Gündem değiştirme..
Artun Sucuoğlu yazdı...
01 Nisan 2022 - 17:05
Önce Cumhurbaşkanı'nın Beştepe'de, eskiden AKP'de siyaset yapan makam sahibi yaptığı(!) hizmetkarlarına verdiği yemekten söz edeyim. Sonra da ''Manda'' ya gelelim
elbette, Başkan Erdoğan geçmişte partisinin(!) değişik kademelerinde görev verdiği hizmetkarlarına yemek verebilir, bu yemek vesilesiyle kendilerine verdiği makam ve nimetler(!) karşılığında eriyen itibarını korumaları, daha etkin olmaya ve yeni vazifeler için çağrı da yapabilir.
Bunda bir sakınca yok.
Hizmet alan ve hizmet verenler arasındaki ilişkiye biz ne diyebiliriz?
"Alan razı, veren razı."
İtirazımız bu ağırlamanın kamu bütçesinden yapılmasına.
Hepimiz biliyoruz, AKP zaten hazine yardımından en fazla payı alıyor.
Öyleyse bu yemeğin bedeli, AKP bütçesinden ödenmeliydi değil mi?
Yapıldığı şekliyle Başkan Erdoğan hakkı olmadığı halde kamu bütçesine hukuksuz bir şekilde "sarkıntılık yapmıştır."
Verilen yemeğin helalliği ve haramlığı hakkında hüküm verecek makamda değilim.
Ama vicdanım ve kendimi idare edecek kadar var olan dini bilgim, yapılanın meşru olmadığını söylüyor.
Yine hukukçu değilim ama, mevcut hukuk kurallarına, ilgili yasalara göre Cumhurbaşkanı'nın hizmetkarlarına(!) verdiği yemeğin meşru olduğunu da düşünmüyorum.
Tokat ilimize yaptığı ziyaret sırasında gündeme birde çoğumuzun tahminimce bulamadığı ''Manda''yoğurdu oturdu.Evine ekmek almak için saatlerce sıra bekleyen vatandaşlara,gece yatmadan önce tüketecekleri şifa reçetesi verdi. Manda yoğurdu,medine hurması,kestane balı.yulaf karışımı. Hafta boyunca bunun maliyeti konuşup tartışıldı.
SAĞANAK HALİNDE GELEN ZAMLAR
Maalesef zamlar yağmur gibi yağmaya devam ediyor.
Gün geçmiyor ki birkaç ürüne zam haberiyle sarsılmayalım. En son şekere ve dünde doğalgaza zam geldi.
Başta Başkan Erdoğan olmakla birlikte onun gösterdiği istikamette açıklama yapanlara göre zamlar, biraz dünyanın içine girdiği krizden ve birazda içeride Başkan Erdoğan iktidarını devirmek isteyenlerin fırsatçılığından(!) kaynaklanıyor.
Başkan Erdoğan iktidarını devirmek ve fırsatçılıkla suçlananlar ne gariptir ki, Başkan Erdoğan iktidarında zengin olan ve ülkenin her mahallesinde "pıtrak" gibi biten üç harfli marketlerdir.
Bize göre ortaya çıkan zamların sebebi Türk lirasında yaşanan alım gücü zaafiyetidir.
Maalesef, Türk lirası alım gücünü kaybetmiştir.
Bunu ben söylemiyorum.
Hazine ve Maliye Bakanı Nebati "Türk lirasının değer kaybedecek limiti kalmamış, dip yapmıştır" beyanı ona aittir.
Ama bu da doğru değildir.
Eğer bugün Başkan Erdoğan dövizde yaşanan hızlı yükselişi durdurmak için faiz artı Kredi Koruma Garantisi vermeseydi, Türk lirasının yaşayacağı değer kaybını hep birlikte görecektik.
SEÇİM YASASI NEDEN DEĞİŞTİRİLDİ
Güç kaybeden her iktidar gibi Başkan Erdoğan iktidarında seçim kanunuyla oynayarak hak etmediği şekilde mecliste sandalye elde etmenin derdine düştü.
Seçim kanununda ve yürütmenin teşekkülünde yaptıkları değişikliklere rağmen şimdi yeniden değişiklik arayışına girdiler.
Mesele, ittifak sistemlerinde ortaya çıkan "artık oyları" birinci partinin hanesine kaydetmek gibi görünüyor.
2018 yılında yapılan seçimlerin sonuçlarına göre avantaj elde etmek istiyorlar.
Bu mümkün mü?
Bana göre değil, ama başka da yapacak seçenekleri yok.
Getirdikleri yeni sistemde seçim barajını da %10'dan 7'ye düşürdüler.
Kimin için bu çalışma, küçük ortak MHP için .
Yani hem artık oylardan faydalanacaklar, hem MHP'yi koruma altına alacaklar.
Bu mümkün mü?
Bana göre hayır.
İktidar ve ortağı aslında bunu seçmen iradesinin temsilde yansıması için yapmıyor.
Eğer temsilde adaleti gözetecek olsalardı yapmaları gereken seçim barajını sıfıra indirmek olurdu.
Çünkü seçim barajı 12 Eylül'ün siyasal hayatımıza yürütmede istikrarın sağlanması için getirdiği formüldü.
Şimdi yürütme bu sistemde doğrudan seçiliyor.
Yani istikrar sorunu kalmadı.
O halde niye baraj var?
Temsilde adaleti önlemek için.
Temsilde adalet; toplumda var olan sosyolojik, siyasi, etnik, dini sair sebeplerle var olan kesimlerin meclise girmesiyle gerçekleşir.
Baraj bu bakımdan temsilde adaletin sağlanmasının önünde engel oluşturmaktadır ve kaldırılması gerekir.
İşin özü, iktidar yine seçim sistemi oyunlarıyla sistemi kirletmektedir.
