Narlıdere Belediye Başkanı Ali Engin: 'Kıt bütçeyle iyi işler yapılacağını gösterdik'
Yaşar Eyice yazdı...
*- Şampiyon Narlıdere’nin ‘şampiyon’ başkanı...
Narlıdere’nin ‘Şampiyon’ bir Belediye Başkanı var...
Şampiyon deyince aklınıza spor gelmesin..
Ya da İzmir’in eski efsane başkanlarından ‘Boksör İhsan Alyanak!’
Narlıdere’nin siyasette Türkiye Şampiyonu, yani en fazla oy ile seçilen Belediye Başkanı Ali Engin...
Dikkatinizi çekmek istiyorum, Ali Engin yalnız İzmir’de, Ege’de değil, 31 Mart 2019 seçimlerinde CHP’den aday olduğu İzmir’in merkez ilçelerinden Narlıdere’de sandıklar açılır açılmaz açık ara oy alarak başkan seçildi..
Siyasette tanınan bir isim, aynı zamanda da iş hayatında...
Yani girişimci...
*- Faydasını görüyor
1965 doğumlu olan Narlıdere Belediye Başkanı Ali Engin, Ege Üniversitesi Edebiyat Tarih Bölümünü ve yine Ege Üniversitesi İşletme Programını tamamladı.
İş yaşamımı Engin İnşaat Gayrimenkul Geliştirme Yönetim Kurulu Başkanı olarak sürdürüyor.
Yüksek Mimar İlke Engin ile evli.
İzmir Müteahhitler Derneği, İzmir Ticaret Odası, BİLSES Vakfı, Karşıyaka Spor Kulübü ve Atatürkçü Düşünce Derneği Karşıyaka Şubesi’nde aktif görevler aldı.
Neden ‘girişimci’ dediğimiz bu anlatımdan çıkarmışsınızdır.
Devam edelim:
CHP’den seçildi, ama paraşütle yukarıdan inmedi...
CHP çalışmalarına Karşıyaka İlçe Yönetim Kurulu Üyesi, İzmir İl Yönetim Kurulu Üyesi, İzmir İl Başkan Yardımcısı, 2012-2015 yılları arasında CHP İzmir İl Başkanlığı, 25,26 ve 27. Dönem CHP İzmir 2.Bölge Milletvekilliği Adaylığı, geçmiş dönemlerde ve halen CHP Kurultay Delegeliği görevleriyle partisin katkıda bulunurken, halkla iç içe oldu.
Binlerce kişinin elini sıktı, sıkıntılarını dinledi, çözüm yollarını araştırdı.
Tabii ki bu Narlıdere’de de, Abdül Batur’dan sonra büyük bir başarının kapısını açtı.
*- Sorumluluk ve omuzlarında ağır bir yük var
‘Türkiye genelinde en yüksek oy oranına ulaşmanın sorumluluğunu taşıyorum.
Bu şampiyon ilçeye yakışan icraatlar yapmak istiyoruz.
Seçim döneminde verdiğimiz sözlerin en aza iki katı iş yapacağız. Narlıdere ekonomisini yüzde 100 artıracağız.
Bu sözü yerine getireceğiz.’ diyor Narlıdere Belediye Başkanı Ali Engin...
‘Borç yiğidin kamçısıdır’ derler...
Türkiye’de borçsuz bir kişiyi bile bulamazsınız...
Tabii ki her belediye gibi Narlıdere’nin de hizmet için borcu var...
Söylediği şu:
‘Küçük bütçelerle, kıt olanaklara her türlü projeler pek ala yapılabiliyormuş.
Bizim de borcumuz var.
Bunu bahane etmiyoruz.
Borcu bilerek seçildim...’
İşte gerçekçi bir başkan...
Kimseyi suçlamıyor, ‘Benden önce’ diyerek söze başlamıyor, birçoğu gibi...
Gerçekçi ve yalın konuşuyor...
Zaten kendisini CHP İl Başkanlığı döneminden de tanıyoruz...
Belki görünüşü ‘Ciddi bir işadamı’ gibi olsa da ‘sıcak bir yüreği’ var...
‘Vicdan sahibi’ bir kişilik sahibi...
Mutlaka karşısındakini dinler, dinler ve kararını öyle verir...
*- Bilimsel olarak ele alırsak
Bu arada anımsatmak istiyorum...
Girişimcilik yolculuğuna başlamadan önce kendinize sormanız gereken 5 soru oluyor..
