Hüsran ve Covid-19
Artun Sucuoğlu yazdı...
29 Mayıs 2021 - 11:46
Hayatımızın pamuk ipliğine bağlı olduğunu Covid-19 bize net olarak gösterdi. Gösterdiği başka bir şey ise bilimin ne kadar önemli olduğu. Sekiz milyar insanın yaşadığı dünyada mikroskobik bir virüs tüm dünyayı esir aldı, tüm dinler ise sınıfta kaldı. Artık yaşam tarzımız başta olmak üzere her alanda büyük değişimler yaşanıyor ve her alanda yaşanmaya da devam edecek. Ülkelerin, şehirlerin, örgütlerin yönetimleri de bu değişimden kendi payına düşeni alacak, daha doğrusu almak zorunda kalacak. Alamayan ise yok olup gidecek.
Bu değişimlerden biri de zorunlu olarak siyasette olacak ve bu değişim siyasetin her kademesinde olacaktır. Covid-19 bunu bize çok iyi gösterdi. Bu süreçte gördüğümüz, mevcut siyasilerin çoğunluğunun çağın gerisinde kaldığı ve olağanüstü durumlar karşısında gerekli tepkileri veremediğidir. Eğer bir milletvekili, bir belediye başkanı veya başka bir siyasi yönetici hızla değişen olaylar karşısında çabuk tepki verip gerekli önlemleri alamıyorsa onun işi bitmiş demektir. Elbette bu tepkiyi zamanında verenler oldu, ama çok az sayıda.
Covid-19 sürecinde koltuklarına oturanların çoğu malesef halkın yanında olmayı başaramadılar. Covid-19 sürecinde oluşan siyasi boşluk birçok Siyasetçiyi doğal olarak yutacaktır. Bu boşlukta kaybolmayan, görev almayınca mücadele azmini, dava bilincini ve sadakat bilincini yitirmeyen insanlar siyasetin geleceğini oluşturacaktır.
Sayın Cumhurbaşkanımız, 15 gün önce tüm esnafımıza 2 kategoride 5000 TL ve 3000 TL hibe destek açıklaması yaptı. Ama maalesef yine hüsran. İkinci kategoriye giren terzi eşim için müracaat sırası bu gündü, ama ne yazık ki daha müracaat etmeden red ile karşılaştık. İşte size gelen cevabı paylaşıyorum.
''Ticaret Bakanlığı tarafından verilecek olan Hibe Desteği için desteğe başvurabilecek kişiler, ilgili destek mevzuatıyla belirlenen faaliyet kodlarına göre hazırlanan T.C. Hazine ve Maliye Bakanlığı mükellef verilerine göre belirlenmektedir. Bu kapsamda kazancınıza esas faaliyet kodunuz dikkate alınarak yapılan değerlendirmede başvuru şartlarını taşımadığınız için desteğe başvuru yapamamaktasınız. ''
Yarattığı “şok” ile yaşamın her alanında sadece büyük bir belirsizlik değil, ciddi kırılma noktaları da yaratan Covid-19, Türkiye dahil tüm ülkeleri küresel ölçekte önemli bir değişim sürecine sokmuştur. Covid-19'un en görünür sonucu, küreselleşmeye karşı devletin ve yerel yönetimlerin öneminin artması olmuştur. Ancak ülkemizde olduğu gibi sürecin iyi yönetilmediği ülkelerin de var olduğu görülmüştür. Bunun doğal sonucu olarak önümüzdeki süreçte siyaset ve toplum yönetiminde ciddi değişimlerin yaşanacağını söylemek yanlış olmaz.
Ayrıca Covid-19 ile güç merkezli yönetim anlayışının yerine “Kapsayıcı yönetim” anlayışını önem kazanmaya başlamıştır. Bu noktada, “kapsayıcılık” kavramı bize herkese eşit davranma ve herkese eşit haklar tanıma olduğunu vurgulamaktadır. Covid-19 sürecinde bazı ülkelerde aşı için sırasını bekleyen devlet başkanlarını gördük, işte asıl kapsayıcılık ve eşitlik budur.
Yaşadığımız sağlık krizini, işsizlik krizi, gıda-su krizi ve kuraklığı hissettiğimiz iklim krizi bu değişimi hızlandıracaktır. Covid-19, “Sağlık-işsizlik-gıda/su üçgeni”nde büyük bir boşluk içinde ve ne kadar hazırlıksız olduğumuzu bize gösterdi.