Demokrasiyi geliştirmek yerine iktidarı için demokrasiyi engel görmektedir.
Herkese iyi hafta sonları...
elbette, Başkan Erdoğan geçmişte partisinin(!) değişik kademelerinde görev verdiği hizmetkarlarına yemek verebilir, bu yemek vesilesiyle kendilerine verdiği makam ve nimetler(!) karşılığında eriyen itibarını korumaları, daha etkin olmaya ve yeni vazifeler için çağrı da yapabilir.
Bunda bir sakınca yok.
Hizmet alan ve hizmet verenler arasındaki ilişkiye biz ne diyebiliriz?
"Alan razı, veren razı."
İtirazımız bu ağırlamanın kamu bütçesinden yapılmasına.
Hepimiz biliyoruz, AKP zaten hazine yardımından en fazla payı alıyor.
Öyleyse bu yemeğin bedeli, AKP bütçesinden ödenmeliydi değil mi?
Yapıldığı şekliyle Başkan Erdoğan hakkı olmadığı halde kamu bütçesine hukuksuz bir şekilde "sarkıntılık yapmıştır."
Verilen yemeğin helalliği ve haramlığı hakkında hüküm verecek makamda değilim.
Ama vicdanım ve kendimi idare edecek kadar var olan dini bilgim, yapılanın meşru olmadığını söylüyor.
Yine hukukçu değilim ama, mevcut hukuk kurallarına, ilgili yasalara göre Cumhurbaşkanı'nın hizmetkarlarına(!) verdiği yemeğin meşru olduğunu da düşünmüyorum.
Tokat ilimize yaptığı ziyaret sırasında gündeme birde çoğumuzun tahminimce bulamadığı ''Manda''yoğurdu oturdu.Evine ekmek almak için saatlerce sıra bekleyen vatandaşlara,gece yatmadan önce tüketecekleri şifa reçetesi verdi. Manda yoğurdu,medine hurması,kestane balı.yulaf karışımı. Hafta boyunca bunun maliyeti konuşup tartışıldı.
SAĞANAK HALİNDE GELEN ZAMLAR
Maalesef zamlar yağmur gibi yağmaya devam ediyor.
Gün geçmiyor ki birkaç ürüne zam haberiyle sarsılmayalım. En son şekere ve dünde doğalgaza zam geldi.
Başta Başkan Erdoğan olmakla birlikte onun gösterdiği istikamette açıklama yapanlara göre zamlar, biraz dünyanın içine girdiği krizden ve birazda içeride Başkan Erdoğan iktidarını devirmek isteyenlerin fırsatçılığından(!) kaynaklanıyor.
Başkan Erdoğan iktidarını devirmek ve fırsatçılıkla suçlananlar ne gariptir ki, Başkan Erdoğan iktidarında zengin olan ve ülkenin her mahallesinde "pıtrak" gibi biten üç harfli marketlerdir.
Bize göre ortaya çıkan zamların sebebi Türk lirasında yaşanan alım gücü zaafiyetidir.
Maalesef, Türk lirası alım gücünü kaybetmiştir.
Bunu ben söylemiyorum.
Hazine ve Maliye Bakanı Nebati "Türk lirasının değer kaybedecek limiti kalmamış, dip yapmıştır" beyanı ona aittir.
Ama bu da doğru değildir.
Eğer bugün Başkan Erdoğan dövizde yaşanan hızlı yükselişi durdurmak için faiz artı Kredi Koruma Garantisi vermeseydi, Türk lirasının yaşayacağı değer kaybını hep birlikte görecektik.
SEÇİM YASASI NEDEN DEĞİŞTİRİLDİ
Güç kaybeden her iktidar gibi Başkan Erdoğan iktidarında seçim kanunuyla oynayarak hak etmediği şekilde mecliste sandalye elde etmenin derdine düştü.
Seçim kanununda ve yürütmenin teşekkülünde yaptıkları değişikliklere rağmen şimdi yeniden değişiklik arayışına girdiler.
Mesele, ittifak sistemlerinde ortaya çıkan "artık oyları" birinci partinin hanesine kaydetmek gibi görünüyor.
2018 yılında yapılan seçimlerin sonuçlarına göre avantaj elde etmek istiyorlar.
Bu mümkün mü?
Bana göre değil, ama başka da yapacak seçenekleri yok.
Getirdikleri yeni sistemde seçim barajını da %10'dan 7'ye düşürdüler.
Kimin için bu çalışma, küçük ortak MHP için .
Yani hem artık oylardan faydalanacaklar, hem MHP'yi koruma altına alacaklar.
Bu mümkün mü?
Bana göre hayır.
İktidar ve ortağı aslında bunu seçmen iradesinin temsilde yansıması için yapmıyor.
Eğer temsilde adaleti gözetecek olsalardı yapmaları gereken seçim barajını sıfıra indirmek olurdu.
Çünkü seçim barajı 12 Eylül'ün siyasal hayatımıza yürütmede istikrarın sağlanması için getirdiği formüldü.
Şimdi yürütme bu sistemde doğrudan seçiliyor.
Yani istikrar sorunu kalmadı.
O halde niye baraj var?
Temsilde adaleti önlemek için.
Temsilde adalet; toplumda var olan sosyolojik, siyasi, etnik, dini sair sebeplerle var olan kesimlerin meclise girmesiyle gerçekleşir.
Baraj bu bakımdan temsilde adaletin sağlanmasının önünde engel oluşturmaktadır ve kaldırılması gerekir.
İşin özü, iktidar yine seçim sistemi oyunlarıyla sistemi kirletmektedir.
Demokrasiyi geliştirmek yerine iktidarı için demokrasiyi engel görmektedir.
Herkese iyi hafta sonları...
YORUMLAR