Karşılıklı güven eksiği...
Artun Sucuoğlu yazdı...
12 Haziran 2021 - 08:32
Siyaset güven işidir. Güven yoksa orada sorun var demektir. Siyaset yapan halka sonuna kadar güvenmek ister. Tam ters açıdan bakarsak halkta siyasetçisine güvenmek ister, siyaset karşılıklı güven ister. Bu güven beraberinde siyasetçiye desteği de oluşturur. Halka hizmet etmek için siyasete giren ve halkın oyları ile seçilen bir siyasetçi, halk ve kamuoyu desteğinin bir gün kendisine de lazım olacağını bilmelidir. İlişkilerini, hizmetlerini bu gerçeğe göre şekillendirmelidir. Geldiği makamda kendisi ile çalışan, kendisi ile görüşen kişilere güvenmeyen, onlara tepeden bakan siyasetçinin işi zordur. Hele hele oturduğu makamda kendi kurduğu ekibine bile güvenmeyen siyasetçiden hiçbir şey olmaz.
Siyasetçiyi seçen durumundaki halk; temeli siyasete dayanan vatandaşlık görevini yerine getirirken, hizmet etmek için seçilen siyasetçi de; hizmetin temel prensibinin sadece halk olduğunu bilmeli ve hizmetlerini bu anlayışa dayalı olarak yapmalıdır. Bir siyasetçi için güvenilir olabilmek önemlidir. Siyasetçi kendisine duyulan güven sayesinde siyasetini sürdürebilir, toplum ve kamuoyu desteğini alabilir. Seçilerek halkına hizmet yapma hakkına sahip olan siyasetçinin toplumun gözündeki konumunu siyasetçi-hizmet ilişkisindeki yöntemi ve uygulamaları belirler.
Hizmetin temel prensibi halk’tır. Halk, siyasetin öncesinde ve sonrasında bir belirleyen olarak bu prensibin içinde hep vardır ve var olacaktır. Halk, siyasetin başrol oyuncusudur. Siyasete halka hizmet etmek için soyunan, bu yanı ile halka hizmetkar olmayı baştan kabul eden ve bunun üstüne namus belgeleri hazırlayan siyasetçi, halkın verdiği görev için aldığı yetkiyi iyi kullanamazsa, halkın yetkisini hiçe sayıp aldığı görevleri yok sayıp bu görevlerden kaçınırsa, bir daha arkasında toplum ya da kamuoyu desteğini asla bulamaz. Yöntem ve uygulamaları ile halktan tamamen kopan, halkın tepkisine rağmen halk tarafından verilen görevler için kaçak güreşen, halkı ve kamuoyu görüşlerini yok sayan siyasetçiye halk ilk seçimlerde; “Hangi yüzle halkın desteğini istiyorsun” diye sorar.
Güven işi gömlek düğmesi gibidir. Birinciyi yanlış ilikledin mi, sürer gider. En başından beri yanlış yaptığını fark edemeyen siyasetçi bunu fark ettiğinde iş işten geçmiş, atı alan Üsküdar'ı geçmiş olacaktır.
Bu halk artık karşılıklı güven sorunu yaşadıkları siyasetçilere destek vermeyecek, bunu artık her koşul ve fırsatta görecek ve halka güvenmeyenler bu gerçekle yüzleşeceklerdir. Bu tür siyasetçilerle birlikte hareket edenlerin artık bu halka verecek bir şeyleri olmadığına inanıyoruz. Onlar, toplumsal tepkilerin ve kamuoyu reflekslerinin bir şekilde farkında olacaklar. Toplum, bu güvenden yoksun olanların artık bu kendi çevrelerinde neleri inşa etmeye çalıştıklarının farkına varacak ve tavrını net olarak ortaya koyacaktır.
Elbette bunu yaparken siyasetçileri bu duruma sokanın kendisi olduğunu unutmamalı, daha önce yaptığı gibi siyasetçilere fazla anlam yüklememeli, onları boş yere pohpohlayıp gaza getirmemelidir.
Eğer bugün siyasette karşılıklı güven eksiği varsa bunun asıl sebeplerinden birisi halkın siyasetçilere gereğinden fazla anlam yüklemesidir.
"Bir insanı doğru yapmak isterseniz ona güveniniz; düzenbaz yapmak isterseniz ona güvenmeyiniz." (G. Bernard Snaw)
Siyasetçiyi seçen durumundaki halk; temeli siyasete dayanan vatandaşlık görevini yerine getirirken, hizmet etmek için seçilen siyasetçi de; hizmetin temel prensibinin sadece halk olduğunu bilmeli ve hizmetlerini bu anlayışa dayalı olarak yapmalıdır. Bir siyasetçi için güvenilir olabilmek önemlidir. Siyasetçi kendisine duyulan güven sayesinde siyasetini sürdürebilir, toplum ve kamuoyu desteğini alabilir. Seçilerek halkına hizmet yapma hakkına sahip olan siyasetçinin toplumun gözündeki konumunu siyasetçi-hizmet ilişkisindeki yöntemi ve uygulamaları belirler.
Hizmetin temel prensibi halk’tır. Halk, siyasetin öncesinde ve sonrasında bir belirleyen olarak bu prensibin içinde hep vardır ve var olacaktır. Halk, siyasetin başrol oyuncusudur. Siyasete halka hizmet etmek için soyunan, bu yanı ile halka hizmetkar olmayı baştan kabul eden ve bunun üstüne namus belgeleri hazırlayan siyasetçi, halkın verdiği görev için aldığı yetkiyi iyi kullanamazsa, halkın yetkisini hiçe sayıp aldığı görevleri yok sayıp bu görevlerden kaçınırsa, bir daha arkasında toplum ya da kamuoyu desteğini asla bulamaz. Yöntem ve uygulamaları ile halktan tamamen kopan, halkın tepkisine rağmen halk tarafından verilen görevler için kaçak güreşen, halkı ve kamuoyu görüşlerini yok sayan siyasetçiye halk ilk seçimlerde; “Hangi yüzle halkın desteğini istiyorsun” diye sorar.
Güven işi gömlek düğmesi gibidir. Birinciyi yanlış ilikledin mi, sürer gider. En başından beri yanlış yaptığını fark edemeyen siyasetçi bunu fark ettiğinde iş işten geçmiş, atı alan Üsküdar'ı geçmiş olacaktır.
Bu halk artık karşılıklı güven sorunu yaşadıkları siyasetçilere destek vermeyecek, bunu artık her koşul ve fırsatta görecek ve halka güvenmeyenler bu gerçekle yüzleşeceklerdir. Bu tür siyasetçilerle birlikte hareket edenlerin artık bu halka verecek bir şeyleri olmadığına inanıyoruz. Onlar, toplumsal tepkilerin ve kamuoyu reflekslerinin bir şekilde farkında olacaklar. Toplum, bu güvenden yoksun olanların artık bu kendi çevrelerinde neleri inşa etmeye çalıştıklarının farkına varacak ve tavrını net olarak ortaya koyacaktır.
Elbette bunu yaparken siyasetçileri bu duruma sokanın kendisi olduğunu unutmamalı, daha önce yaptığı gibi siyasetçilere fazla anlam yüklememeli, onları boş yere pohpohlayıp gaza getirmemelidir.
Eğer bugün siyasette karşılıklı güven eksiği varsa bunun asıl sebeplerinden birisi halkın siyasetçilere gereğinden fazla anlam yüklemesidir.
"Bir insanı doğru yapmak isterseniz ona güveniniz; düzenbaz yapmak isterseniz ona güvenmeyiniz." (G. Bernard Snaw)
YORUMLAR