Osmanlı'nın en sancılı 33 yılının tanığı... Yıldız Sarayı kapılarını yeniden açtı

İstanbul’daki Yıldız Sarayı 6 yıllık restorasyonun ardından açılırken Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, “Osmanlı’nın en muhataralı 33 yılına tanıklık eden Yıldız...

Osmanlı'nın en sancılı 33 yılının tanığı... Yıldız Sarayı kapılarını yeniden açtı
20 Temmuz 2024 - 08:44

Sultan III. Selim zamanında yaptırılan ve Sultan II. Abdülhamid zamanında genişletilerek devlet sarayı haline getirilen Yıldız Sarayı Müzesi, 6 yıllık restorasyonun ardından Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan tarafından açıldı. Erdoğan restorasyonda emeği geçen herkese teşekkür ederek şöyle devam etti:

SIRADAN BİR ESER DEĞİL

“Burası asla sıradan bir eser, sıradan bir yapı değildir. 200 yıllık tarihiyle Yıldız Sarayı, Osmanlı’nın en sancılı yıllarına bizzat şahitlik etmiştir. Biliyorsunuz Yıldız Sarayı Sultan 2. Abdülhamit’le özdeş hale gelmiştir. Ancak sarayın geçmişi, Sultan 3. Selim’in Mihrişah Valide Sultan için 1805’te yaptırdığı kasra kadar gitmektedir. Bu kasırdan günümüze sadece iç bahçedeki çeşme kalmıştır. 2. Mahmud da burayı yeni ordunun askerlerinin talimlerini izlemek için kullanmıştır.

ÜLKEYİ BURADAN YÖNETTİ

Yıldız Sarayı’na asıl hüviyetini kazandıran ise Abdülhamid Han olmuştur. Sultan Abdülhamid’in tahta geçtikten kısa süre sonra maiyetini ve haremini Dolmabahçe Sarayı’ndan Yıldız’a nakletmesiyle birlikte artık burası kasır değil, Yıldız Sarayı olarak anılmaya başlamıştır. Üstat Necip Fazıl’ın, 36 Türk hükümdarı arasında belki en büyüğü olarak tarif ettiği Sultan 2. Abdülhamid, 33 yıl boyunca 1909 darbesine kadar devleti buradan yönetti. Osmanlı’nın en muhataralı 33 yılına tanıklık eden Yıldız Sarayı, Devleti Aliyye’ye yönelen yıkma girişimleri karşısında direnişin de sembolü oldu.

MUSTAFA KEMAL’İN YILDIZ ANISI

Yıldız Sarayı’nın milli mücadele tarihimizde de özel bir yeri bulunuyor. Gazi Mustafa Kemal Bandırma vapuruyla yola çıkmadan bir gün önce buraya gelmiş ve Sultan Vahdettin’le görüşmüştür. Gazi Mustafa Kemal o tarihi görüşmeyi şöyle anlatır: ‘Yıldız Sarayı’nın ufak bir salonunda Vahdettin’le adeta diz dize denecek kadar yakın oturduk. Salonun Boğaziçi’ne doğru açılan penceresinden gördüğümüz manzara şu. Düşman zırhlıları bordolarındaki toplar sanki Yıldız Sarayı’na doğrulmuş. Vahdettin hiç unutmayacağım şu sözlerle konuşmaya başladı: ‘Paşa, paşa. Şimdiye kadar devlete çok hizmet ettin. Bunların hepsi artık bu kitaba girmiştir. Ve tarihe geçmiştir. Bunları unutun. Asıl şimdi yapacağın hizmet hepsinden mühim olabilir. Paşa, paşa, devleti kurtarabilirsin.” Bunun üzerine Gazi Mustafa Kemal, Sultan Vahdettin’e şu cevabı verir; “Merak buyurmayın efendimiz. Noktayı nazarı şahanenizi anladım. İradeyi seniyyeniz olursa hemen hareket edeceğim. ‘Muvaffak ol’ hitabına mazhar olduktan sonra huzurdan çıktım. Ayaklarımızın patırtısını işittirmeden saraydan uzaklaştık.’”

