Evsel Atık & Kentsel Yaşam
Ulvi Taşkın yazdı...
11 Ağustos 2022 - 15:52
Çevre kirliliği, modern zamanların en temel ve güncel sorunlarından biridir. Son yıllarda, bu soruna giderek daha fazla dikkat edildi. Dünya ve bölgesel kuruluşların çoğu, doğa ve insan toplumu ile ilgili sorunları en azından kısmen ortadan kaldırmaya ve etkileşimlerini daha eksiksiz ve elverişli hale getirmeye çalışarak izler. İnsan ve doğa arasındaki ilişkiyi iyileştirmenin tek yolu budur.
Biz insanlar tarafından günlük hayatımızda kullanılan atıklar, genel olarak insanlık ve tüm gezegen için ciddi bir çevresel tehdittir. Bu sorun, çevrenin korunmasına yönelik ciddi olmayan tutumunda ifade edilen insanın olumsuz faaliyetinden kaynaklanabilir. Kentsel çevrede yaşamak, insanların kentinin temizliğine karşı bu ilgisizliğinden kaynaklanan sayısız sorunu yansıtmaktadır. Sonuç olarak, evsel atıklarla ilgili sorun giderek daha ciddi hale geliyor ve çözülmesi daha zor hale geliyor.
Çoğu durumda, temizlik, diğer ülkelerin ona karşı tutum ve görüşlerini belirleyen bir ülkenin
karakteristik bir özelliği olarak ortaya çıkıyor. Ama bu, ülkenin tüm nüfusunu ilgilendiren bir konu. İnsanlar çoğu zaman ülkelerini temiz tutmamakla ne kadar zarar verdiklerinin farkına varmazlar. Şehrin sokaklarına "çöp" atılması, Türkiye toplumunun karakteristik bir özelliğid İnsan sağlığı risk altında ve bunun tek suçlusu biz insanlar. Bizim neslimiz çevre kirliliğini
önleyemiyorsa, çocuklarımıza doğanın insanlık için çok önemli olduğunu ve bu nedenle onu korumamız ve korumamız gerektiğini öğretmeliyiz.
İnsan dikkatsizliğinin affı yoktur, ancak temizlik hizmetleri de işlerini daha ciddiye almalı ve bu nedenle şehirlerin hijyenini ve temizliğini tam olarak izlemelidir. Çöp kutuları şehir genelinde eşit olarak dağıtılmalıdır ve bu çöp kutuları düzenli olarak yıkanıp dezenfekte edilmelidir. Çöp konteynırları etkin bir şekilde temizliği yapılarak, koku oluşumu engellenmeli steril hale getirilmelidir.
Ayrıca koku oluşumunu engellenirken, aynı zamanda larva ve sinek oluşumunun da önüne geçilerek, diğer bulaşıcı hastalıkların da önüne geçilecektir.
Kirliliği durdurmak veya en azından azaltmak için hem toplumun hem de çevre kirliliğine ilişkin yasaları koyanların çok çaba göstermesi gerekiyor. Evsel atıkların bertaraf edilmemesi ile ilgili yeni yasalar çıkarılmalıdır. Ancak her şeyden önce vatandaşlar, sorumluluğun çoğunluğunun kendi ellerinde olduğunu anlamalıdır.
Her vatandaşın en az üç ayda bir, en azından yaşadığı bölgeyi temizlemek için yer alması gereken organizasyonlar oluşturulmalıdır. Bu sayede biz ve sonraki nesiller bu geleneği koruyabilir ve daha temiz bir ülkede yaşayabiliriz.
Biz insanlar tarafından günlük hayatımızda kullanılan atıklar, genel olarak insanlık ve tüm gezegen için ciddi bir çevresel tehdittir. Bu sorun, çevrenin korunmasına yönelik ciddi olmayan tutumunda ifade edilen insanın olumsuz faaliyetinden kaynaklanabilir. Kentsel çevrede yaşamak, insanların kentinin temizliğine karşı bu ilgisizliğinden kaynaklanan sayısız sorunu yansıtmaktadır. Sonuç olarak, evsel atıklarla ilgili sorun giderek daha ciddi hale geliyor ve çözülmesi daha zor hale geliyor.
Çoğu durumda, temizlik, diğer ülkelerin ona karşı tutum ve görüşlerini belirleyen bir ülkenin
karakteristik bir özelliği olarak ortaya çıkıyor. Ama bu, ülkenin tüm nüfusunu ilgilendiren bir konu. İnsanlar çoğu zaman ülkelerini temiz tutmamakla ne kadar zarar verdiklerinin farkına varmazlar. Şehrin sokaklarına "çöp" atılması, Türkiye toplumunun karakteristik bir özelliğid İnsan sağlığı risk altında ve bunun tek suçlusu biz insanlar. Bizim neslimiz çevre kirliliğini
önleyemiyorsa, çocuklarımıza doğanın insanlık için çok önemli olduğunu ve bu nedenle onu korumamız ve korumamız gerektiğini öğretmeliyiz.
İnsan dikkatsizliğinin affı yoktur, ancak temizlik hizmetleri de işlerini daha ciddiye almalı ve bu nedenle şehirlerin hijyenini ve temizliğini tam olarak izlemelidir. Çöp kutuları şehir genelinde eşit olarak dağıtılmalıdır ve bu çöp kutuları düzenli olarak yıkanıp dezenfekte edilmelidir. Çöp konteynırları etkin bir şekilde temizliği yapılarak, koku oluşumu engellenmeli steril hale getirilmelidir.
Ayrıca koku oluşumunu engellenirken, aynı zamanda larva ve sinek oluşumunun da önüne geçilerek, diğer bulaşıcı hastalıkların da önüne geçilecektir.
Kirliliği durdurmak veya en azından azaltmak için hem toplumun hem de çevre kirliliğine ilişkin yasaları koyanların çok çaba göstermesi gerekiyor. Evsel atıkların bertaraf edilmemesi ile ilgili yeni yasalar çıkarılmalıdır. Ancak her şeyden önce vatandaşlar, sorumluluğun çoğunluğunun kendi ellerinde olduğunu anlamalıdır.
Her vatandaşın en az üç ayda bir, en azından yaşadığı bölgeyi temizlemek için yer alması gereken organizasyonlar oluşturulmalıdır. Bu sayede biz ve sonraki nesiller bu geleneği koruyabilir ve daha temiz bir ülkede yaşayabiliriz.
YORUMLAR