Erdoğan'dan Suriye mesajları: Uzattığımız el huzur ve barışın kapısını açacak

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan “Biz Suriye tarafına normalleşme konusunda elimizi uzattık.

Erdoğan'dan Suriye mesajları: Uzattığımız el huzur ve barışın kapısını açacak
14 Kasım 2024 - 08:45

CUMHURBAŞKANI Tayyip Erdoğan, Dünya Liderleri İklim Zirvesi dönüşü uçakta gazetecilerin sorularını yanıtlarken özetle şunları söyledi:
(Suriye Devlet Başkanı’nın da yer aldığı İslam İşbirliği Teşkilatı ve Arap Ligi Olağanüstü Zirvesi aile fotoğrafı) Beşar Esed’in konuşmasını dinleme imkânım olmadı. Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ile görüşme için çıktım. Ben hâlâ Esed’den umutluyum. Bir araya gelip Suriye-Türkiye ilişkilerini inşallah yoluna koyalım diye hâlâ umudum var. Çünkü bizim Suriye-Türkiye arasındaki terör yapılanmalarını yok etmemiz lazım. Suriye’de adil ve kalıcı barışın zemini vardır. Bunu sağlamak için atılacak adımlar da bellidir. Biz Suriye tarafına normalleşme konusunda elimizi uzattık. Bu normalleşmenin Suriye topraklarında barışa ve huzura kapı aralayacağını düşünüyoruz. Suriye’nin toprak bütünlüğünü tehdit eden biz değiliz. Suriye’nin toprak bütünlüğünü terör örgütü PKK/PYD/YPG başta olmak üzere teröristler tehdit ediyor. Suriye’nin toprak bütünlüğünü çoğu ülkelere dağılmış Suriyeliler de tehdit etmiyor. Esed bunun farkına varıp ülkesinde yeni bir iklimi başlatacak adım atmalı ve ülkesine sahip çıkmalıdır. Yanı başlarındaki İsrail tehdidi bir masal değil. Çevredeki ateşin istikrarsız topraklarda hızla yayılacağı unutulmamalıdır.

SURİYELİLERİN ONURLU DÖNÜŞÜ

(İsrail’in saldırganlığı konusundaki ‘Bölgedeki ateşin bizi de yakmasını beklemeyeceğiz’ sözleri, sınırda tampon bölge harekâtının işareti mi?)

Bu terörden arındırılmış bölge konusunda 30 kilometre derinlik durumu var. 30 kilometre derinlik meselesinde aslında Suriye’nin içinde bu terör örgütlerini yok etme adımlarımız söz konusuydu. Bir diğer taraftan da amaç Türkiye’ye gelen Suriyeli kardeşlerimizin gönüllü, güvenli ve onurlu şekilde geriye dönüşleri için zemin hazırlamaktı. Bu konuda da belli bir mesafe alındı. Suriye’nin kuzeyinde konut yapımlarımız devam ediyor. Oradaki konut yapımlarıyla Suriyeli kardeşlerimize bir zemin hazırladık. Şu anda da gerek COP Zirvesi’nde gerek Riyad’da yaptığımız toplantılarda Suriye’de atacağımız adımlar büyük önem arz ediyor. Bunu hallettiğimiz andan itibaren zaten Suriye’nin kuzeyinde ciddi mesafe alacağız. Şu anda Suriye’de Kamışlı bölgesini düşünün. Niye biz Kamışlı’da güvenlik güçlerimizle gerekli adımları atıyoruz? Çünkü orada bu terör örgütünün kökünü de yok edelim diyoruz. Bu adımlarla da güvenlik güçlerimiz oralarda çok ciddi neticeler elde ettiler. Gerek istihbarat teşkilatımız gerek güvenlik güçlerimiz buralarda aldıkları neticeyle Türkiye’yi rahatlattılar.