Her girişim yolculuğu cesaretle başlar.
İlham kaynağının olup olmadığı önemlidir ve devamında da zorluklarla başa çıkabilme özelliği gerekmektedir.
Bazı kötü deneyimler sizleri girişimcilik yolculuğuna hazırlar.
Kendi markanızı oluşturmak istersiniz ve geçmiş tecrübelerinizle birlikte girişimci olmaya karar verirsiniz.
Ama öncesinde girişimci olmanın sizin için uygun olup olmadığına karar vermeniz gerekir.
Bunun için kendinize sormanız gereken beş tane soru vardır.
İsterseniz bunlara bir göz atalım.
*- Neden girişimci olmak istiyorum?
Girişimcilerin ortak belirli nitelikleri, kişilik özellikleri ve değerleri olsa da her girişimcinin yolculuğu benzersizdir.
Bu nedenle, bu sorunun cevabı insandan insana büyük ölçüde değişir. Biraz zaman ayırarak kendiniz için cevap vermelisiniz.
İnsanların çoğu hayattaki riskleri almış ve bir şekilde kendilerine güven konusunda düşünce sıçramalarına maruz kalmışlardır.
Bu daha önceki deneyimler, bir iş kurmak için gerekli olan ilham kaynağını bulmanızı sağlayabilir.
Geçmişte cesur olduğunuz ve hayalini kurduğunuz zamanı hatırlıyor musunuz?
İşte bunun için yine kendinizin cesur versiyonu olmalısınız.
*- Hikâyeniz nedir?
Herkes iyi bir hikayeyi sever.
Bir girişimci olarak, hikayenizi bilmek, marka güvenilirliğinizi oluşturmanıza yardımcı olur.
Deneyimlediğiniz sıkıntı hakkında otantik ve gerçekçi olmak kitlenize bağlanmanıza ve markanızın itibarını oluşturmanıza yardımcı olur.
*- Değerleriniz nedir?
Temel değerlerinizi ve bir birey olarak neyi temsil ettiğinizi bilmek markanızı tanımlamanıza yardımcı olabilir.
Değerlerimiz bize bir amaç ve yön duygusu verir.
Sonucunda işiniz için bir çapa işlevi görebilir.
Markanızın temelinde hangi değerler yatıyor?
Genç nesli etkileyen mi?
Yaratıcılık mı?
Yoksa tamamen farklı bir şey mi?
*- Rahatsız olma düşüncesinden memnun musunuz?
Girişimciler kendi rahatlık alanlarından çıkmaya istekli olmalıdırlar.
Pek çok girişimci, bu düşüncenin yeni şeyler öğrenmek ve zorluklarla karşılaşmak için onları nasıl motive ettiği hakkında hikayeler paylaşıyor. Rahatsız olmanın iyi olduğu düşüncesini kucakladıktan sonra endişenizi giderebilir ve deneyimlerinizi çeşitlendirebilirsiniz.
*- Geride ne bırakmak istersin?
Bu soru, başlangıç için büyük ve önemli bir sorudur. Girişimcilik yolculuğunda miras olarak bir iz bırakabilirsiniz.
Miras düşüncesi büyük bir şey olarak düşünülmektedir.
Ama gelecekte kendinizin gurur duyacağı ve takdir edileceğiniz fikirler de miras olabilir.
Kendinize geride ne bırakmak istediğinizi sormalısınız.
Sonuç olarak:
Girişimcilerin, başarısızlıkla iyi bir ilişki içerisinde olmaları gerektiğini bilmelisiniz.
Başarısızlık ise, bizim öğrenmemizi ve gelişmemizi sağlayan bir etkendir. Zaman, sabır ve her şeyden önce cesaret ister.
Herkes başarısız olur, önemli olan kalkıp yeniden başlayabilmektir.
*- Paraşütle inmedi
Bunları neden paylaştım...
Hayat becerilerini ve başarı basamaklarını teker teker çıkan Narlıdere Belediye Başkanı Ali Engin, kolaylıkla, yani belirttiğim gibi ‘paraşütle’ inmedi...
Çıraklık devrini de çoktan aştı, tecrübeleriyle olgunluk döneminde...
Bir yılını ve bugüne gelişini anlatırken şunları söylüyor:
‘Seçim döneminde verdiğimiz sözlerin en aza iki katı iş yapacağız. Narlıdere ekonomisini yüzde 100 artıracağız.
Bu sözü yerine getireceğiz.
