Özel'den 'normalleşme' açıklamaları: Görüşme trafiği sonuca bağlı
Devlet bana konuşayım, tokalaşayım diye maaş ödüyor. Birilerinin derdine çare bulayım diye ödüyor, kavga edip senelerce muhalefette kalayım diye değil....
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, önceki akşam Ekol TV’de Armağan Çağlayan’ın programında, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’la görüşmelere ilişkin özetle şunları söyledi:
O FOTOĞRAFTA OLMAK İSTEMİYORUM
“Gerekirse devam eder. İki yönü var. Bir, benim Türkiye siyasetine normalleşme diye nitelenen, Türkiye’nin birinci partisi ile ikinci partisini, diğer partilerin bayramda birbirlerini araması ki bana düşerdi, birinci parti olarak. Yaş olarak da bana düşerdi. Bayramlarda araması, olağan ve önemli gördüğü hususlarda randevu alıp gitmesi. Randevu talep ediliyorsa vermesi. Bunun sonucu olarak, hiç olmazsa Anıtkabir’de el sıkışma. 23 Nisan resepsiyonunda çay içme. 29 Ekim resepsiyonuna iştirak etme gibi olması gereken minimum standartlar devam edecek. Bir kez olmaması ayıp. Ben öyle bir fotoğrafın parçası olmak istemiyorum. Şöyle bir şey olmaz. Anıtkabir’desin, Atatürk’ün huzurundasın. Ülkenin Cumhurbaşkanı, Meclis’in birinci partisinin genel başkanı, muhalefet partisinin etrafındaki herkesle el sıkışıyor, sana omzunu sürtüyor geçiyor.
14 ve 28 Mayıs seçim sürecinde bir sürü yanlış yapıldı. O yanlışları yönetim kademelerimizde dile getirdik. Eleştirdik filan ama son noktada var gücümüzle o seçimi almak için çalıştık. Sonra inanılmaz bir şey oldu sahada. Zaten çok üzgündüm ben de. Kızım ağlıyorken öyle eşim, Meclis’teki danışman arkadaşlarım hayata küsmüşken... Bu işin böyle gidemeyeceğini düşündüm. Bu duygumla ortaklaşan ve bunu en erken kamuya açık dile getiren Ekrem İmamoğlu’ydu.
ADAYLIK KARARI ALDIĞIM AN
Karar aldığım anı da anlatayım. Manisa’daydım. Bir okuma lambası açık ama en kısığında. Üç saat boyunca tek başıma düşündüm. Bu böyle şey gibi bir iş. Köprüden atlamak gibi. En son atlaya-cağım veya tramplenden havuza atlarken, o tırsıp geri dönmek ya da atlamak kararı var ya. O işte bende üç saat sürdü. Hatta eşim Didem beni gördü ürktü. ‘Sen ne yapıyorsun böyle, karanlık-ta oturuyorsun.’ Düşünü-yorum’ dedim. Dedi ki ‘Yine başımıza bir gelecek var.’ Sonra kararı verdim. ‘Kardeşim far-kında mısın? Sen boş havuza balıklama atlıyor-sun’ diyenlere, dedim ki, ‘zaten o yüzden kimse atlamıyor. Ben hesap ettim. Düşene kadar dolacak’. Öyle oldu zaten.”
İLK SEÇİMİ KAYBEDERSEM BIRAKIRIM
Özgür Özel siyasi yolculuğuna ilişkin “50 yaşında, 49 yaşında bırakayım diyordum. Bir başka görev olmazsa, oldu. Devam ettik falan. Burada da söyleyeyim. Sizin programda ne söylediysek tuttuk. İlk genel seçimler olacak. O genel seçimde parti, birinci parti olmazsa ve parti iktidar olmazsa genel başkanlığı bırakıyorum” dedi.
ÖZEL-ÖZDİL POLEMİĞİ
Özel: Bidon kafa diyen zihniyet...
Özdil: Sana iftiranı yedireceğim...
CHP Genel Başkanı Özgür Özel ile gazeteci Yılmaz Özdil arasında yaşanan tartışma gündeme damga vurdu. Özel, programda kutuplaşmadan bahsederken şunları söyledi “İki tarafta birden bu kutuplaşma ortamından beslenenler var. O da Atatürkçü ama baktığınızda aslında, bana hırsı ne? Bana hırsı şu. Geçmişte bidon kafa diye köşe yazısı yazmış arkadaş. Hadi bakalım diyor, şimdi elinde bidon, bir yerde sular kesilmiş. Sözcü Gazetesi haber yapmış. Su kuyruğu diye. ‘Bidon kafalılar, bu iktidarı seçtiniz. Hadi bakalım, şimdi gidin ve su sırasına girin.’ Ben vaktiyle bunu eleştirmiştim. Onun da hırsı bana ondan. O oy alamayınca hata bizde nerede demek yerine, oy vermeyen seçmene bidon kafa diyen zihniyet. Zaten bu partinin 47 yıldır ilk kez birinci parti olmasının sebebi bu zihniyetten kopuş.”
YILMAZ ÖZDİL’DEN KARŞILIK
Özdil ise Özel’e şöyle karşılık verdi: “‘Erken seçim istemiyor, AK Parti’nin toparlanmasına fırsat tanıyor’ dediğim için bana saldıran Özgür Özel, sana bu iftiranı yedireceğim. Namuslu gazetecilere küfreden trollerin abisi Özgür Özel, sana bu iftiranı yedireceğim. Bana milletvekiliyken yıllarca ‘Yılmaz abi’ diyen Özgür Özel, şimdi niye çıkıp iftira attığını -gözlüğünü çıkardın ama- gözüne sokacağım.”
YORUMLAR