ŞEHİR İÇİNDE ŞEHİR

Cumhurbaşkanı Erdoğan “Marangozhaneleri, mutfakları, ahırları, eczanesi, fabrikaları, savunma birimleri, resmi daireleri, sebze ve meyve bahçeleri, kütüphanesi, müzesi, silahhanesi ve tiyatrosuyla Yıldız Sarayı, alışılagelmiş saraylardan ziyade kendi kendine yeter bir şehri andırır. Sultan 2’inci Abdülhamit döneminde sarayda ve mücavirinde sultanın aile efradıyla birlikte toplam 12 bin kişinin yaşadığı rivayet ediliyor” dedi.

AĞUSTOS SONUNA KADAR ÜCRETSİZ

Cumhurbşkanı Erdoğan konuşmasında Yıldız Sarayı’nın ağustos sonuna kadar ücretsiz olarak ziyaret edilebileceğini söyledi.

100 YIL SONRA HALKLA BULUŞUYOR

Yıldız Sarayı kompleksi, Osmanlı Devleti’nin son sarayı olması açısından ayrı bir önem taşıyor. Asıl şeklini Sultan II. Abdülhamid döneminde alan saray, 33 yıl boyunca devletin yönetim merkezi, Sultan’ın ve ailesinin ikametgâhı olarak kullanıldı. Yıldız Sarayı, Abdülhamid’in tahttan indirilmesiyle önemini yitirdi. Saray, 1922’de saltanatın kaldırılmasıyla kapılarını tümüyle dış dünyaya kapattı. 1924’ten sonra çeşitli devlet kurumlarının idaresindeydi. 1924’te Erkan-ı Harbiye Mektebi’ne tahsis edilen, daha sonra “Harp Akademileri” olarak kullanılan ve 1978’de Kültür Bakanlığı çatısı altında hizmet veren Yıldız Sarayı, 2015’te Cumhurbaşkanlığı’na bağlandı. 2018’de Milli Saraylar’a devredilen saray, aynı yıl restorasyona alındı. Beşiktaş’ın Yıldız tepesinde yaklaşık 500 bin metrekarelik bir alana kurulan Yıldız Sarayı kompleksi, pazartesi dışında her gün ziyarete açık olacak.

SAVARONA’YA SAHİP ÇIKAN YİNE BİZ OLDUK

Türkiye’nin tarih hazinesine dikkat çeken Erdoğan şöyle devam etti: “Değerli misafirler, biz hazine değerindeki eserlerinin kıymetini çok iyi bilemeyen bir milletiz. Bakınız sadece Yıldız Sarayı değil, milletimizin tarihinde ve hafızasında iz bırakan birçok obje de bu kadirbilmezlikten payını aldı. Gazi Mustafa Kemal’in ömrünün son aylarını geçirdiği Savarona yatının hangi skandallarla gündeme geldiğini hepimiz hatırlıyoruz. Savarona yatını devraldık. Kısa bir süre sonra inşallah restorasyonu bitiyor. Ardından olması gerektiği şekilde misafir devlet ve hükümet başkanlarını ağırlamak için inşallah kullanmaya başlıyoruz. Bunu bile eleştirenler, akla hayale gelmedik iddialarda bulunanlar çıktı.

6 BİN KÜLTÜR VARLIĞINI ONARDIK

Oysa lafa gelince Atatürk konusunda mangalda kül bırakmayanların çürümeye terk ettiği Savarona yatına sahip çıkan yine biz olduk. Aynı durum pek çok tarihi eser, yapı ve obje için de geçerlidir. Birileri Cumhuriyetin arkasına saklanıp Osmanlı karşıtlığı yaparken, biz hiçbir zaman ayrım gözetmeden tarihimizin tüm dönemlerini kucakladık. ‘Tarihe vefa, geçmişe saygı’ anlayışıyla ülkemiz ve yurt dışındaki ecdat yadigarı eserlerimizi yeniden ayağa kaldırdık. Vakıflar Genel Müdürlüğümüz vasıtasıyla 2002’den bu yana yaklaşık 6 bin vakıf kültür varlığının restorasyonunu veya onarımını gerçekleştirdik.”

YORUMLAR

  • 0 Yorum