Belirttiğim gibi; Türkiye genelinde en yüksek oy oranına ulaşmanın sorumluluğunu taşıyorum.
Bu şampiyon ilçeye yakışan icraat yapmak istiyoruz.
5 yılda bu hedefleri daha da aşacağımıza inanıyoruz.
Kamuoyu araştırması bize gösterdi ki yüzde 95’lere varan oranda projelere destek var.
Demek ki bu projeler ihtiyaçmış.
Küçük bütçelerle, kıt olanaklara her türlü projeler pek ala yapılabiliyormuş.
Güzel işlerle bunu göstermek önemli…
Tekrarlıyorum:
Bizim de borcumuz var.
Bunu bahane etmiyoruz.
Borcu bilerek seçildim.
İyi yönetici; zor olanakların olduğu yerde iyi işleri yapmayı becerir. Partimizle özdeşleşmiş biri olarak bize güvenenleri asla mahcup etmeyeceğiz.
Narlıdere, İzmir’e ve partimize karşımı sorumluluğumuz var.’
Narlıdere Belediye Başkanı Ali Engin’in, ‘5 yılın sonunda tasarladığımız tüm projeleri hayata geçirmek istiyorum.’ Cümlesinin üzerinde durulması gerektiğine inanıyorum.
Bir de şu cümleyi bir kenara yazın:
‘‘Şampiyon ilçeye yakışan projelerimiz var.’
Başkan Engin, ‘ İyi yönetici; zor olanakların olduğu yerde iyi işleri yapmayı becerir. Partimizle özdeşleşmiş biri olarak bize güvenenleri asla mahcup etmeyeceğiz’ diyerek, kendine güvenen Narlıdere halkının yüreğine su serpiyor.
*- Önemli olan gelecek
Narlıdere70 bin nüfuslu bir ilçe.
Önümüzdeki 20 yılda nüfusun 130 binlere dayanacağını hesapladıklarını belirten Başkan Ali Engin, ‘Adımlarımızı buna göre atıyoruz’ diyor.
Yani Narlıdere birçok kentte gördüğümüz ‘yap-boz, tekrar yap-boz’ şeklinde günlerini, haftalarını, yıllarını boşa geçirmeyecek gibi görülüyor.
Narlıdere Belediye Başkanı Ali Engin, geçtiğimiz yıl rekor oyla seçildiğini ve bunun ağırlığını hissettiğini söyleyerek, bizim aracılığımızla kendisine destek veren Narlıderelilere teşekkür ediyor.
“Türkiye’de en yüksek oyu biz aldık.
Başından beri ifade ettiğimiz bir şey.
Bu benim için büyük bir onur aynı zamanda sorumluluk.
İş ve siyaset deneyimizden kampanya döneminde yararlandık.
Şehrin önceliklerini, ihtiyaçlarını tespit ettik.
Bir vizyon belirledik.
Bu vizyon doğrultusunda temel sorunlara eğildik.
Göreve gelir gelmez personeli organize ettik.
Liyakati esas aldık.
Bu devlet yönetiminde çok önemsediğim bir konu.
Herkesi becerisine, emeğine göre görevlendirdik.
Bir yılı çok iyi geçirdik, bugünlere geldik, diyebiliriz.’
Dikkatinizi çekmiştir.
Hiç bir cümlesinde Narlıdere Belediye Başkanı Ali Engin. ‘Ben’ diyerek konuşmaya başlamıyor.
*- insan kalitesi hep önde
Ali Engin Narlıderelilere şöyle hitap etmiş, aşağıdaki mesajı vermişti.
Anımsayalım:
‘Değerli Narlıdereliler;
Deniziyle, doğasıyla ve tarihi dokularıyla, eşsiz güzelliklere sahip olan Narlıdere, yaşam standartları ve insan kalitesiyle İzmir’in, hatta Türkiye’nin en güzel ilçelerinden biridir.
Bizim üzerimize düşen ise çağdaş ve sosyal demokrasi anlayışıyla hizmetler üreterek bu birikimleri gelecek kuşaklara aktarmaktır.
5 yıl boyunca hiç durmadan, yorulmadan, Atatürk ilkelerinden ve Cumhuriyet kazanımlarından taviz vermeden bu kente hizmet üretmek de bizim, Narlıderelilere verdiğimiz en büyük sözdür.