OPERASYON HER ZAMAN GÜNDEMİMİZDE

Ülkemizin güvenliği, vatandaşlarımızın huzuru için sınır ötesi operasyonlarımız her zaman gündemimizde. Tehdit hissedersek her an sınır ötesi operasyonlarımıza başlayacak hazırlığımız mevcut. Bizim Suriye’nin toprak bütünlüğüne saygımızdan kimsenin şüphesi olmasın. Fakat Suriye’nin kuzeyinde tam bir istikrarsızlık hüküm sürüyor. Bu da terör örgütlerinin o bölgedeki karmaşadan beslenmesi ve orada tutunması için elverişli ortam hazırlıyor. Suriye’deki istikrarsızlık ve terör örgütlerinin orada tutunması bizim için bir güvenlik riskidir. Bizim gerek DEAŞ’a gerek PKK/PYD/YPG’ye yönelik tüm harekâtlarımızın amacı kendi güvenliğimizi sağlamaktır. Bundan sonra atacağımız adımlar da bunun için olacak. Sınırlarımızda hâlâ teröristlerin tutunduğu alanlar bulunuyor ve burası bizim güvenliğimiz için risk oluşturuyor. Oraları tamamen temizlemeden ve terör bataklığını kurutmadan tam anlamıyla güvenliği sağlamak mümkün değil.”


 

İSRAİL’LE TİCARETİ DE İLİŞKİLERİ DE KESTİK, NOKTA

“(İsrail’le ticaretin halen devam ettiğine dair iddialar) Siyasetin en kirli tarafı burası. Mevcut hükümeti nasıl yıpratırız anlayışı ile bu amaç için yaparlar. Biz şu anda Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve Hükümeti olarak İsrail ile ilişkileri kesmiş durumdayız. Bizim şu anda İsrail’le bu noktada herhangi bir ilişkimiz yok. Bundan sonraki süreçte de bu ilişkileri geliştirmek için attığımız adım da yok. Malum bu siyasi partiler, ki bunlar da ‘cürmü kadar yer yakar’. Ne yapıyorlar şimdi? Acaba biz Cumhur İttifakı’nı nasıl yıkarız veya Cumhur İttifakı’nı nasıl yerden yere vururuz bunun arayışı içindeler. Tayyip Erdoğan’ın başında olduğu Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti, İsrail ile hukukunu devam ettirmez, geliştirmez. Biz İsrail ile ticareti de ilişkileri de kestik, nokta. Biz Filistin’in sonuna kadar haklı davasında yanındayız. Biz Netanyahu denilen zalimden de onun çetesinden de bu yaptıklarının hesabını hukuk önünde soracağız.”

BAHÇELİ’NİN ÇIKIŞI

“(MHP Lideri Bahçeli’nin son grup toplantısında da terörü bitirme çağrısı ve CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in ‘Aynı noktada buluştular, Erdoğan ile Bahçeli aynı şeyi yapıyor. Ama biz şehit aileleriyle görüşeceğiz’ sözleri) Özgür Özel’in bu çıkışını samimi bulmuyorum. Türkiye, 40 senedir bölücü terör belasıyla mücadele ediyor. Binlerce güvenlik mensubumuzu, kamu görevlimizi, sivil vatandaşımızı terör örgütünün alçakça saldırılarında şehit verdik. Terör tehdidini kaynağında bertaraf etme stratejimiz sayesinde sahada çok önemli kazanımlar elde ettik. Bu mücadele aynı azim ve kararlılıkla devam edecek. Türkiye’nin geleceğinde teröre de terör takviyeli siyasete de yer yok. Cumhur İttifakı olarak bu konuda tam bir mutabakat içindeyiz.”

BEN KONSER BELEDİYECİLİĞİ YAPMADIM

“(Belediyelerin düzenlediği konserler) Ben belediye başkanlığı da yaptım. Ama konser belediyeciliği yapmadım. Yapmanız gereken nedir? İstanbul’un dört bir yanını bir defa elinizdeki imkânlar neyse bunlarla her tarafı donatmak. Millet bu belediye başkanlarına şehirlerine hizmet versin diye oy verdi ancak hizmetten anladıkları eğlence düzenlemekten öteye geçmiyor. O eğlenceleri de millet için düzenlemedikleri, birilerine maddi kazanç için yaptıkları da yeni yeni ortaya çıkıyor. Herkes harcamasını hesap verebilirlik üzerinden yapsın. Kamunun hakkını hoyratça kullananlardan, yandaşlarına sermaye edenlerden hesabını hukuk önünde sorarız.”

