Karşıyaka, Srebrenica soykırımını unutmadı!
Karşıyaka Belediyesi, 8 bin 372 sivilin katledildiği Srebrenica soykırımının 29. yıl dönümü dolayısıyla anma töreni düzenledi. “Ölüm Yolunda Barış için Yürüyenler” başlıklı bir belgesel ve fotoğraf sunumunun yapıldığı törende tarihi acılar tekrar hatırlandı. Konuşmacılar, “Yüreklerimize 29 yıl önce düşen ateş halâ taze. Unutmayacağız, unutturmayacağız” mesajını verdi.
12 Temmuz 2024 - 12:23
Bosna Hersek’in Srebrenica kentinde 11 Temmuz 1995'te katledilen 8 bin 372 can, Karşıyaka Belediyesi tarafından Ahmet Piriştina Balkan Kültür Merkezi'nde düzenlenen törenle anıldı. Etkinliğe İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Karşıyaka Belediyesi Meclis Üyesi, İzmir Büyükşehir Belediyesi Balkan Masası Sorumlusu Atilla Baysak ve eşi Banu Baysak, CHP Karşıyaka İlçe Başkanı Levent Güçlü, Belediye Meclisi üyeleri, Dünya Bosna Hersek Göçmenleri Derneği Başkanı Hasan Şehoviç, Türkiye Bosna Hersek Kültür Dernekleri Federasyonu Başkan Yardımcısı Cemal Şenel, muhtarlar ve vatandaşlar katıldı. Fotoğraf sanatçıları Aylin Telef ve Ayşegül Çetinkalp'in Bosna Hersek'te çekimini gerçekleştirdikleri “Ölüm Yolunda Barış için Yürüyenler” adlı belgesel ve fotoğraf sunumu, katılımcılara duygusal anlar yaşattı.
KATLİAMLARIN SEMBOLÜ
Törendeki konuşmasında Srebrenica’nın bir sembol haline geldiğini vurgulayan Atilla Baysak “20. yüzyılda, dünyanın gözü önünde ve Avrupa’nın göbeğinde yaşandı bütün bu acılar. Srebrenica’da yaşananlar kayıtlı ve soykırım ispatlı olduğu için bir sembol oldu ama Bosna Hersek’in her tarafında buna benzer katliamlar yapıldı. Yakama taktığım Srebrenica çiçeğinin ortasındaki yeşil kısım, 11 Temmuz’u ve 11 günü simgelemek için 11 tabut aslında; etrafındaki beyazlar da beyaz başörtülü annelerin, ablaların, kardeşlerin tabutların üstüne kapanmasını temsil ediyor. Maalesef şu anda Gazze’de devam eden korkunç bir katliam var. Böyle acıların bir daha yaşanmaması için bu günleri anmamızda, hatırlamamızda fayda var” dedi.
ANMA VE HATIRLATMA GÜNÜ
Dünya Bosna Hersek Göçmenleri Birliği Başkanı Hasan Şehovic “Biz de savaşı yaşayanlardanız, 1992 yılının sonunda evlerimizi terk etmek zorunda kaldık. Burada Kemal Baysak ve ailesi bize kucak açtı. Savaş sırasında, Bosna Hersek saldırı ve işgal halindeyken bir buçuk milyon insan ülkesini terk etti. 1992-1995 yılları arasında 100 bin kişi hayatını kaybetti. Srebrenica’da 11 Temmuz ile 22 Temmuz arasında 8 bin 372 kişi katledildi. Bu yıl Birleşmiş Milletler’in aldığı karar ile 11 Temmuz bu soykırımı anma ve hatırlatma günü olarak kabul edildi. Acımasızca katledilen insanların unutulmaması için büyük bir karar” diye konuştu.
“İÇ SAVAŞ DEĞİLDİ”
Türkiye Bosna Hersek Kültür Dernekleri Federasyonu Başkan Yardımcısı Cemal Şenel de “1992-1995 yıllarında yaşananlar iç savaş değildi; soykırımdı. Srebrenica’da ve Bosna’nın her yerinde katliamlar yapıldı. Yaşanan bu acıları unutmayalım, unutturmayalım” ifadelerini kullandı.
GÖZYAŞLARIYLA ANLATTI
Konuşması sırasında gözyaşlarını tutamayan Ayşegül Çetinkalp, soykırımı unutturmamak adına bu fotoğraf sergisini hazırladıklarını belirterek “Soykırımı belgesellerde izlediğimizde mutlaka Marş Mira’ya katılmamız gerektiğini anladık. Soykırım kurbanlarının anısına Bosna Hersek'te her yıl düzenlenen bu barış yürüyüşünde toplu mezarları, evlerdeki mermi izlerini gördük. Orada insanlar cenazelerine yıllar sonra kavuşuyor. Biz gittiğimizde bile defin işlemleri vardı. Çaresizliği de umut ışığını da görüyorsunuz. Sonrasında, o acıları unutturmamak adına, yürüyüşte yaptığımız çekimlerden sergi ve belgesel oluşturduk” dedi.
