Corona virüs hastaları neden koku kaybı yaşıyor?
Yeni tip corona virüsün (Covid-19) semptomları arasında koku kaybı da yer alıyor. Bilim insanları virüsün neden böyle bir semptomun oraya çıkmasına neden olduğuna dair yaptıkları araştırmanın sonuçlarını yayınladı.
Corona virüsün pek çok viral enfeksiyonlarda olduğu gibi koku kaybına yol açtığı uzun bir süredir biliniyordu. Bu duruma neyin neden olduğu ise bir süredir bilim dünyasının merceğindeydi.
Science Alert’ın Sage Journal’da yayınlanan bilimsel araştırmaya dayandırdığı haberine göre, corona virüsün neden olduğu koku kaybı, diğer hastalıklardan farklı şekilde meydana geliyor.
Corona virüsün üst solunum yolunu kaplayan hücrelerin yüzeylerinde bulunan ACE2 isimli proteinlere bağlandığını biliyoruz. Yapılan son araştırmaya göre, ACE2 koku alma nöronlarını destekleyen hücrelerde tespit edildi.
Araştırmaya göre bu durum bu hücrelerin bulunduğu bölgenin şişmesine neden olduğundan koku alma duyusu kayboluyor. Şişlik geçtikten yani ACE2 etkisini kaybettikten sonra ise koku alma duyusu geri geliyor.
CORONA VİRÜS HAKKINDAKİ SORULARA BİLİMSEL YANITLAR
Dünyanın bir numaralı gündem maddesi corona virüs hakkında hâlen yanıtı merak edilen birçok soru var. Bilim insanları bir an önce bu sorulara yanıt bulmaya çalışıyor. İşte şu ana kadar bulunan bilimsel yanıtlar...İŞTE CORONA VİRÜS RİSKİ EN YÜKSEK VE EN DÜŞÜK KAN GRUBU
Corona virüse yakalanmak ile kan grubu arasında bir bağ olup olmadığını belirlemek için başlatılan bilimsel araştırmanın sonuçları açıklandı.
Kaliforniya merkezli biyoteknoloji şirketi 23andMe’nin 750 bin kişiden alınan veriler ışında hazırladığı rapora göre, A en riskli kan grubu olarak belirlendi.
Financial Times’ta yer alan habere göre, virüse yakalanma oranı en düşük kan grubunun ise 0 olduğu ortaya çıktı. Bilim insanları son veriler ışığında kan grubunun Corona virüsün etkisinin dikkate alınması gerekeceği görüşünde.
Sürü bağışıklığı corona virüse karşı neden etkisiz?
Epidemiyolog Gideon Meyerowitz-Katz, Science Alert için kaleme aldığı yazıda sürü bağışıklığının corona virüse karşı neden etkisiz kaldığını açıkladı.
Geçtiğimiz haftalarda İngiltere’de ortaya atılan sürü bağışıklığı modeli ise İngiliz makamları tarafından dahi terk edilmişe benziyor. Zira uzmanlar sürü bağışıklığının iddia edildiği gibi salgına karşı bir koruyucu yöntem olmadığı görüşünde. Gideon Meyerowitz-Katz, Science Alert için kaleme aldığı yazıda salgının günlük olarak takip edilmesi gereken, pek çok değişkene bağlı ve öngörülemez yapısının olduğunun altını çiziyor.
Epidemiyolog Gideon Meyerowitz-Katz’a göre sürü bağışıklığı günümüz koşullarında korona virüs ile mücadelede bir opsiyon değil. Zira Katz’a göre aşı olmadan toplum bağışıklığından bahsetmek bilimsel olarak mümkün değil.
Bilindiği üzere henüz corona virüs için çalışmalar sürse de bir aşı geliştirişmiş değil. Geçtiğimiz haftalarda ABD'nin Washington eyaletinde klinik ortamda ilk aşı denemeleri başlamıştı.
Devam eden olan aşı testlerinin başarıyla sonuçlanması durumunda ilgili federal kurumlardan onay alabilmesi ve halkın kullanımına sunulabilmesi için yetkililer 12 ila 18 ay arasında bir süre öngörüyor.
Corona virüs nereden çıktı?
Yaygın görüş, virüsün yarasalardan yayıldığı yönünde. Ancak ne bu teori ne de insana bulaşmadan önce yarasadan pangolin gibi bir başka hayvana geçtiğine dair teoriler şu ana kadar teyit edilebildi.
Kesin olan şu ki bu hastalığa, hayvanlardan insanlara geçen bir virüs neden oluyor. Virüs, hayvanlarda bir dizi genetik mutasyondan geçiyor ve böylece insanlara bulaşabiliyor.
Nature dergisinde geçen ay yayımlana bir çalışma, yeni corona virüsün gen haritasının, yarasadaki corona virüsünkiyle yüzde 96 oranında aynı olduğunu ortaya koydu.
Araştırmacılar, virüsün laboratuvarda üretildiğini öne süren bazı komplo teorisyenlerinin iddialarının gerçek dışı olduğunu belirtiyor.
Corona virüsün ilk olarak Çin'in Hubey eyaletinin başkenti olan Vuhan'da hayvandan insana geçtiğine dair sağlam bulgular var.
YORUMLAR