreçtir, yeter ki önümüze sandığı koysunlar. Bir kişi karar verecek ona, cesareti varsa sandığı koyar’ dedi.
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş'ın cuma hutbesindeki sözlerine tepki gösteren Kılıçdaroğlu, ‘Atatürk'ün TBMM'yi açış konuşması vardır. 13 Ağustos 1923.
‘Her gün Ayasofya'ya haç asıp gözdağı vermeleri ile hassas duygularımız incindi’ diyor.
Dönemin Mustafa Kemal'i diyor.
Bu beylerin haberi var mı bundan?
Dolayısıyla liyakat dediğiniz farklı bir kavramdır.
Adaletli olacaksınız.
O koltuğa kimlerin gelip oturduğunu bileceksiniz.
Siz kalkıyorsunuz, bir din insanına asla yakışmayacak lanet sözcüğü kullanılır mı?
Birlik, beraberlik varken.
Belki lanet sözcüğünü Erdoğan için kullanmış olabilir onu da söylesin. Ona rağmen bu sözcüğü bir din adamının kullanması asla doğru değil. Dua okunur, okusaydın o zaman. Bunlar liyakatin de ne olduğunu bilmiyorlar.
Gerçeğin de ne olduğunu bilmiyorlar.
O koltuğun kendisine paye vereceğini sanıyorlar. Siz sadece o koltuğu kirletiyorsunuz’ diye konuştu.
Bu arada şunu da ekleyeyim:
CHP’liler artık ‘İlk seçim’ değil ‘Erken seçim’ demeye başladılar.
Ve yine açıkça ‘hesap’ sözcüğünü da, konuşmalarının içine koyuyorlar.
YORUMLAR