Cumhuriyetimizin kurucusu ve ebedi liderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün evlatları olarak; O’nun gösterdiği yolda, çağdaşlıktan, akıldan, bilimden ve sanat aşkımızdan geri adım atmadan, demokrasi mücadelemizden ödün vermeden ve nihayetinde gücümüzü halktan alarak çalışmaya devam edeceğiz.
Bu yoldaki en büyük gücümüz de Narlıdereliler olacaktır!
Değerli Narlıdereliler;
Çıktığımız bu onurlu yolculukta, sizler bizim en iyi yol arkadaşımız, en değerli yoldaşlarımızsınız…
Sizlerin ufkunu açacak, çocuklarımızın geleceğine ışık olacak yatırımları üretme çabamızda, en büyük destekçimiz ve fenerimiz de siz olacaksınız. Hepinizin önünde saygı ve minnetle eğiliyorum.
Sizleri en iyi dileklerimle selamlıyor, sevgilerimi sunuyorum.’
Bir de seçildikten sonda halka tepeden bakanları, kimseye selam vermeyenleri, kendisini en yukarıda gören siyasetçileri anımsayın, bir de halkın önünde eğilen halkçı bir başkan olan Ali Engin’i...
*- Narlıdere’nin birçok avantajı var
Narlıdere’nin birçok avantajının olduğunu vurgulayan Başkan Engin, ‘Ulaşım bunlardan biri…Narlıdere metrosu bitecek. En kolay ulaşım ilçemize olacak.
En başta koyduğumuz hedefler var;
Özellikle Karabağlar, Konak gibi bölgelerden günü birlik Narlırdere’ye geleceği ve İzmirlilerin vakit geçireceği alanlar oluşturacağız.
Bundan hem Narlıdereliler hem de çevre ilçelerde yaşayan vatandaşlarımız yararlanacak’ diyor.
*- Tek tek vizyon projelerini anlattı!
Narlıdere Belediye Başkanı Ali Engin, projelerini şu sözlerle anlattı:
‘Narlıdere İzmir’in merkezinde bir ilçe.
Doğal üstünlükleri olan, denize kıyısı, orman alanları mevcut, ulaşımı kolay…
Biz ilçemizin ekonomisini daha güçlendirmek istiyoruz.
Yukarı köy projemiz var.
Tarihi bir bölge.
100 yakına binayı burada restore edeceğiz.
Denizi daha aktif kullanmak istiyoruz.
Bu çerçevede butik otelciliği özendirmek istiyoruz.
Sokak yayalaştırılmasına öncelik vereceğiz.
İzmir’in şehir içinde tek olacak bir projemiz var.
Bisiklet yolu. Denizle ormanı buluşturuyoruz.
Önümüzdeki yılın Temmuz ayında bu proje bitecek.
Vatandaşların dinleneceği yiyip içecekleri alanlar olacak.
Yeni meydanlar yapacağız.
Pir Sultan Abdal Parkı 254 bin metrekare alanda yapılacak.
Metro bittiğinde Narlıdere çok rahat gelinebilecek bir noktaya ulaşacak.
Ayrıca ilçemiz spor, kültür ve sanat kenti olacak.
Çocuk senfoni orkestrasını kurduk. Bu bir ilk. Ailelere ve eğitmenlere teşekkür ediyoruz.
Sahil evlerinde tenis kulübü kuracağız. İki yıl içinde bitirmek istiyoruz”
*- Belediyecilik icraat işi
‘Belediyecilik icraat işi’ diyen Başkan Engin, belediyeciliğin klasik hizmetlerinin yanında yeni dönemde yerinden yönetim, yerel kalkınma, tarım ve turizmin de çok önemli olduğunu vurguladı.
Engin, ‘Biz bunun farkındayız. Dünyada şehirler, ilçeler yarışıyor. Öne çıkanlar refah içerisinde yaşıyorlar. İşsizlik azalıyor. Turizm, doğa, çevre gibi unsurlar kalkınmada dikkat edilmesi gereken noktalar.
İş dünyasından geliyor olmam, hızlı kararlar almamızı sağlıyor.
İl başkanlığı dönemimde belediyelerle sıkı bir şekilde proje çalışmamız olmuştu. Bu da bize avantaj sağladı.’
*- Birbirini destekleyen hedeflerimiz var!
Her yıl ilçeye bir kreş kazandıracaklarını, bunun ilkini açtıklarını ikincisini de önümüzdeki Ağustos ayında hizmete açmayı planladıklarını anlatan Engin, ‘Kreş projelerini önemsiyorum. Çocuk senfoni orkestrası çok önemsedik. Kadın kooperatifi kurduk. Üretim ve satış yapıyor. 50’ye yakın kadın üretim yapıyor. Bunu 100’e çıkarmayı düşünüyoruz.