Sadece küreselleşen dünya ölçeğinde değil, Türkiye’de de Covid-19 pandemisinin siyaset ve toplum yönetiminde ciddi değişimler yaratmaya başladığını görüyoruz. Covid-19 sonrası dünya gibi “Covid-19 sonrası Türkiye” döneminin başladığını söylemek abartılı olmayacaktır. Siyasetin ve toplum yönetiminin değişen parametreleri, Türkiye’de de siyasi alanın şekillenmesinde ve siyasi aktörlerin başarı derecesinde etkili olacaktır.
Giderek derinleşecek çoklu krizler ortamında devlet kapasitesinin dayanıklılığı ve sürdürülebilirliği çerçevesinde nasıl artırılacağı tartışmalar siyasi alanını yeniden şekillendirecektir. Covid-19 ile mücadelede başarılı olmuş örneklerde gördüğümüz gibi, kentler, yerel yönetimler ve sivil toplum örgütleri, sağlık ve diğer alanlardaki sorunlara karşı başarılı olmada önemli roller oynayacaklar ve sürdürülebilir çözümlere katkı vereceklerdir.
Ekonomi ve diğer alanlarda çok daha kırılgan bir yapıya sahibiz. İçine girdiğimiz çoklu kriz ortamında, siyasetin değişen parametrelerini ve oluşacak değişimleri çok daha net göreceğiz.
Özellikle son dönemde ortaya çıkan erken seçim tartışmaları; kutuplaşma sorununu körükleyen siyasi mesajlar; televizyon kanalları ve sosyal medya yoluyla muhalefet parti temsilcilerine, kadınlara, gazetecilere, ve farklı olana karşı yapılan yaşamsal tehditler; her biri siyaset alanında başlayan değişimin ayak sesleri olarak görebilirsiniz. Bu tartışmaların ve tehditlerin bugün ortaya çıkmasının nedeni, Covid-19 pandemisiyle başlayan siyasetin değişen parametrelerine siyasi aktörlerin nasıl yanıt vereceği noktasında yaşanan belirsizliktir.
Umarım siyasi dinozorlar siyaset dışına itilerek siyaset değişime uyum sağlayabilen değişimci gençlere kalacaktır. Çünkü, Covid-19 sonrası Türkiye, büyük ölçüde, siyasetin ve toplum yönetiminin değişen parametreleri tarafından şekillenecektir.
"Daha iyi olmaya çalışmayan, iyi olarak da kalamaz." (Oliver Cromwell)
Herkese iyi hafta sonları.
Bu değişimlerden biri de zorunlu olarak siyasette olacak ve bu değişim siyasetin her kademesinde olacaktır. Covid-19 bunu bize çok iyi gösterdi. Bu süreçte gördüğümüz, mevcut siyasilerin çoğunluğunun çağın gerisinde kaldığı ve olağanüstü durumlar karşısında gerekli tepkileri veremediğidir. Eğer bir milletvekili, bir belediye başkanı veya başka bir siyasi yönetici hızla değişen olaylar karşısında çabuk tepki verip gerekli önlemleri alamıyorsa onun işi bitmiş demektir. Elbette bu tepkiyi zamanında verenler oldu, ama çok az sayıda.
Covid-19 sürecinde koltuklarına oturanların çoğu malesef halkın yanında olmayı başaramadılar. Covid-19 sürecinde oluşan siyasi boşluk birçok Siyasetçiyi doğal olarak yutacaktır. Bu boşlukta kaybolmayan, görev almayınca mücadele azmini, dava bilincini ve sadakat bilincini yitirmeyen insanlar siyasetin geleceğini oluşturacaktır.
Sayın Cumhurbaşkanımız, 15 gün önce tüm esnafımıza 2 kategoride 5000 TL ve 3000 TL hibe destek açıklaması yaptı. Ama maalesef yine hüsran. İkinci kategoriye giren terzi eşim için müracaat sırası bu gündü, ama ne yazık ki daha müracaat etmeden red ile karşılaştık. İşte size gelen cevabı paylaşıyorum.
