İstediğimiz gelecek

Ulvi Taşkın yazdı...

İstediğimiz gelecek
30 Ekim 2024 - 09:23

Dünyanın dört milyar yılda yaratıp korumayı başardığını, insanlık iki yüz bin yılda yok etmeyi başardı. Dünya tehlikede. Homo sapiens'in acımasız eli her yıl 130 milyon dönüm araziyi kesiyor. Her yıl 50.000 biyolojik tür insan faaliyetleri sonucu yeniden yok oluyor. Gezegenin kara yüzeyinin üçte biri çöle dönüşüyor. Okyanuslar deniz yaşamını oksitliyor ve öldürüyor. Giderek daha fazla okyanus ölü bölgesi ortaya çıkıyor. İklimle ilgili kayıplar her yıl yüz milyarlara mal oluyor. Bu bir bilim kurgu eserinden alıntı değil... Dünyamızın şu anki durumu bu. Ve bizi kendimizden başka durduracak kimse yok. Bilim insanları geri dönüşü olmayan noktanın yaklaştığı konusunda giderek daha fazla uyarıda bulunuyor.
Klişe gibi gelebilir ama gerçek şu ki, şu anda çocuklarımızın ve torunlarımızın yaşayabileceği tek gezegen olan bu gezegenin geleceği bizim çabalarımıza bağlı. Biz de onlar için en iyisini istiyoruz değil mi?
O halde doğayı temiz tutmamıza yardımcı olacak, uygulaması çok kolay ve çok etkili birkaç günlük alışkanlığı hayata geçirmekte hiç zorluk çekmemeliyiz. Doğanın saflığına ve dengesine nasıl dikkat edebileceğimizi ve çevremizdeki dünyayla nasıl uyum içinde yaşayabileceğimizi daha ayrıntılı olarak konuşalım.
Doğayı temiz tutmak neden önemlidir?
Teknolojik ilerlemenin hızlandığı günümüz dünyasında, doğayı koruma çoğu zaman kamu önceliklerinin gerisinde kalıyor. Ancak temiz ve sağlıklı bir çevreyi korumanın önemi, gezegenin ve bu gezegende yaşayan herkesin refahı için kritik öneme sahiptir.
Doğayı temiz tutmak neden önemlidir? - Dünyanın durumu
Dünya, ilgilenmemiz ve doğayla uyumlu yaşamamız gereken evimizdir. Doğayı korumak sadece ekosisteme karşı bir görev değil, aynı zamanda kendi sağlığımız için de bir önlemdir. Toprak yiyecek, su, hava ve bildiğimiz şekliyle yaşamı mümkün kılan kaynakları sağlar.
Çevreyi korumanın yolları
Artık doğayı korumanın öneminin farkına vardığımıza göre, bu bilgiyi eyleme dönüştürmenin zamanı geldi. Her birimiz aşağıdakileri yaparak bu asil çabaya katkıda bulunabiliriz:
Geri dönüşüm
Atıkların geri dönüştürülmesi, çöplüklere atılan plastik ve diğer malzemelerin miktarını azaltmanın etkili bir yoludur.Evinizde geri dönüşüm sisteminizi oluşturun ve sürdürülebilir tüketimi sürdürün.



Enerji tasarrufu
Enerji tasarrufu sağlayan cihazları ve enerji kaynaklarını kullanın.Kullanılmadığı zaman elektronikleri kapatın ve aşırı aydınlatmadan kaçının. Bu, sera gazı emisyonlarını azaltacak ve enerji tasarrufu sağlayacaktır.
Yeşil alanlar ve ağaçlar
Şehrinizde veya belediyenizde yeşil ve açık alanları destekleyin. Ağaç dikme ve topluluk bahçelerinin bakımını yapma girişimlerine katılın .Yeşil alanlar yalnızca hava kalitesini iyileştirmekle kalmaz, aynı zamanda hoş ve sürdürülebilir topluluklar da yaratır.
Doğayı temiz tutalım ve daha az kağıt kullanalım
Ortalama bir insanın günde yarım kilodan fazla kağıt atığı ürettiğini biliyor muydunuz? Doğayı temiz ve sağlıklı tutmanın çok faydalı ve etkili bir yolu da daha az kağıt kullanmaktır. Kağıt üretimi çok sayıda ağacın kesilmesini, büyük miktarda su ve elektrik kullanımını gerektirmektedir.
Doğayı temiz tutalım ve daha az tek kullanımlık plastik kullanalım
Kahve fincanları, su şişeleri ve tek kullanımlık poşetler gibi tek kullanımlık plastik ürünler toprağı ve suyu kirleterek çevreye zarar veriyor. Günlük hayatımızda tek kullanımlık plastik ürünleri yeniden kullanılabilen ve çevre dostu ürünlerle değiştirmenin bazı yolları şunlardır:
Bir diğer olası seçenek ise toplu taşımayı kullanmaktır. Büyük şehirlerde yaşayanlar için bu kolay bir seçenektir. Şehirlerde genellikle çevre dostu bir şekilde işe gidip gelmenize yardımcı olan otobüs hatları, metrolar, tramvaylar ve tramvaylar bulunur.
Bazı insanlar bisiklete binmenin ve hatta kaykay sürmenin faydalı olduğunu düşünüyor çünkü seyahat zamanlarını egzersiz ve fiziksel aktivite zamanlarıyla birleştiriyorlar.
Peki, böyle bir anda dahi Einstein'ın ve onun meşhur cümlesinin aklına nasıl gelmez: "Yalnızca iki şey sonsuzdur; evren ve insanın aptallığı. İlkinden emin değilim...".


 

YORUMLAR

  • 0 Yorum