Turizm hedefiyle 10’a kadar satış yeri ayarlayacağız.
Burada ürünler pazarlanacak. Onlara pazarlama gibi kurslar veriyoruz.
Eylülde 150 örencimize meslek kurslarına başlıyoruz. İş garantili olacak.
Her yaptığımız iş önemli. Birbirini destekleyen hedefler.
*- Dünyaya açılıyor
Dünya Slow Food birliğine üye olduk.
Narlıdere’yi gastronomi, sağlıklı gıda kenti yapmak istiyoruz. Birliğin İtalya’daki merkezi ile temas halindeyiz.
Slow Food sağlıklı, iyi temiz gıda demek.
Bu virüsle yerel gıdanın ne kadar önemli olduğunu gördük.
Bu ihtiyaçlara cevap verecek.
Her şeyin fabrikasyon olduğu bir dönemi yaşıyoruz. Küçük üreticilerle yola çıkacağız’ dedi.
*- Park orman Narlıdere’ye geliyor
Narlıdere Belediye Başkanı Engin, 15 bin metrekare alanda Park Orman Narlıdere projesini hayata geçireceklerini söyledi.
Engin, ‘Gerçekten tabiat harikası bir bölge… Dereler, ağaçlar…Şehir merkezine 1.5 kilometre.
Bisiklet yolu ormandan denize kadar getirecek. Ayrıca Sahil Evlerine bir çay bahçesi yapacağız’ diyerek sözlerini tamamladı.
*- Narlıdere’nin tarihçesi
Narlıdere'nin ilk yerleşimi ile ilgili sağlıklı bilgiler bulunamamakla birlikte, İzmir tarihinden ayrı düşünemeyeceğimiz bölgenin Hitit yazıtlarına göre MÖ 2000'lerde Luvilerin egemenliği altında olduğu bilinmektedir.
Daha sonra sırasıyla Lidyalılar, Persler, Büyük İskender'in MÖ 332'de Batı Anadolu'yu ele geçirmesiyle kısa bir dönem Makedonya Krallığı, Bergama Krallığı ve M.Ö 133 - M.S. 395 arası Romalılar egemenlik sürmüş.
Romalılar tarafından Luvi dilinde ‘Su geçidi, boğaz’ anlamına gelen AKHİLLEON adıyla anılan bölge Roma İmparatorluğu'nun parçalanmasıyla Bizans egemenliğine geçmiş.
Milattan Sonra 440 yılında Hun, 665 yılında ise Arap akınlarıyla tüm İzmir gibi Türk ve Müslümanlar ile tanışan bölge 1071’de Çaka Bey tarafından ele geçirilince Selçuklu egemenliğine girmiş.
İlerleyen yıllarda Bizans, Ceneviz ve Rodos Şövalyeleri arasında el değiştirmiş.
Selçuklu İmparatorluğu’nun yıkılmasıyla Aydınoğulları Beyliği’nin hâkim olduğu bölge, 1425 yılında Sultan II. Murat tarafından Osmanlı topraklarına katılmış.
1472 yılında Venedik saldırısı sırasında büyük zarar görmüş.
1666 yılında şimdiki Yenikale bölgesinde bulanan ve Köprülü Mehmet Paşa tarafından yaptırılan kaleden dolayı Osmanlı döneminde Sancakkale adıyla anılmış.
Ali Onbaşı Deresi etrafında bulunan nar ağaçlarından dolayı Narlıdere ismi verildiği söylenen bu ilçemiz tapu kayıtlarında Tozluyurt adıyla da anılıyor.
Birinci Dünya Savaşı sırasında Sancakkale, İngilizler tarafından iki kez top ateşine tutulmuş ve ilk saldırıda ölen subay ve erlerimiz Narlıdere Şehitliği'ne gömüldüler.
Narlıdere ile ilgili bilinen ilk belgeler 13 ve 27 Kasım 1886 ile 27 Şubat 1887 tarihli devlet belgeleridir ki, bu belgelerde Narlıdere ismi geçmektedir.
Bu belgelerde Narlıdere ismi geçmektedir.
Bu belgeler Yenikaleyi çevreleyen bataklıkların kurutulması çalışmalarından bahsedilmektedir.
YORUMLAR