''Ticaret Bakanlığı tarafından verilecek olan Hibe Desteği için desteğe başvurabilecek kişiler, ilgili destek mevzuatıyla belirlenen faaliyet kodlarına göre hazırlanan T.C. Hazine ve Maliye Bakanlığı mükellef verilerine göre belirlenmektedir. Bu kapsamda kazancınıza esas faaliyet kodunuz dikkate alınarak yapılan değerlendirmede başvuru şartlarını taşımadığınız için desteğe başvuru yapamamaktasınız. ''
Yarattığı “şok” ile yaşamın her alanında sadece büyük bir belirsizlik değil, ciddi kırılma noktaları da yaratan Covid-19, Türkiye dahil tüm ülkeleri küresel ölçekte önemli bir değişim sürecine sokmuştur. Covid-19'un en görünür sonucu, küreselleşmeye karşı devletin ve yerel yönetimlerin öneminin artması olmuştur. Ancak ülkemizde olduğu gibi sürecin iyi yönetilmediği ülkelerin de var olduğu görülmüştür. Bunun doğal sonucu olarak önümüzdeki süreçte siyaset ve toplum yönetiminde ciddi değişimlerin yaşanacağını söylemek yanlış olmaz.
Ayrıca Covid-19 ile güç merkezli yönetim anlayışının yerine “Kapsayıcı yönetim” anlayışını önem kazanmaya başlamıştır. Bu noktada, “kapsayıcılık” kavramı bize herkese eşit davranma ve herkese eşit haklar tanıma olduğunu vurgulamaktadır. Covid-19 sürecinde bazı ülkelerde aşı için sırasını bekleyen devlet başkanlarını gördük, işte asıl kapsayıcılık ve eşitlik budur.
Yaşadığımız sağlık krizini, işsizlik krizi, gıda-su krizi ve kuraklığı hissettiğimiz iklim krizi bu değişimi hızlandıracaktır. Covid-19, “Sağlık-işsizlik-gıda/su üçgeni”nde büyük bir boşluk içinde ve ne kadar hazırlıksız olduğumuzu bize gösterdi.
Sadece küreselleşen dünya ölçeğinde değil, Türkiye’de de Covid-19 pandemisinin siyaset ve toplum yönetiminde ciddi değişimler yaratmaya başladığını görüyoruz. Covid-19 sonrası dünya gibi “Covid-19 sonrası Türkiye” döneminin başladığını söylemek abartılı olmayacaktır. Siyasetin ve toplum yönetiminin değişen parametreleri, Türkiye’de de siyasi alanın şekillenmesinde ve siyasi aktörlerin başarı derecesinde etkili olacaktır.
Giderek derinleşecek çoklu krizler ortamında devlet kapasitesinin dayanıklılığı ve sürdürülebilirliği çerçevesinde nasıl artırılacağı tartışmalar siyasi alanını yeniden şekillendirecektir. Covid-19 ile mücadelede başarılı olmuş örneklerde gördüğümüz gibi, kentler, yerel yönetimler ve sivil toplum örgütleri, sağlık ve diğer alanlardaki sorunlara karşı başarılı olmada önemli roller oynayacaklar ve sürdürülebilir çözümlere katkı vereceklerdir.
Ekonomi ve diğer alanlarda çok daha kırılgan bir yapıya sahibiz. İçine girdiğimiz çoklu kriz ortamında, siyasetin değişen parametrelerini ve oluşacak değişimleri çok daha net göreceğiz.
Özellikle son dönemde ortaya çıkan erken seçim tartışmaları; kutuplaşma sorununu körükleyen siyasi mesajlar; televizyon kanalları ve sosyal medya yoluyla muhalefet parti temsilcilerine, kadınlara, gazetecilere, ve farklı olana karşı yapılan yaşamsal tehditler; her biri siyaset alanında başlayan değişimin ayak sesleri olarak görebilirsiniz. Bu tartışmaların ve tehditlerin bugün ortaya çıkmasının nedeni, Covid-19 pandemisiyle başlayan siyasetin değişen parametrelerine siyasi aktörlerin nasıl yanıt vereceği noktasında yaşanan belirsizliktir.
Umarım siyasi dinozorlar siyaset dışına itilerek siyaset değişime uyum sağlayabilen değişimci gençlere kalacaktır. Çünkü, Covid-19 sonrası Türkiye, büyük ölçüde, siyasetin ve toplum yönetiminin değişen parametreleri tarafından şekillenecektir.
"Daha iyi olmaya çalışmayan, iyi olarak da kalamaz." (Oliver Cromwell)
Herkese iyi hafta sonları.
09:47
YORUMLAR