“KEMAL BAYSAK’IN RUHU ŞAD OLSUN”
Aylin Telef de “Bizim aslında başta bir belgesel fikrimiz yoktu, amacımız Marş Mira yürüyüşüne katılmaktı. Orada yaşadıklarımızdan sonra sergi açmaya karar verdik. Kemal Baysak’a konudan bahsettik, kendisi de bize bu sergiyi açacağını söyledi. Ruhu şad olsun, onun sayesinde birçok insan bilgilendi” diye konuştu.
KATLİAMLARIN SEMBOLÜ
Törendeki konuşmasında Srebrenica’nın bir sembol haline geldiğini vurgulayan Atilla Baysak “20. yüzyılda, dünyanın gözü önünde ve Avrupa’nın göbeğinde yaşandı bütün bu acılar. Srebrenica’da yaşananlar kayıtlı ve soykırım ispatlı olduğu için bir sembol oldu ama Bosna Hersek’in her tarafında buna benzer katliamlar yapıldı. Yakama taktığım Srebrenica çiçeğinin ortasındaki yeşil kısım, 11 Temmuz’u ve 11 günü simgelemek için 11 tabut aslında; etrafındaki beyazlar da beyaz başörtülü annelerin, ablaların, kardeşlerin tabutların üstüne kapanmasını temsil ediyor. Maalesef şu anda Gazze’de devam eden korkunç bir katliam var. Böyle acıların bir daha yaşanmaması için bu günleri anmamızda, hatırlamamızda fayda var” dedi.
ANMA VE HATIRLATMA GÜNÜ
Dünya Bosna Hersek Göçmenleri Birliği Başkanı Hasan Şehovic “Biz de savaşı yaşayanlardanız, 1992 yılının sonunda evlerimizi terk etmek zorunda kaldık. Burada Kemal Baysak ve ailesi bize kucak açtı. Savaş sırasında, Bosna Hersek saldırı ve işgal halindeyken bir buçuk milyon insan ülkesini terk etti. 1992-1995 yılları arasında 100 bin kişi hayatını kaybetti. Srebrenica’da 11 Temmuz ile 22 Temmuz arasında 8 bin 372 kişi katledildi. Bu yıl Birleşmiş Milletler’in aldığı karar ile 11 Temmuz bu soykırımı anma ve hatırlatma günü olarak kabul edildi. Acımasızca katledilen insanların unutulmaması için büyük bir karar” diye konuştu.
“İÇ SAVAŞ DEĞİLDİ”
Türkiye Bosna Hersek Kültür Dernekleri Federasyonu Başkan Yardımcısı Cemal Şenel de “1992-1995 yıllarında yaşananlar iç savaş değildi; soykırımdı. Srebrenica’da ve Bosna’nın her yerinde katliamlar yapıldı. Yaşanan bu acıları unutmayalım, unutturmayalım” ifadelerini kullandı.
GÖZYAŞLARIYLA ANLATTI
Konuşması sırasında gözyaşlarını tutamayan Ayşegül Çetinkalp, soykırımı unutturmamak adına bu fotoğraf sergisini hazırladıklarını belirterek “Soykırımı belgesellerde izlediğimizde mutlaka Marş Mira’ya katılmamız gerektiğini anladık. Soykırım kurbanlarının anısına Bosna Hersek'te her yıl düzenlenen bu barış yürüyüşünde toplu mezarları, evlerdeki mermi izlerini gördük. Orada insanlar cenazelerine yıllar sonra kavuşuyor. Biz gittiğimizde bile defin işlemleri vardı. Çaresizliği de umut ışığını da görüyorsunuz. Sonrasında, o acıları unutturmamak adına, yürüyüşte yaptığımız çekimlerden sergi ve belgesel oluşturduk” dedi.
“KEMAL BAYSAK’IN RUHU ŞAD OLSUN”
Aylin Telef de “Bizim aslında başta bir belgesel fikrimiz yoktu, amacımız Marş Mira yürüyüşüne katılmaktı. Orada yaşadıklarımızdan sonra sergi açmaya karar verdik. Kemal Baysak’a konudan bahsettik, kendisi de bize bu sergiyi açacağını söyledi. Ruhu şad olsun, onun sayesinde birçok insan bilgilendi” diye konuştu.
YORUMLAR