TRUMP’LA İLİŞKİLER TELEFONLA DEĞİL YÜZ YÜZE


 

“(ABD Başkanı seçilen Donald Trump’la telefon görüşmesi ve yeni dönemde iki ülke ilişkileri) Yeni dönemde Türkiye ile Amerika Birleşik Devletleri arasındaki ilişkilerin gelişmesi yaptığımız bir telefon diplomasisiyle sağlanmaz. Biz Sayın Trump’la inşallah uluslararası toplantılar ya da ikili görüşmelerde bir araya gelmek suretiyle bundan sonraki süreci nasıl değerlendireceğimizi çok daha iyi bir şekilde tespit edeceğiz. Şu anda Sayın Trump’ın kabinesi nasıl oluşacak bunları görmemiz gerekiyor. Kabine üyeleri birbirlerini çok daha yakından tanıyacak, bilecek ve ona göre de adımlarımızı inşallah atacağız. Bu noktada Başkan Yardımcıları ve Dışişleri Bakanları önem arz ediyor. Temennimiz odur ki; Türkiye ile Amerika Birleşik Devletleri arasında çok daha farklı bir süreç başlamış olsun. Şüphesiz iki ülke arasında fırsatlar her zaman mevcuttur. Biz konuya her liderin yaptığı gibi ülkemizin çıkarları perspektifinden yaklaşıyoruz. Trump yönetimi, ekonomiyi öncelikli hedeflerinden biri olarak görüyor. Türkiye de stratejik coğrafi konumu ve genç nüfusu ile yatırım fırsatları sunan bir ülke. İki ülke arasında ticaret hacminin artırılması ve yatırımların teşvik edilmesi için yeni fırsatlar oluşturabiliriz. Özellikle enerji, altyapı ve teknoloji alanlarında yeni işbirliklerini geliştirmemiz mümkün.

ELON MUSK’LA ADIM ATILABİLİR

(Trump’la görüşmenizde yanında Elon Musk ve oğlu da vardı) Bu kampanyada Musk, Sayın Trump’ın yanında yer aldı. Bizi burada ilgilendiren konu Musk’ın uzay ve teknoloji alanında çalışan bir işinsanı olması... Türkiye’de kendisiyle bu konuyla ilgili bir görüşme yaptık. Son Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda çocuğunu da yanına almış ve Türkevi’ne öyle gelmişti. Türkevi’nde de samimi bir havada görüşmeyi yaptık. Türkiye’nin teknoloji alanındaki atılımları dünyanın dikkatini çekiyor. Teknoloji tek başına ilerleyeceğiniz bir alan değil. Bu alanda işbirliği fırsatlarının doğması halinde Musk ile de adımlar atılabilir.

GÖREVİ BİR DEVRALSIN

(Trump’ın seçilmesi, bölgesel savaş ve İsrail işgali tehdidini ne oranda azalttı) Bana bu konu ile ilgili tespitler için biraz erken gibi geliyor. Trump görevi Biden’dan teslim alsın bakalım. Devir teslimden sonra yeni dönemde ne gibi adımlar atacak, bunu o zaman göreceğiz. Temennimiz odur ki; Trump bu dönem bölgeye yönelik çok daha farklı adımlar atsın. Çünkü zaman zaman verilen mesajlar bizi kaygılandırabiliyor. Onun için de ocak ayını görmemiz lazım. Kendisiyle seçilmesi sonrası nasıl birkaç gün içinde görüşüp konuştuysak, bundan sonra da bu temaslarımızı aynı şekilde gerçekleştireceğimize inanıyorum. Çünkü geçmişte Trump’la görüşmelerimiz Biden ile mukayese edilemeyecek derecede fazlaydı.” 


YORUMLAR

  • 0 Yorum